Kanal İstanbul derken...
Borsa İstanbul derken...
Tank palet derken...
Virüs salgını derken...
Ekonomik savaş derken...
...
Bir taraf,
Yaşa varol Katar derken...!
Bir taraf da,
Kaça sattınız BİZİ,
Katar’a derken...?
...
REİS,
Son noktayı koydu...!
PARRA
PARRA
PARRA...
.
Ne dedi Reis ?
Paranın,
Dili
Dini
İmanı
Rengi yoktur...
Para paradır,
Gelsin de nereden gelirse gelsin...
...
İyi de,
Sevgili Reis’imiz !
O Para ki !
Ya çalıntı ise ...
Ya mafyanın çantası ise...
Ya uyuşturucu geliri ise...
Ya yoksulun emeği ise...
Ya yetimin hakkı ise...
Kısaca,
Ya haram ise...
Yine de gelsin mi ?
Yapma Reis,
Biz müslümanız...!?
..............................
REİS,
TARİHİ YANILGIYI DÜZELTTİ...

Napolyon’un tarihe geçen cümlesi Napolyon’un ağzından çıkmamıştır...
Yani herkesin bildiği “ para para para “ Napolyon’a ait değildir...

Napolyon,
“D’argent, d’argent, beaucoup d’argent “ demiştir...
Yani,
Gümüş, gümüş, çok gümüş...
.
PEKİ,
Nereden çıktı para, para, para ?
.
Napolyon’un evcil hayvanının adı,
ARAB...
.
Napolyon’un müslüman olduğu yalanını yayan,
Arap dünyası...

ARAP’ın tersi olan PARA yakıştırmasını Napolyon’a mal ederek,
Yalanlarının gerçeğe dönüşmesini sağlamak amacı gütmüşler Araplar...
.
Yani,
Tarih boyunca hep yalakalık...
Hep,
Emperyal uşaklık...
.
Dolayısıyla,
Reis “ para, para , para diyerek “ hem tarihi yanılgıyı düzeltti,
Hem de tarihe geçti...
.
ADAMIN BİRİ ÇILDIRMIŞ...!

Adam,
Hayatının sonuna kadar,
İyilikten...
Doğruluktan...
Güzellikten...
Üretip çalışmaktan öte hiç bir şey yapmamış...
Başkalarının hakkını yememiş...
.
Ama,
Hiç bir zaman da,
Rahat edecek noktaya gelememiş...
Çünkü,
Her kapının paraya çıktığını görmüş...
Sonunda çıldırmış...!
ULAN PARA !
Bu dünyada,
Allah değilsin!
Peygamber değilsin ama,
Onlara yakınsın demiş...
...
Tarihin yeni Napolyon’u,
Artık REİS...
...
Halk mı ?
Çıldıran vatandaştan,
Biraz daha ileride şimdilerde...