ABD dedi ki,
Bak oğlum Türkiye!
İranlı Reza ile Türkiyeli Rıza'yı karıştırma...
Dinleyen kim?
...
İranlı Reza,
Bizim Rıza olmakla kalmayıp,
Milli ve yerli de oluverdi...
...
Dahası da oldu,
Hayırsever vatandaş...
...
Ötesine de geçti...
TV önünde üç saat,
Ajanlık,
Uluslararası ticaret ve yolsuzluk dersleri verdi,
Hem de Türk bayrağı önünde...
...
Dedi ki,
Benim param ikiye ayrılır.
Resmî kayıtlara geçen ,
Şahısların özel hesaplarına yatan...
...
Yine dedi ki ,
Ben üç şey bilir ve gönderirim.
Para,
Kadın,
Saat...
...
Parayı alan,
Saati takan,
Kadınla yatan,
Tamamı aklandı...
...
Büyük baba yine uyardı...
Bak oğlum Türkiye!
Reza,
Hakan Atilla,
Flynn ötecek,
Birilerinin ocağı sönecek...
Dinleyen kim?
...
Biz ise ,
Yine direndik...
Yerli Reza'nın meselesi milli meseledir...
...
Büyük baba bir kez daha uyardı...
Bak oğlum Türkiye!
Milletçe ve Devletçe Reza'nın önüne yatıyorsunuz...
Utanılacak çok kötü işler yolda...
Yine dinleyen kim ki?
...
Çok kızan büyük baba,
Son kez uyardı!
...
Ulen,
Bir Reza'nın hikâyesini,
Bin yıllık millete ödetmeyin...
Bizde Reza çoook...
...
Dinleyen olmadığı gibi anlayan da olmadı...
...
Yaşlılar neyse ne de!
Gençler de bir türlü anlayamadı...
Çünkü
Eğitimle o kadar oynaştık ki!
Dilimizle dinimiz birbirine karıştı...
...
Kendimizi anlayamıyoruz,
Büyük babanın uyarısını nasıl anlayalım ki?