POSTMODERN EĞİTİM TACİRLERİ İŞBAŞINDA

İçinde şiddet animasyonları olan defolu bir eğitim paketi MEB eliyle satın alınıyor ve devlet TRT’si eliyle evlere servis ediliyor, şimdi bunu konuşuyoruz. Menderes’in idamından sonra Din dersinde Selahattin Eyyübi’ye camide düzenlenen suikastın çizgi filmini ailece izledi çocuklar.

Eğitimi devlet elinden aldık şirketlere verdik, bilimsel eğitimden postmodern eğitime geçtik. Evlere paket servise kadar işi büyüttüler. “Biz hazırdık, tatili 30 Nisan’a kadar uzatıyoruz” dedi bakanımız. Piyasasını kurdular da ondan hazırdılar.

Eğitim piyasasının kurucu bakanı Hüseyin Çelik’tir. Sayesinde postmodern eğitim tacirleri sınıfı doğdu. Onun Talim Terbiye başkanı da bugünkü eğitim bakanıdır, milli ve kamucu bir eğitim felsefesi yoktur.

Uzaktan öğrenme video paketleri TRT ve eba.gov.tr eliyle evlere girmeye başlayınca fark edildi ki bu paket Ensar Vakfında hazırlandı. Karşımıza eğitim programı üretip pazarlayan bir taşeron vakıf çıkıverdi. Öyle ki, öğretmen diye şovmen anlatıcılar da yetiştiriyor. Yakında cami hocası da yetiştirir.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk kendisi yapmakla sorumlu olduğu işler için ayrılan bütçeyi, yani milletin parasını, yani eğitim hizmeti almak için ödediğimiz vergileri, bu paketleri hazırlayan şirketlere/vakıflara aktarıyor. ABD gibi şirket devleti olduk, şirketler arası pazar paylaşım savaşlarına sokulduk. Bizde bu savaş önce ulus devleti savunan kurumlarla özelleştirmeciler arasında oldu, özelleştirmeciler kazandı, şimdi savaş özelleştirmecilerin kurdukları vakıflar arasında yaşanıyor.

Piyasaya göre eğitim sistemine bizi geçiren SPAN adlı ABD Danışmanlık Şirketidir. Onların yetiştirmelerini MEB’de, Edam ve Ensar’da görüyoruz. Bence arkalarında WB’la yapılan GATS sözleşmesini gördükleri için Danıştay kararını tanımıyorlar. (GATS sözleşmesi 1982 Anayasasına sokulan 90.madde kapsamında halka açıklanmamaktadır.).

Danıştay deyince; doktor mühendis gibi bizde başarılı yetiştirilen bazı mesleklerin dışarıdan gelmesine yönelik 5544/2006 MYKK’nın ilgili hükümlerini iptal ettiği için 2006 yılında silahlı baskın yediğini, hakim Mustafa Yücel Özbilgin’i şehit verdiğini unuttuk bile. Hizmetlerin global dolaşımının (GATS’ın) önünde ulusal direnç noktasıydı Danıştay.

Danıştay’ın iptal ettiği, 2017’de MEB Yaşam Boyu Öğrenme dairesinin Ensar’la yaptığı işbirliği protokolünün “amaç” maddesi şöyle diyor:

“Milli Eğitim Bakanlığı ile Ensar Vakfı işbirliğinde yaygın eğitim kurumlarındaki kursiyer ve eğiticileri ile örgün eğitimdeki öğrenci ve öğretmenlere yönelik sosyal, sanatsal, kültürel, sportif, bilimsel, teknolojik etkinlikler ile ilgili seminerler düzenlemek; proje çalışmaları, yarışmalar ile mesleki ve teknik kurslar düzenlemektir.”

Danıştay kararına rağmen Ziya Selçuk Ensarcılarla işbirliği yapmaya, paket eğitim hizmeti satın almaya devam ediyor.

Ensar Vakfı 2012 yılında bakan Ömer Dinçer’in topladığı Öğretmen Strateji Çalıştayında da Ziya Selçuk ile beraberdi. Strateji raporunda vakfın yan kuruluşu olan Öğretmen Akademisi doğrudan imza sahibi oldu.

MEB’in 2017’den önce de Ensar vakfıyla beraber çalıştığının belgesi Konya Milli Eğitim Müdürlüğünün sitesindedir; 29/03/2016 tarihinde “Bakanlığımız ve Ensar Vakfı arasında imzalanan protokol çerçevesinde” 2016 yılı Türkiye Değer Ödülleri İl Değerlendirme Toplantısı yapmışlar, orda yazıyor.

Danıştayın iptal kararına rağmen postmodern eğitim tacirlerini ve

Ensar’ın şovmen kızlarını evimizde seyretmeye devam edeceğiz, öyle görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar