Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Bölgede yeni bir dönem Erdoğan Tahran'da başardı, Selman Moskova'da

Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'ın önemli ziyaretinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Tahran'daydı.

İki gün önce Orgeneral Akar'la görüşen İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dün Erdoğan'la Kuzey Irak'taki durum başta olmak üzere birçok bölgesel konuyu konuştuğunu anlattı.

Ruhani ve Erdoğan'a göre bu konuların başında Suriye geliyor.

Aynı konunun tüm detaylarını geçen hafta Ankara'ya gelen Putin ile konuşan Erdoğan Ruhani ile daha çok Barzani'nin referandumunu ve bu referanduma karşı ortak kararları ve bu kararların Bağdat ve Şam ile koordineli uygulanmasını konuştu.

Cumartesi günü Erzurum'da yaptığı konuşmada ilk kez Suriye, Irak ve İran ile konuştuklarını dile getiren Erdoğan ' dünkü basın toplantısında Barzani'nin MOSSAD ilişkisinden söz etti.

Barzani'ye karşı gerekli önlemlerin alınacağını kesin dille ifade eden Erdoğan bu önlemleri Ruhani ile detaylı bir şekilde konuştuğunu söyledi.

Bu önlemler içinde Habur sınır kapısının kapatılması, Erbil ve Süleymaniye'ye tüm uçuşlarındaki iptal edilmesi, bu iki şehre gidecek yabancı uçaklar için hava sahasının kapatılması, Kürt denetiminde Kerkük-Ceyhan boru hattının kapatılması, Kuzey Irak ile tüm ticari ve ekonomik ilişkilerin askıya alınması ve Kürt petrolünün alınmamasının olduğu bilinirken Ankara'nın Bağdat ile koordineli olarak ek tedbirler de alabilir.

Benzer tedbirler İran tarafından alınacaktır.

Barzani'nin üç ülke tarafından alınacak tedbirler karşısında zor duruma düşeceği ve zorunlu olarak merkezi hükümetle görüşmelere başlaması ve referandumu iptal etmesi hesaplanmaktadır.

Barzani'nin Bağdat ile görüşmesinde en önemli konu Kerkük ve Kürtlerin zorla işgal ettiği Kerkük, Musul ve Diyala'ya bağlı bazı ilçelerin durumu.

Irak'ın en önemli dini lideri Ali Sistani'nin 'birlik çağırısı' Kürtleri zor durumda bırakacağı hesaplanmaktadır.

Geçen yıl IŞİD'e karşı benzer çağırı yapan Sistani'yi dinleyen iki milyon Iraklı Şii silahlanıp 'Haşdi Şaabi' adı altında orduya destek vermiş ve Musul'un kurtarılmasında büyük rol oynamıştı.

Bu ve benzeri konuları Irak Başbakanı Abadi ile telefonla görüşen Başbakan Yıldırım ise Türkiye'nin Irak'ın yanında olduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bağdat'ı ziyaret etmesi ya da Abadi'nin Ankara'ya gelmesi hiç sürpriz olmaz.

Asıl sürpriz Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Esad arasında gelişebilecek herhangi bir barışma adımıdır.

Arap medyası böyle bir beklenti içindi.

Putin ve Ruhani'nin arabuluculuğuyla gerçekleş- mesi olası gibi görünen bu buluşma bölgedeki tüm dengeleri altüst edeceği kesindir.

Son altı yıldır farklı gerekçelerle hep kavgalı olan Irak, İran, Türkiye ve Suriye şimdi aynı cephede.

Hem de kısa süre öncesine kadar Ankara'nın dostu Barzani yüzünden.

Böyle bir olasılık yani Dörtlü İşbirliği bölgede her şeyi değiştirir.

Yani olay yalnızca referandumun iptal edilmesiyle sınırlı değil.

Olay bölgenin etnik ve mezhepsel tüm sorunlarından kurtulmasıdır.

Bu nedenle dünkü basın toplantısında Erdo- ğan'ın Kerbela, Hasan ve Hüseyin'i anması çok önemlidir,

İşte bu nedenle Dörtlü beraberlik Suriye sorununu çözer ve ABD'nin o ülkedeki varlığına ve öncesinde PYD'ye olan desteğine son verir.

Bu ise Suriye birliğini koruduğu gibi Türkiye'yi çok rahatlatır.

Dörtlü işbirliği ya da ittifak aynı zaman Suudi Arabistan-Katar gerginliğinizin sonlandırılmasına da yardımcı olur.

Çünkü bu İttifakın beşinci kolu Putin bugün Suudi Kralı Selman'ı Moskova'da misafir ediyor.

Putin-Selman görüşmeleri ve Putin'in olası Kral Muhammed'e desteği Suudi-Rus ilişkilerinde yeni ve önemli bir dönem açabilir.

Böyle bir dönem Katar krizi ve Yemen savaşı- nın son bulmasına katkı sağlayabilir ve Suudilerin Suriye sorununun çözümüne destek vermesini sağ- lar ve Irak birliğini de pekiştirir.

Arap medyasına göre Türkiye'yi rahatsız eder diye Suudiler ve BAE Barzani'ye destek veriyor.

Yine haberlere göre bu destekten dolayı Kuzey Irak'taki bazı Sünni aşiretler İran destekli merkezi hükümetin Şiiliğini bahane ederek Barzani'ye destek veriyor.

İşin ilginç olan tarafı bu aşiretler bir zamanlar Ankara'nın müttefikiydi.

Tıpkı Hamas gibi. O da şimdi Mısır'ın dediğini yapıyor ve Mahmud Abbas ile barışmak zorunda.

Böyle bir durum belki de Mısır-Türkiye yakınlaşmasına yol açabilir.

Barzani ise olup bitenlere seyirci kalmıyor. İki yıldır yaptırmadığı başkanlık ve parlamento seçimlerinin 1 Kasım'da yapılacağını açıkladı.

Barzani referandumun psikolojik ortamından yararlanarak bir kez daha başkan seçilmeyi ve partisi KDP'ye zafer kazandırmayı amaçlıyor.

Irak eski Cumhurbaşkanı ve Barzani'nin geleneksel rakibi Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin lideri Celal Talabani'nin ölümünü de fırsata çevirmek isteyen Barzani, seçim sonrasında Yahudi lobilerinin desteğiyle uluslararası alanda daha güçlü olacağını düşünüyor.

Tabi çevre ülkeleri seçim öncesinde Barzani'nin planlarını bozmazsa!

Önceki ve Sonraki Yazılar