Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Özelleştirmeler ve muhalefet

Hava ağır, hava gergin…
Bir telaş almış ortalığı.
Ama bu neyin telaşı?
ZARRAB, belli ki rehin alınmış ve cebinde de muhtemelen büyük taşları yuvarlayacak formüller var.
Ama büyük bir DOMİNO TAŞI dizesinin  içinde kimler var ve başındaki taş kim?
İktidar ve  koltuk derdi ile ülkenin birliği, bütünlüğü konularını karıştırmayalım.
Hele , ‘ben yoksam ülke yok olur’ megaloman anlayışının hiç zamanı değil!
Hiç kimsenin varlığı ülkenin varlığı, birliği ve bütünlüğünden önemli değildir.
Atatürk bile ne demişti?
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
Özellikle sağanak yağmur altında kalınca “Atatürk Tramvayı’nı” kullanmaya çalışanların ilk öğrenmeleri gereken cümlelerden biri.
Memleket Zarrab ’ la ve 10 bin kilometre uzaklıktaki bir dava ile hop oturup, kalkarken, önemli sosyal ve ekonomik konuları es geçmeyelim.
Gündemi biraz unutmamamız gereken önemli başka şeylerle zenginleştirelim diye düşündüm…
Ana fikri peşinen söyleyeyim:
Özelleştirme denilen talanı masaya yatırmak gerek.
Muhalefet özelleştirmeyi değil, özerkleştirmeyi esas almalıdır!
Karanlık çalışma koşullarından başka kaybedecek hiçbir şeyleri olmayan maden işçileri direndiler ve işletmelerinin özelleştirilmesini şimdilik durdurabildiler.
YURT Gazetesi güzel haberi böyle vermişti:
“Direne direne kazandılar!”
Zonguldak’taki maden işçilerinin 21 saatlik “maden ocağından çıkmama” eylemi Meclis’te yankı bulmuştu.
Neticede TKİ işletmeleri şimdilik özelleştirme dışında kaldı.
Büyük bir cesaret ve dayanışma ruhunun ve üretimin gücünün  halen canlı olduğunu gösterdiler.
Ekonomik gerçekliğimizin bize TEMBİHLİ MEDYA tarafından gösterilmek istenen gibi olmadığını azıcıkta olsa hatırlattılar.
Sanal dizi dünyasında yaşamını sürdüren toplumda, çoğu insan kendisini bir dizi kahramanı ile özdeşleştirip dizi villalarında, saraylarında yaşadığı hayaliyle gününü geçiriyor.
Ama gerçek hayat en geç, varsa eğer işi, sabah işine giderken inatla önüne çıkıyor.
Örneğin benzin veya ulaşım zamlarıyla...
Ekonomideki görüntüdeki büyüme ve gelişme üretime dayanmadığı için ve aşırı borçlanma ve inanılmaz boyutlardaki faiz ödemeleri eninde sonunda elimizde patlayacak.
Bütçe açıklarının azaltılabilmesi, savurganlığın ve savaş ekonomisinin finansmanı için de maden, kömür, pancar fabrikaları ve kalan diğer kamu mallarında özelleştirilme adımları hızlandı.
Özelleştirme devletin üzerindeki hantal yüklerden kurtulma olarak değil, bütçe açıklarını kapatacak ve yandaş ekonomisi için kaynak olarak görülünce amacından sapılıyor.
Kaldı ki özelleştirme değil, özerkleştirme yapılmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar