CHP'de delegenin oyu tapulu mülk mü?

CHP’de, delege seçimleri tamamlanmak üzere olup, ilçe kongre süreci yakında başlayacaktır.

Geçtiğimiz sürede mahalle delege seçimlerinde bazı teferruatlar ön plana çıkartılarak, aslında işin esası göz ardı edildi.

Esas olan,üyenin dörtte üçünün sandığa gitmemesiydi.

Yani üye delege seçimlerini önemsemedi.

Siyasetçi önemsedi.

İnanmayan katılıma baksın..

Üye sayısı az olan mahalleler dışında, birçok mahallede ilk günkü seçimler için, gerekli olan üç- te bir katılım sağlanamadı. Bir gün sonra yapılan seçimlerde ise katılım çok azdı. Delegeler bu katı- lımla belirlendi. Üye yanlızca delege seçimlerine katılmamakla kalmıyor.Örgütlerin tüm çağrılarına rağmen, etkinliklerine de, kutlamalarına da, protesto eylemlerine de yeterince katılmıyor.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nda, Ankara İl Başkanı ve Çankaya İlçe Başkanı’nın da, aramızda bulunduğu çelenk koyma eylemine sadece 81 kişi katıldı. Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik Karadeniz Gezisi sırasında, çirkin ve iğ- renç bir ölümlü bir suikast girişiminde bulunuldu. Allah korudu. Ankara Esen Boğa Hava alanında 200 kişi karşıladı. Genel Merkez’in çağrısı ile, Ankara’da CHP Genel Merkezi’nin bahçesine, 81 İl’den ancak 2700 kişi katıldı.

Türkiye genelinde 1 milyon 200 bin üyemiz var.

Ankara ilinin 100 bin Çankaya İlçenin 22 bin üyesi var. Katılan insan sayısı 2 bin 700 kişi civarında. Bunun Türkçe karşılığını taktirlerinize sunuyorum.

Oysa 15 Temmuz akşamı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir cep telefonu ile yaptığı çağrı sonunda, insanlar tankların altına yattı, kurşunlara hedef oldu ve öldüler. Bunu da yapan AKP örgütleriydi. Aradaki fark bu kadar belirgin. CHP'de bunun nedenleri üzerinde bir türlü durulmadı, durulmayacak gibi.

Bu yazdıklarım tamamen kişsel kanatimdir.

İğne çuvaldız, şapkayı önüne kouma meselesidir.

Nedenleri çok açık. Üye ile örgütleri arasında telafisi mümkün olmayan dağlar kadar mesafe var. Üye çoğu Teşiklat Başkanlığı kurumuna yani örgüt yöneticilerine güven duymuyor. Müthiş bir gü- ven bunalımı yaşanıyor. Üye partisine sahip çıkyor. Her seçimde oyunu vermekle kalmıyor can ve başla çalışıyor. Çoğu örgüte rağmen bunu yapı- yor. Son refarandum seçimlerinde de bunu çok açık gördük.

Ama aynı üye örgütüne sahip çıkmıyor. Esas olan budur. Çünkü örgütün onlara sahip çıktığına inanmıyor. Bu yöneticiler ağızlarıyla kuş tutsalar dahi, bu güveni yediden sağlamaları mümkün de- ğildir. Benim kişilerle bir sorunum olmaz. Yönetici arkadaşların büyük bir kısmını tanıyorum. Ayrı ayrı ele alındıklarında saygı değer arkadaşlar. İyi insanlar.Ama iyi insan olmak başarılı olmak için yeterli olmuyor.

Delege seçimleri bitiyor. Siyasi ve ekonomik erki elinde tutanalar,orantısız güç kullanarak sonuçları lehlerine çevirmiş gibi görüyorlar. Kimileri de bundan müthiş keyif alıyorlar.

Ayrıca her kes şunu aklından hiç çıkartmasın. Bu partinin üyesi de, onun seçtiği delege de onurludur. Sandığa gittiği zaman kendi özgür iradesiyle oy kullanacaktır.

Delegenin oyu kimsenin babasının malı değildir.

Asla bir emri vakiye fırsat vermeyeceklerdir. Daha önceki seçimlerde bunu çok yaşadık. Bu se- çimlerde bunu açık ara göreceğiz. Bu kadrolar ne yazık ki üyeleriyle barışık değiller. Dönemlerinde yapılan 8 seçimin, hiç birinde başarılı olamadılar. Bunda sonra da başarılı olmaları mümkün değildir. Buna rağmen üyeye inat, delegeye inat tekrar aday olmak, seçilmek, aynı makam ve mevkilerine sahip olmak gibi bir girişim içinde olmamalıdırlar.

Amaç parti bürokrasisinde görev almak olmamalıdır.

İktidar yolunu açacak kadrolardır.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na iktidar yolunda tam destek vermeleridir.

Nerede...

Çok gecikmiş olsa dahi, yapamadık deyip, emaneti yapabilecek partidaşlarına bırakmalıdırlar. İyi insan olmak bunu gerektirir. Siyasi ahlak anlayışı bunu zorunlu kılar.

Bu süreçteki yeni örgüt yapılarının sorumlulu- ğu çok fazladır. 2019 yılında yapılacak olan 3 se- çime, CHP’yi taşıyacak olan bu yeni örgütler olacaktır. Onun için direnci, mücadeleyi ve kararlılığı devrimci bir ruh ile yakalamak zorundayız. Buna uygun kişileri ve anlayışları örgüte taşımak zorundayız.

Aksi halde 2019 yılında yapılacak olan Başkanlık seçiminde; Sn.Erdoğan seçilir ise,hem Cumhuriyet’e, hemde CHP’ne yazık olacaktır.Tehlike bu kadar büyük,bir o kadar da yakındır.

CHP’sin de; İlçe Başkanılık’larına, İl Başkanlık’larına, PM üyeliğini de, layıkıyla görev yapacak kadrolarımız vardır.Onlar parti delegelerinden sandıkda destek, üyelerden de her alanda katkı beleklemektedir.

Partimiz üyeleri ve delegelerimiz bu niteliğe haiz arkadaşlarına sahip çıkacaktır. Buna içtenlikle inanıyorum.

Kısaca delegenin oyu kimsenin tapulu mülkü değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar