Proje, proje, proje

Türkiye’de gerçekten demokrat olan ve demokrasiye inanan kaç kişi var?
Bence milyonlarca insan demokrasi aşığı gibi  görünüp  çok da inanmıyor.
Hatta siyasi parti liderleri bile çok demokrat değiller.
Aslında aile yapımızda bile, demokrasi yok.
Aile reis var, ama nikâh cüzdanı hanıma veriliyor, idare etmesi için. 
Bizim gibi demokrasiden ekmek yiyenlerin (emekli maaşımız bile Meclis’ten) Türkiye’de ne pahasına olursa olsun demokrasiye tutunmaktan başka çaremiz yok.
Türkiye’de yeni siyasi parti kurulunca seviniyorum.
Sistem işliyor ve sıkıntılarımızdan kurtulmak  için yeni bir şans doğuyor, diyorum.
Türkiye’de siyasi partiler, diğer partiler veya liderlerin başarısızlığı üzerine kuruluyor.
Bir de kendimize uygun  lider tipi arıyoruz.
Bize bir şeyler verecek.
Dikkat ediyorum, yeni partiler hep denenmiş isimleri etrafında topluyor.
Birkaç isimde nedense yurtdışından getiriliyor.

Sonra da bu kıymetliler milletvekili yapılıp 2- 3 yıl sonra yurtdışındaki görevlerine dönüp Türkiye’yi eleştiriyorlar.
Sözüm ona siyasi partilerin programları var.
Türkiye’de siyasi partilerin ve hükümetlerin programları kâğıt üzerinde var ama gerçekte görünür değil.
Şimdi yeni kurulan partinin ekonomik programı nedir?
Doğu Anadolu için ne düşünüyor?
Başkanlık rejimi nasıl olmalı?
Türkiye’de genelde  siyasi parti olmadan hükümet olan, hükümet olduğu için partileşemeyen ve lider ortadan çekilince bocalayıp yok olan çok parti gördük.
Cumhurbaşkanı kendi partisinin yenilenmesi gerektiğini fark ediyor.
Belki demokrat görünmüyor ama belediye başkanlarının yenilenmesi, siyaseten bir iki dönem daha zorlama ile ilgili.
Bir proje ile gelseler bile, yeni projeleri olmayınca, idare ederek devam edemiyorlar.
Aynı otoritenin artık milletvekillerini ve bürokratlarını yenilemesi gerekiyor.
Son kullanım tarihleri geldi de geçiyor.
Türkiye’de her darbe normal siyasete dönüşü, bir  kaç yıl ertelemiştir.
Bizde maalesef o dönemi yaşıyoruz.
Ayrıca daha Türkiye tam uyup uymayacağını bilmediğimiz yeni bir rejim bizi bekliyor.
Doğrudan seçilen cumhurbaşkanları için  siyasi alt yapının iyi işlemesi gerekir.
Daha uyum yasaları bile çıkartmadık.
Artık  seçimle gelen Valiler ve onları da denetleyebilen yerel meclislerden  gelen bir senatoya gereksinim var.
Doğu Anadolu ‘da kayyum olarak  atanan devlet memurlarının faturası iktidara kesilecektir.
Anayasa referandumdaki muhalifler ki yaklaşık yüzde 49 oy aldılar, gelecek 18 ayda nasıl davranacaklar?
Teori gereği hayır oylarının yarısından fazlasına sahip CHP’nin genel başkanının Cumhurbaşkanı adayı olması gerekiyor.
İnşallah ekmek için diye bir aday gösterip ikinci kere hata yapmaz.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki oyların arayışına da adres  gösterebilir.
Yine Cumhurbaşkanı olursam, şöyle yaparım diye bir proje görünmüyor.
Merkez sağ oylara gelince, acaba mevcut iki partiyi baraj altı bırakma projesi hala gündemde mi?
Öyle olunca HDP büyük bir oyla Meclis’e girebilir.
Merkez sağ partiler eskisi gibi CHP’den oy çalamaz.
Siyaset bilimciler elli tane senaryo yazabilirler.
İktisatçılar ise Türkiye’ye başka bakarlar.
Türkiye ekonomisinin bu işin işinden çıkmak için projelere ihtiyacı var.
Türkiye ekonomisi zor bir döneme girdi, ekonomik bir çöküntü, siyaseti süpürecek.
Ciddi önlem ve proje gerekiyor.
Denenmiş bakanlar ve Merkez Bankası başkanlarını partiye proje diye almak  ile takım kurulmuyor.
Takımın en azından bir üretim  felsefesi olması gerekir. 
Çözümlerin demokratik olması gerekiyor.
Darbe teşebbüsü bile Türkiye’yi yerinden oynatamadı, ekonomi ayakta kaldı.
Şimdi ekonomi ayakta kalamazsa işimiz o zaman zorlaşır.
Ayrıca biz Yunanistan değiliz, kimse  yardıma gelmeyecektir. 
Umutsuzluk yerine proje, plan  ve yeni kadroları siyasetin içine taşımakla uğraşsak  bence daha verimli oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar