Ömer Adıgüzel
Ankara’nın Kültür Belleği: AST
Ankara’da kültür ve sanatın içinde olanlar için Ihlamur Sokakta bulunan Ankara Sanat Tiyatrosu’nun (AST) çok önemli bir yeri vardır. Eğer Ankara’da üniversitesi öğrencisi olmuşsanız mutlaka en az bir kere AST’ın oyununu bu mekânda izlemişsinizdir.
Merdivenle aşağı inilir. Küçük, sempatik bir salondur. Fuayede tiyatronun tarihine ilişin fotoğraflara, kurucularına ve bu tiyatroya emek vermiş kişilerin fotoğraflarına rastlanır.
Bu fotoğraflarla Ankara’da özellikle de politik tiyatronun yakın bir geçmişi aktarılır.
AST çok çeşitli badireler atlattı. Son yıllarda yöneticilerinin öz verili çalışmaları ile küçük de olsa bir değişim geçirmiş, yenilenmişti. Pek çok sanat kurumu gibi AST da COVİD-19 sürecinden olumsuz etkilendi ve çalışmalarını sürdüremez hale geldi.
AST Ankara’nın kurumsal belleği için önemli bir mekândır.
Tiyatro anlayışında bir duruşun da sembolü olan AST’ın çoğu zaman mevcut iktidarlarla arası iyi olmamıştır. Siyasi iktidarlar bugüne kadar AST’ın sanat odaklı muhalifliğini kabul edememiş, sindirememişlerdir. AST ürettiği pek çok tiyatro oyunu için de yeterli desteği alamamıştır.
Bu nedenle AST kendi seyircisi ile tekerini döndürmeye çalışmıştır.
AST’ın 58 yıldır oyunlarını sahnelediği Kızılay Ihlamur Sokak’taki tiyatro salonunu boşaltmak zorunda kalması kabul edilemez. Pek çok oyuncuyu yetiştiren, kimilerini tiyatro ile buluşturan AST yöneticileri, maddi zorluklar nedeniyle artık “evlerinden ayrılmak zorunda” olduklarını sosyal medyadan şu tümcelerle açıkladı:
“… Pandemi döneminin getirdiği kaldırılamaz yükler, yıllardır mahrum bırakıldığımız devlet yardımları, mülk sahibinin bir tiyatro kurumuna dayattığı ağır koşullar sebebiyle; bir kentin, bir ülkenin belleğini, tarihini, kültürünü temsil eden; sayısız sanat insanının yetişmesine vesile olmuş; oyunlarına, her türlü etkinliklere ev sahipliği yapmış evimizden ayrılmak zorunda bırakıldık. 1963’ten beri aynı adreste perdelerini açan salonumuz, şimdi bir otel, otopark veya bir mağazanın deposu olmakla karşı karşıya. Bu salonu doğduğu gün boşaltmak zorunda kalmanın, bu salona emek vermiş şimdi hayatta olmayan tiyatro emekçilerinin kemiklerini sızlattığını hissediyoruz…”
Şehirler kültürel pek çok değeri günümüze ve geleceğe taşırlar.
Şehirleri daha anlamlı kılan bu değerlerin geleceğe aktarılarak bir tür koruma işlevini yerine getirmesidir. Ankara sadece siyasetin başkenti değil, kültür ve sanatın da başkentidir.
Cumhuriyet dönemi kültür ve sanat anlayışının ilk adımları Ankara’da atılmış ve geliştirilmiştir.
Ankara’yı tanıyan ve bilen herkes Cumhuriyet şehrini kültür ve sanatla birlikte anar ve aktarır. “Özel” tiyatro kuruluşları içerisinde günümüze kadar yaşayan en eski kurumlar arasında yer alan AST, aynı zamanda Ankara ile bütünleşmiş bir bellek mekânıdır. Bellek mekânları zamanı durdurur, unutmayı engeller. Şehri bir yönüyle ölümsüz hale getirir.
AST bu nedenle Ankara için hem önemli bir bellek kurumu hem de bir kültürel değerdir. AST’a sahip çıkmak bir görevdir.
AST bir kültürel miras gibi korunmalı, unutturulmamalı ve yaşatılmalıdır.
Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm yerel belediyeler ve AST’ın mekânına sahip çıkmalı ve bu mekânı gerçek sahibine vermelidir.