Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

“Ezber bozan kadınlar”

MARMARA Grubu Vakfı, 11-12 Nisan günlerinde yıllardır kesintisiz düzenlediği 21. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ni yaptı. Çeşitli ülkelerden Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakan düzeyinde katılımcıların yanı sıra bir de “ezber bozan kadınlar” vardı.
Zirvenin ikinci gününde Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgân Suver başkanlığında düzenlenen toplantının ana başlığı “Dijital Dönüşümün Eşitlik Kültürüne Etkileri: Ezber Bozan Kadınlar”dı. Kendi alanlarında başarılı isimler olan kadınların konuşmacı olarak katıldıkları toplantı sonrası Müjgân Suver’le etkinliğin bir özetini çıkarmak istedim. Suver, teknolojiyi çok önemsediğini, ancak iletişim teknolojilerine ulaşımda görülen bölünme, dijital cinsiyet eşitsizliği gibi konuların giderek önem kazandığını, toplantının açılış konuşmasında da bu noktalara vurgu yaptığını söyledi.
Müjgân Suver bu girizgâhın ardından şöyle dedi:
“Toplantıda benim açılış konuşmamdan sonra Cumhuriyet gazetesi yazarı Zeynep Oral KKTC Cumhurbaşkanı’nın eşi Meral Akıncı’yla karşılıklı bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşinin ardından Belçika milletvekili Özlem Özen de Belçika’daki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine dikkat çeken bir konuşma yaptı. Ressam Su Yücel’in sanat ve teknoloji ilişkisi üzerine yaptığı anlatımdan sonra İzmirli gazeteci ve yazar Ayşe Bükülmeyen ‘Ezber Bozan Kadınlar’la ilgili bir görsel sundu.
“Yönetimini yaptığım ‘Teknoloji-Dijital Dönüşüm Eşitlik Sağlar mı?’ panelinde Unilever Bölgesel IT Direktörü Şebnem Gürler Oakman, Arya Women Investment Platform Genel Sekreteri Deniz Duygu, Sustineo SDG Kurucu Ortağı Gülin Yücel ve Turkishwin Direktörü Mine Yücesoy konuşmacı olarak yer aldılar. Her biri kendi alanında ‘ezber bozan’olan teknoloji dünyasının bu kadınları kendi yaşamlarından örnekler vererek dijital bölünmenin cinsiyet eşitsizliği temelinde ele alınarak nasıl bir strateji geliştirilmesi gerektiğine ilişkin görüşlerini paylaştılar. Bilgi toplumuna hazırlanabilmek, dijital bölünmenin cinsiyet eşitsizliği temelinde okunarak çeşitli eylem planları ve stratejilerle desteklemek için bu panelden sonra da buluşup alternatif çözümler üretmeye yönelik ulusal bir platform oluşturmaya karar verdiler.”
İkinci oturumda konuşmacı olarak CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile CHP Ankara milletvekili Gülsün Bilgehan’ın görüşlerini dile getirdiklerini anlatan Suver toplantı sonunda şu sonuç bulguları ve önerileri kamuoyuyla paylaştıklarına dikkat çekti:
• Bilgi iletişim teknolojileri ve dijital dönüşüm bütün dünyada kalkınmayı ilerletecek bir güç olarak görülmektedir. Bu nedenle bu dijital teknolojilerin kullanılmasının yayılması çalışmaları hem ülkelerin iç politikalarında bir gündem maddesi haline getirilmeli hem de dijital açıklığı, dijital cinsiyet açığını kapatma çalışmaları daha strateji odaklı yürütülmelidir.
• Ülkelerin her yerinde ucuz ve güvenli internete erişim tüm yurttaşlar için anayasal olarak güvence altına alınmalı, erişim konusunda eşitlik sağlanması için kapsayıcı politika ve projeler hayata geçirilmelidir. Cinsiyetler arasında görülen dijital açığın kapatılması ise toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin mücadelenin önemli bir parçası olarak görülmelidir. İnternet teknolojilerinin kadınların sosyal ve ekonomik hayata daha etkin katılımının aracı olarak kullanılması yolunda adınlar atılmalıdır.
• Gelişmekte olan ülkelerin hemen hepsinde erkeklerin internet teknolojilerini kullanım konusunda kadınlardan daha avantajlı konumda oldukları görülmektedir. Aynı ülkede yaşayan kadınların ve erkeklerin kullanım oranları bile eğitim/refah seviyesi, yabancı dil bilme/kültür, kent/kır ayrımı gibi pek çok faktörden etkilenmektedir. Türkiye’de internet kullanımı hızla artmakta, ancak dijital cinsiyet açığı hala keskin biçimde karşımızda durmaktadır.
• İnternet teknolojilerine kolay, güvenilir ve nitelikli erişime sahip olmamak, bilginin serbest dolaşım avantajından mahrum olmak anlamına geldiği için bu temel bir yurttaşlık hakkı olarak görülmelidir. Bu nedenle dijital açığı ortadan kaldırmak yalnızca teknolojik yatırımların planlanması boyutunda değil, sosyal politikalar içerisinde de ele alınmalıdır.
• Teknoloji, iletişim, bilgi üretim alanlarında çalışan kamu ve özel sektör kuruluşları, politika, program ve faaliyetlerine toplumsal cinsiyet bakış açısını dâhil etmelidir. Ancak kamu ve özel sektörün yürüttüğü bu çalışmaların ülke çapında ve uzun soluklu stratejik planlara dönüşmesi gerekir.
• Ulusal ve uluslararası düzeyde politika ve projelerle iletişim ve teknoloji sektöründeki firmaların teknoloji ve interneti bir erkek alanı olarak gören bakışı yıkacak şekilde ortak çalışmalar yürütmeli, kadın odaklı yazılımlar geliştirmeli, kadınların üst düzey sorumluluk ve yazılım alanlarında görev almaları desteklenmelidir.”
Dileyelim kamuoyuyla paylaşılan bu bulgu ve öneriler zaman içinde hayata geçirilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar