Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Ey kabile reisi! Bak, duy!…

Kan ter içinde uyandım geçen gün, Nasıl bir kâbus görmüşüm.
Çok derin uykudaymışım belli çok zor uyanabildim.
✶✶✶
Mars’ta değil, Afrika’nın iflah olmaz bir ülkesinde…
Bir kabile reisi, dev gibi
Almış beni avucunun ortasına
Bir tarafta, tam tamlar eşliğinde…
Büyük bir kaos ve gürültü…
Hırsızlık, yolsuzluk, sahtekârlık, soygun ve talan!
Diye bağrışıyor orman içindeki toprak patikalarda tebaası.
✶✶✶
Yoksullarından belli ötekilerin hali…
Ama aynı zamanda,
Pişkinlik ve arsızlık diz boyu…
Sırıtıp, üste çıkmak moda olmuş…
Riya diz boyu.
✶✶✶
Yüzsüzlükleri ise kara derilerinden kara.
Yavuz hırsız misali, hem suçlu, hem güçlü…
Ne kadar bağırır çağırır isen, ne kadar çemkirir,
Senin şerrinden bezenleri suçlarsan,
Yaptığın  zırhlı sırça kulübende,
Hiç bir Zulu kabile reisine nasip olmamış çoklukta,
✶✶✶
Binlerce emir kullarının korumasında mızrakların eşliğinde…
Ne kadar çakma efelik taslarsan, külhanbeyliği yaparsan,
O kadar başarılı görüyorsun kendini, sen ve müritlerin,
Değil mi, dev aynanda?
✶✶✶
Kapkara olmuş yayvan suratın,
Öfkeyle, kinle bakan kapkara gözlerin…
Çirkinleşse de suratın.
Vursa da içindeki kötülük suratına…
Ama heyecanlandırıyor bir şekilde tebaayı…
Kimi altında ateş yanan koca kazana atılmamak için,
Kimi korkudan veya bir sebeple sevdiğinden…
Sırf külhanbeyi veya yoksulluktan gelmiş diye… 
İnsanlar biraz da kendilerini görüyorlar sende. …
Kolay değil, tanrı sensin onların gözünde.
✶✶✶
Yine de olmadı mı?
Gerekirse zorla…
Tehditle,  şantajla.
İnsanlar da duymak istedikleri şeyleri söyleyenlere kulak veriyor.
Veya cesur zannettiklerine…
✶✶✶
Altında ateş, kaynıyor kazan.
Korkudan-veya çıkar dünyasından öyle görünüyorlar.
Ama tsunami alarmı verilmiş, haberin var mı?
Ama nerde?
Sende yoktur bizim ülkenin yüksek teknolojisi!
Yıkılacak çar çöpten yapılmış kulüben, akacak okyanusa.
İnsanlar yıkacaklar o ottan böcekten yaptığın kulübeni
Temizleyecek artık kalan senden ne varsa

Önceki ve Sonraki Yazılar