Ömer Adıgüzel

Ömer Adıgüzel

SEUL VE FRANKFURT SANAT EĞİTİMİ BİLDİRGELERİ NE DİYOR?

Frankfurt’ta 2019 yılında Uluslararası gerçekleştirilen sanat eğitimi toplantısı aynı zamanda 2010 yılında UNESCO girişiminde Seul’de düzenlenen Dünya İkinci Sanat Eğitimi Kongresi’nin önemli bir çıktısıdır.

Seul’de “Sanat Eğitiminin Geliştirilmesine İlişkin Hedefler” ve eylem planları belirlenerek ilan edilmiş, sanat eğitiminin hızla değişen dünyada, öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak için uğraş veren eğitim sistemlerinin yapıcı dönüşümünde önemli rol oynadığı vurgulanmıştır. Bu toplantıda sanat eğitiminin gelişimini ve büyümesini ilerletmek için önemli bir çerçeve program sunulmuştur. Bir tür yol haritası olarak sunulan bu çerçeve programında belirlenen hedeflerin daha fazla uygulanması ve bu doğrultuda teşvik edilmesi amaçlanmıştır. Bu hedefler:

HEDEF 1: Sanat eğitiminin, yenilenmiş yüksek kaliteli bir eğitimin temel ve sürdürülebilir bir bileşeni olarak erişilebilir olmasını sağlamak.

HEDEF 2: Sanat eğitimi etkinlikleri ve programlarına ilişkin anlayış ve sunumların yüksek kalitede olmasını sağlamak

HEDEF 3: Günümüz dünyasında karşılaşılan sosyal ve kültürel zorlukların çözümüne katkıda bulunmak için sanat eğitimi ilkelerini ve uygulamalarını hayata geçirmek olarak açıklanmıştır.

Seul’de sanat eğitiminin güçlendirdiği kültür ve kültürel çeşitliliğin önemli bir unsuru olarak “dünya vatandaşlarının daha sürdürülebilir bir geleceğe giden yolları öğrenmeleri”ne yardımcı olan bir bakışla “İnsanların bilinçli kararlar alma konusunda tutum, beceri, bakış açısı ve bilgi geliştirmelerine, kendileri ve başkalarının şimdiki ve gelecekteki yararına hareket etmelerine yardımcı olmayı amaçlayan" Sürdürülebilir Kalkınma Eğitimi'nin önemine dikkat çekilmiştir.

Frankfurt Bildirgesi; Dünya Sanat Eğitimi Birliği WAAE, Uluslararası Drama, Eğitim Birliği IDEA, InSEA, ISME, WDA - ve dünyadaki tüm üye dernekler ve ortaklar, küresel zorlukları dikkate alarak insanların ihtiyaçlarının karşılanması ve toplulukların varlıklarını sürdürmelerinin ayrılmaz parçası olan sanat eğitimi için dönüştürücü eylemleri talep etmektedir. Bu talepler

“Tüm eğitim ve politika liderlerinin, sivil toplumun, sanatın ve sanat eğitimcilerinin insanlığı beslemede ve dönüştürmede kritik bir rol oynadığını kabul etmesini,

UNESCO, sivil toplum liderleri ve politika liderlerinin -UNESCO Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri içerisinde belirtildiği gibi- sanat eğitimcilerinin sanatsal uygulamaları ve 21. yy yetkinliklerini geliştirmek için genç insanlarla çalıştığı toplumdaki sürdürülebilirlik kültürünü geliştiren ve besleyen önemli bir birikim olarak sanat eğitimini tanıması ve bu alana kaynak sağlamasını,

UNESCO'nun, Seul Gündemi'nin yerel, ulusal ve uluslararası forumlarda uygulanmasına yönelik desteğini sürdürmesini ve güçlendirmesini,

UNESCO'nun, Seul Gündemi temel alınarak tüm üye devletlerdeki Sanat Eğitiminin gelişim durumunu değerlendirmesini talep etmektedirler.

Ayrıca Sanat eğitimcilerini ve diğer eğitimcileri, UNESCO'nun sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkıda bulunan ve mevcut ekolojik çöküşü; bu çöküşün dünya halklarının sosyal, kültürel, ekonomik ve manevi yaşamları ve kurumları üzerindeki etkilerini anlamaya ve dönüştürmeye yönelik bölgelere özgü eylem planları oluşturmak için hükümetler, sivil toplum, meslek kuruluşları ve topluluklarla ortaklıklar ve işbirlikleri kurmaya davet etmektedir.”

 Bu bildirgeler Türkiye için ne ifade etmektedir? Bu bildirgeler öncelikle YENİ YÖK olarak anılan kuruma güzel sanatlar eğitimi alanının yalnızca resim-iş ve müzik eğitiminden oluşmadığını, drama gibi bir alanın da bir sanat eğitimi alanı olduğunu hatırlatmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma için sanat eğitiminin vazgeçilmez olduğunu, bu nedenle dramanın bir güzel sanatlar eğitimi alanı olarak bir anabilim dalına dönüşmesini ve öğretmen adaylarına drama eğitmenliği yan alan programının açılmasını, güzel sanatlar eğitiminin altında disiplinlerarası sanat eğitimi’nin bir doçentlik alanı olarak geliştirilmesini ve böylece sürdürülebilir eğitim kalkınmasında sanat eğitiminin ve dramanın vazgeçilmez bir alan olduğunu ifade etmektedir.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar