“Hak hukuk adalet… Bunlar gelsin ama…”

Adalet yürüyüşü yolu yarıladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Haziran perşembe günü saat 11.00’de Ankara Güvenpark’tan başlattığı adalet yürüyüşüne sadece Türkiye’den değil dünyanın dört bir yanından katılım var. 

11 ve 12. günde Bolu, 13. günde de Kaynaşlı ve Düzce geçildi.

Kaynaşlı, Düzce geçişini paylaşmak isterim. Bolu Dağı’nda eski Varan tesislerinden olağanüstü bir doğa manzarası ile yürüyüş başladı. Başı dumanlı dağların eteklerindeki onlarca yeşilin dansı, puslu güneşin sahne ışıkları gibi yeşilliklerin arasında gezinmesi, sabah serinli- ğinin insanın yüzünü okşayan rüzgârı...

İnişin çıkıştan kolay olduğu söylenir ama inişin de dikkat edilmesi gereken yanları vardır. Özellikle diz kapaklarını korumak gerekir.

Bakacak köyünden aşağı iniyoruz... Hemen sağda aile boyu bir insan kümesi... Yola çıkarken olası provokasyonlara yönelik uyarı nedeniyle kenardaki insanlara temkinli bir yaklaşım var ama ilk göz temasını kurduktan sonra gerisi kolay. Kenardaki insanlara iyi bayramlar derken alkışla el sallama arası karşılık alınca yanlarına gittik. Anne, kız, torunlar, komşu... Anne Sevgi her şey memleket için iyi olsun derken kızı Zeynep yürüyüşü gösterip seslendi:

“Biz de adaletli, çağdaş bir ülkede yaşamak isteriz...”

***

İlk 5 km’lik yürüyüşten sonraki molada MHP Kaynaşlı eski ilçe başkanı birkaç arkadaşı ile yanımıza geldi. Başarılar diledi. Kaynaşlı’nın turizmden ve tarımdan hak ettiği payı alamadığını vurguladı.

İkinci 5 km’lik yürüyüşte Kaynaşlı’nın içinden geçtik. Yol boyu kimi fanatik AKP’lilerin Mısır’da öne çıkanda işaretini yapması dışında halkın sesli ve sessiz katılımı vardı. 

Birini paylaşmak isterim.

Sağımızdaki çoğu kadın bir insan kümesinin içinden kuyunun dibinden fışkırır gibi bir ses yükseldi:

“Hak, hukuk, adalet...”

Biz ona doğru ilerlerken o da bize doğru adım attı. Genç kız bütün içtenliğiyle bir kez daha, “hak, hukuk, adalet” diye bağırdı

Adı Funda. O en çok kadınlar için adalet istiyor, bir de  köyü için. Köyündeki tarım alanları bir bir yok oluyormuş. Yürüyüş üstü sohbet sürerken adalet yazan tişörtü gösterip, “bundan ben de istiyorum” dedi. Verdik, oracıkta giydi. O güzel, derin sesiyle bir kez daha hak, hukuk, adalet diye bağırdıktan sonra bize döndü seslendi:

“Hak hukuk adalet… Bunlar gelsin ama…”

“Bunlar gelsin ama...” Kaynaşlı ve Düzce’nin içinden de yürüyüşe katılan vardı. Konvoydaki bir Düzceli kaldırımda gördüğü arkadaşına sesleniyordu:

“Gel, gel sen de katıl...”

Bir başka aile bebek arabasında çocuklarıyla aramızdaydı.

13. günün gecesinde mola yerinin yanına dökülen pislik için şu söylenebilir:

Kem davranış kendini tarif eder!

***

Yürüyüş yarılandı. 15 Haziran günü Ankara’dan ayrıldıktan sonra ilk İstanbul tabelasında 411 km yazı- yordu. 14. günde İstanbul 200 km’nin altına indi. 

İlk 14 günde kaç kişi katılmıştır?

Kesin rakam vermek çok zor. Baştan beri yürüyenler var. Değişik kentlerden sabah gelip akşama kadar yürüdükten sonra ayrılanlar var. İçinden geçilen yerleşim yerlerinden katılanlar var. Komşu yerleşim yerlerinden yol ayrımına gelip sembolik katılım sağlayanlar var. 

Bütün bunlar toplandığında katılanların sayısı 100 bini fazlasıyla geçmiştir.

Destekleyenlerin ise milyonları bulduğu kesin.

Adalet yürüyüşü sorunu ortaya koyma anlamında amacına ulaşmıştır.

Sıra çözümü yaratmakta...

Ne diyor Kaynaşlılı Funda, “hak, hukuk, adalet” diye haykırdıktan sonra:

“Bunlar gelsin ama...”

Önceki ve Sonraki Yazılar