İyi başlamak

Türkiye Genç İşadamları Derneği Başkanı Ali Yücelen’in daveti ile Telaviv Tau İnnovation konferansındayız.

TAU ‘da TÜGİAD’a benzer bir kuruluş.

İlginç olan bu konferansta ekiplerin  projelerini sunmaları. Ayrıca hangi konu ile ilgileniyorsanız, otele bile gelip her kurum hem projelerini hem de yaptıkları işi sunuyorlar .

Yarışmada çeşitli projeleri dinledikçe, etkileniyorsunuz.

Burada esas meselenin insan kaynağı olduğu çok açık.

İsrail eğitim düzeyi yüksek bir ülke. Düşünün, İsrail ordusu, yenilikçi projeleri olan her genci alıyor, zorunlu askerliğini tamamlayan bu gençlerin projeleri beğenilirse bir iki buçuk yıl daha görev veriliyor, maaş da alıyorlar. Zaten bu deneyim ile üniversiteyi bitirmek kolay, ayrıca iş bulmak da.

Aslında iş aramıyorsunuz, kendi işinizi kuruyorsunuz.

Son günlerde, dünya iş çevrelerinde moda olan bir kitap var.

Dan Senor, Saul Singer’in yazdığı Start Up Nation İsrail’in ekonomik mucizesinden söz ediyor.

Müteşebbis ve inovasyon İsrail ekonomisini iten faktörler. Teknoloji ise artık zaten konuşulmuyor.

Kendi teknolojinizi kendinizin geliştirmesi gerekiyor. Shimon Perez kitaba yazdığı ön sözde ;” İsrail dar bir alanda, komşuları ile bağ- lantısı olmayan bir yerde, herşeyi kendi üretmek zorunda olduğu için, tarıma ağırlık vermek zorunda idi.

İşte buradan bir yüksek tarım teknolojisi ve katma değeri artan bir ekonomi ortaya çıktı” deniliyor.

Yarışmada çeşitli projeleri dinledikçe, etkileniyorsunuz.

Projelerin çoğu kamu yararı için.

Yüksek proteinli hayvanlardan çekirgeden, protein tozu yapmak.

Çöpleri toplarken etkinlik kazandırmak.

Drone’ları zararsız hale getirmek vb.

Burada esas meselenin insan kaynağı olduğu ise çok açık. Konferansta finale kalan projeler ve gençlerle konuştuğum için çok etkilendiğimi söyleyebilirim. 

Bir kere gençlerin İngilizce ortak dilleri gibi.

Az İngilizce filan diye terim yok. Sonra artık tohumu yeşertip filizlenince satmak yeni moda olmuş.

Ecosystemde bu projeler büyük para kazanıyor. Geçen yılın birincisi, Paris’teki terörü olaylarından etkilenerek, cep telefonları üzerinden bir imdat sistemi geliştirmiş.

Bataclan katliamına polis kırk dükika sonra müdahale edebilmiş.

Anlayamamış, telefon edenler heyecan ve korkudan doğru ifade edememişler.

Bu 40 dakikada kaç kişi öldüğünü biliyorsunuz.

Artık polisi aramak yok, bir düğmeye basıp cep telefonunuzla canlı yayın yapmaya başlıyorsunuz.

Polis ise kameralar üzerinden izleyip çabuk karar verebiliyor.

Düşünün aynı salonda bin kişi böyle bir yayın yapsa işler ne kadar hızlı ve müthiş olur.

Şimdi bu programlar hepimizin telefonuna indirilecek, poliste donanacak.

İsrail Telaviv’deki Büyükelçimiz Mekin Mustafa Kemal Ökem 4 ay önce atanmış. Konusunda çok deneyimli yılların hariciyecisi genç işadamlarına, “ Burada gö- nüllü bir üyeniz olduğunu unutmayın her zaman yanınızdayım” diyor.

Büyükelçilik rezidansına gelen İsrailli işadamları ise Türkiye ile ilişkilerini artırmak istediklerini söylüyorlar.

Türkiye herkes için uygun bir adres, yakında finans dünyası sanki daha bir hızlı akacağa benziyor.

Genç işadamlarımız ise, bir dakika boş durmayıp, herkesi dinlediler, görüştüler iş imkânları aradılar.

İnşaat sektörü, pırlanta, yazılım ve medya, tanıtım cazip sektörler olarak görünüyor.

İsrail işadamlarının ellerinde çok proje var, insan gücü, sermaye de yeterli, bizim işadamlarımız ile dünyanın her coğrafyasında beraber iş yapabilirler.

Telaviv’deki herkes denize giriyordu.

Artık havalar düzelmiş.

Bu yıl İstanbul bir türlü güneşli yüzünü bize gösteremedi.

Atatürk havaalanına inince hava sıcaklığı 14 derece idi. Yine de İstanbul…

“Bir sengini yekpare Arap mülküne değişmem” demiş şair.

Doğru demiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar