Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Hafızalarımızı biraz tazeleyelim!

Çok gerilere gitmeyelim.

Önce bazılarının ne diyeceğini şaşırdığı ama sonra okyanus ötesi süper gücün verdiği görevle alkış tuttuğumuz o sözde Arap Baharı’ndan başlayalım.

Aslında Müslüman ülkelere karşı bölücülük ve toplu katliamlar demek olan bu kara ve kanlı Arap kışı içinde maalesef görev alıp, Amerikan projesine alet olup, üstüne milyonlarca mülteciye sahip çıkmak zorunda kalmadık mı?

Ne oldu o farklı Libya’ya?

Ne oldu Mısır’ın iç düzenine?

Irak ve Suriye’nin perişan halinden, bölünmüşlüğü ve sefaletinden hiç bahsetmeyeyim.

Milyonlarca Müslüman insanın yine Amerikan dolarları karşılığında “Müslümanlarca” boğazlanmasına, milyonlarca insanın evsiz yurtsuz kalmasına sebep oldu bu meşhur Büyük Ortadoğu Projesi.

Aslında tam bir sefalet projesine ortak, daha doğrusu alet olmuşuz!

Aslında sonunda bizzat Türkiye’nin de bölünmesi ve iç kargaşa çıkarma projesiymiş o lanet proje.

Fetö tarikatı terör örgütünün de bu projenin bir parçası olması çok doğal değil mi?

Değdi mi bu kadar hatalar ve vurdumduymazlığımız?

Ne geçti elimize?

***

Özellikle yurdumuzda son yirmi yılda baş döndürücü olaylar yaşandı.

Neler olmadı ki?

Önce on yıllardır eğitim sistemimizi, sonra adalet dünyamızı yıktılar.

Kozmik odamız mı talan edilip yabancı gizli servislere sunulmadı?

Emek emek yetiştirilen generallerimiz, subaylarımız, askerlerimiz mi uyduruk davalarla yıllarca zindanlara atılmadı mı?

Böylece ordumuz darmadağın edilmedi mi?

Pekâlâ, sorumluları hesap verdi mi?

Başta subaylarımız olmak üzere binlerce evladımız uydurma davalarla zindanlarda çürütüldü.

Canından ve özgürlüklerinden oldular.

Devletin düzenlediği sınavlarda alenen sahtekârlık yapıldı.

Sorumlular önce zırhlı araçlarla ödüllendirildi, sonra yol arkadaşlığı bitince ve iş karışınca sanık oldular.

Öküz ölmeden kavga başladı yani.

Eee yetki, koltuk, güç, şatafat, zenginlik çok büyüktü.

Paylaşmak kolay değildi bunları

Önceki ve Sonraki Yazılar