Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Komşuyu  bölmek mi?

Türkiye’nin Afrin kent merkezinde kontrolü sağladığını duyurduğu gün, Gaziantep’te toplanan Afrin’in ‘önde gelenlerinin’ oluşturduğu “Afrin Kurtuluş Kongresi” yol haritasıyla ilgili açıklamalar yapmıştı.
Gaziantep’te kurulan “Afrin Kurtuluş Kongresi” sözcüsü Hasan Şindi, ‘Afrin’i Türk hükümetinin Türkiye’den atayacağı vali ve kaymakamın yöneteceğini, Afrin’in Antakya’ya ait olacağını’ söyledi.
Afrin Kurtuluş Kongresi Sözcüsü Hasan Şindi, Gaziantep toplantısında 5 yedek üyeyle birlikte 35 kişilik bir meclis seçtiklerini belirtti.
Şindi, 24 Kürt, 8 Arap, 1 Alevi, 1 Ezidi ve 1 Türkmen’den oluşan meclise seçilen isimlerin listesini Valilik ve Dışişleri
Bakanlığına verdiklerini aktardı.
Ne oluyoruz, ya?
Hani Suriye’nin toprak bütünlüğü esastı!
Orada resmen bir devlet mi kuruluyor
yoksa?
 
Türkiye’nin Afrin’de vali yardımcıları üzerinden yürütmeyi planladığı yönetim şekli daha önce Fırat Kalkanı Harekâtı ile ele geçirilen Cerablus, El Bab, Azez ve Mare gibi bölgelerde de hayata geçirilmişti.
Yani Suriye’de bizim kontrolümüzde, Suriye Hükümetinin terörist olarak nitelendirdiği “muhalifler” ile baya yeni küçük bir devlet oluşturuluyor.
Yani kısacası Kuzey Iraktaki bölünmeye benzer bir olay tekrarlanıyor.
Suriye devletinin  kendi topraklarında “yabancı” bir güç kontrolündeki “muhaliflerin” kurduğu meclis ve devlet yapısını kabul edeceğini mi sanıyorsunuz?
Hele bu unsurları “terörist” olarak tanımlıyorsa!

(BOP) Büyük Ortadoğu Projesi’nin esası mevcut ülkelerin bölünmesini öngörüyor.
Maalesef ülkemiz üzerinde de bölme teşebbüsüdür BOP.
Hem de eş başkanlık payesi de verilmişti birilerine.
Böbürlene böbürlene anlatılıyordu netekim.
Çabuk unutturuluyor bazı şeyler.
Ama BOP sürüyor bölgemizde.
Hem de ülkeleri bizzat birbirine böldürmek suretiyle!
Dün Irak’a, bugün Suriye’ye, yarın kime sıra gelir Allah bilir.

Afrin Harekâtı öncesi ve sonrasında yapılan tüm açıklamalarda harekâtın aslında terörle mücadele ile sınırlı olduğu açıklandı.
Ancak, o bölgede yeni merkezi devlete rağmen devletimsi yapılar yaratılırsa bizzat biz komşumuz Suriye’nin bölünmesini gerçekleştirmiş olmaz mıyız?
Hele Türkiye’den atanacak Vali Yardımcıları, Kaymakam veya idari memurlar kontrolünde bu yapılırsa.
Hâlbuki Suriye’nin meşru Hükümeti-ki bizim resmen tanıdığımız Şam Hükümeti mevcuttur-ile işbirliği içinde Suriye’nin bölünmesini engellemek bizim ulusal ve milli güvenlik politikalarımız için şarttır.
Yoksa on yıllar ve nesiller boyu sürecek yeni bir Suriye- problemini kendi ellerimizle yaratmış oluruz.
Yerli ve milli dış politika komşularla işbirliği içinde onların birliği ve bütünlüğünü korumak ile mümkündür.
Amerikan-İngiliz- İsrail politikasının bir parçası olmadan komşularla hızla ilişkilerimizi toparlamamız gerek.
Bu yapılmaz ise, yapılan Amerika’nın BOP politikasından öte bir şey olamaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar