Ömer Adıgüzel

Ömer Adıgüzel

Kutlu Olsun!

Yıllar önce bir meslektaşımla birlikte bir kongreye katılmak için Atina’ya gitmiştik. Kalacağımız otel meşhurParlamento binasının çok yakınındaydı. Meydanda büyük bir insan topluluğu birikmişti. Hemen herkesin elinde Yunanistan bayrağı vardı. Mikrofonda bir kişi ateşli bir konuşma yapıyordu. Otele ulaştığımızda otel görevlisine “Bir kutlama mı var?” diye sorduğumuzda, “Bugün bizim bağımsızlık günümüz. Kurtuluş günümüzü kutluyoruz.” diye yanıt vermişti. Ardından pasaportumuzu verdiğimizde bir bana bir de pasaportuma baktı ve karşılıklı gülümsedik. Yunanistan, Osmanlı Devleti’ne karşı başlattığı Yunan Bağımsızlık savaşının başlangıç gününü kutluyordu. 

​Tiflis’te büyük bir meydanda at üstünde bir asker heykeli vardır. Bize eşlik eden taksi şoförüne “Bu kim?” diye sorduğumda “Bu, tek başına 20 bin Osmanlı askerini öldürmüş ve vatanımızı kurtarmış bir kahramandır.” diye bilgi vermişti. Yanımdaki arkadaşım bir tarihçiydi ve “Tarihte böyle bir bilgi yok.” diye yanıt verdiğinde “Siz tarihbilmiyorsunuz.” diye gülümseyerek yanıt vermişti. “Her yıl Tiflis’te bu heykelin önünde toplanılarak hem onun kahramanlığı hatırlanır hem de Gürcistan’ın kurtuluş günükutlanır.” diye de eklemişti. Bize eşlik eden şoför çoğunluklakulaktan dolma bilgiler aktarıyordu bunu anlamıştık ama bir tarih tartışmasına da girmek istemiyorduk. Bu nedenle birbirimize gülümsedik ve “Kutlu olsun.” dedik.

​Bir öğrenci gezisinde Fransa’nın meşhur ŞanzelizeBulvarı’nda yürümeyi hayal ederken Eyfel Kule’sinindibinden ayrılamamıştık. Bunun nedeni Fransa’nın Zafer Anıtı önünde yapılacak olan Fransızların özgürlük günü kutlamaları idi. Fransa’da ulusal bayram olarak kutlanan 14 Temmuzgünü, “Özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganıyla kutlanıyordu. Biz, Fransız Devrimi’nin görkemli törenlerinin bir kısmını Fransız bayrakları arasında güçlükle izleyebilmiş, iletişim kurabildiğimiz kişilere de “Kutlu olsun.” demiştik. 

​Berlin’de Zafer Sütunu (Siegessäule) denilen büyük bir zafer anıtı vardır. Pek çok ulusal gün bu anıtın çevresindekutlanır, anılır. Bu kutlamaların en önemlilerinden biri iki Almanya’nın birleşme günüdür ve coşkuyla burada kutlanır. Almanlar bu günü kutlamayı hiç unutmazlar.

​Prag’ın o güzel caddeleri kendi özgürlük günlerinde coşku doludur ve kapalıdır. Roma ayrı bir coşku ile kutlar kendi bayramını… Amsterdam, Brüksel, Lüksemburg’da dakutlamalar hep görkemlidir. Budapeşte’nin kurtuluş günü kutlamalarında, köprülerinin üzerine yansıyan ve bir saatten fazla süren havai fişek gösterilerine de tanık olmuştuk.

Çocukken bir arkadaşım Ankara’da 19 Mayıs Stadyumu’ndaki gösterilere beni de götürmüştü. “Bugün seyircili son prova var, hadi gidelim.” dediğinde isteksizdim. Ancak tüm gösterileri izlerken sanki nefesim tutulmuştu. Gençler harika beden ve spor hareketleri yapıyorlar, önümüzden pek çok insan gururla geçiyordu. Gökyüzünde uçaklar muhteşem gösteriler yapıyorlardı. Hangisini izleyeceğimi şaşırmış, bir o kadar da gurur duymuştum. O günden sonra hemen her kutlamaya hep katıldım ve her bayramı kutladım.

​Bir ülkenin ulusal günleri aynı zamanda birleşme günüdür. 30 Ağustos da büyük zaferin bayram günüdür. Ulusal günler, o ülkenin var olma nedenini yeniden hatırlama, o günü var edenleri anma ve gelecek nesillere bu mirası aktarma amacını taşır. Bu nedenle hemen her ülkenin zafer ve kurtuluş günleri “anma” ve “ unutturmama” üzerine kuruludur.

​İşgalci devletlere karşı 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'da Mustafa Kemal Atatürk ve yakın arkadaşlarının öncülüğünde başlatılan kurtuluş mücadelesi, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda kazanılan zafer ile “BüyükZafer Günü” olarak adını tarihe yazdırmıştır. 30 Ağustoslar, “Büyük Zafer Gününü” var eden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının hakkı verilerek anılmalıdır. 

Bir ulusal gün ertelenerek ya da iptal edilerek unutturulamaz! Çünkü bir milletin doğuşu, belleklerden asla çıkmaz!

Önceki ve Sonraki Yazılar