Prof. Dr. Osman Erk

Prof. Dr. Osman Erk

Sağlıklı Yaşam İçin İlk Adım: Şekeri Terk Et

Üç beyaz olarak adlandırılan şeker, tuz ve un içinde en zararlı olan şekerdir. Damar sertliğine yol açarak tüm organların bozulmasına neden olur…

Vücuttaki Vitaminleri Yok Eder

Meyve, sebze, tam tahıl ve baklagillerde doğal olarak bulunan şeker bileşiklerinin yerini günümüzde rafine beyaz şeker almıştır. Rafine şekerlerin, damak tadı vermekten başka olumlu bir özellikleri yoktur. 1700 yıllarının sonuna kadar neredeyse sıfır olan şeker tüketimi her geçen yıl sürekli olarak artarak, günümüzde rekor seviyelere ulaşmıştır. Yaşadığımız yıllarda ortalama bir insanın yıllık şeker tüketimi kilosunu aşmaktadır. Şeker boş kaloridir, besin özelliği yoktur, antibesin özelliğiyle vücudun vitamin ve mineral kaynaklarını azaltır.

Hazır Gıdalarda Bol Miktarda Bulunur

Son 50 yıl içinde artan obezite, şeker, kalp ve kanser hastalıklarının nedeni olarak fazla yağ tüketimi suçlanmıştır. Bu nedenle gıdaların içindeki yağ miktarının azaltılması gündeme gelmiştir. Az yağlı işlenmiş besinlere bol miktarda şeker eklenerek damak tadı güzel, lezzetli gıdalar piyasaya sunulmuştur. Gıda şirketleri işlenmiş her türlü gıdaya giderek daha fazla şeker ekleyerek satışlarını ve kârlarını en üst düzeye getirmeyi başarmışlardır. Şeker tüketiminin artmasıyla birlikte kronik hastalıkların sıklığı da giderek artmıştır. Özellikle alkolsüz içecekler, şeker tüketiminin 1/3’lük önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

Ketçap ve Yoğurtta da Var

Beyaz toz ve kesme şekerin yanı sıra başta fruktoz olmak üzere değişik diğer şeker bileşikleri işlenmiş market ürünlerinin büyük bir kısmında yer alır. Ekmek, pasta, kurabiye, kek, gofret, çikolata, dondurma, ketçap, mayonez, çorba, soslar, yoğurt, turşu, kolalı içecekler ve meyve suları başta olmak üzere marketlerde satılan gıda maddelerinin en az yarısında rafine şeker mevcuttur.

Anne Babalar Dikkat!

İşlenmiş bütün gıdalarda şeker vardır. Şeker içeren gıda maddeleri gelişme çağındaki çocukların en büyük kalori kaynağıdır. Çocukların önemli bir kısmı günlük kalori ihtiyaçlarının en az yarısını bu tür gıdalardan karşılar. Çocuklarda obezite giderek artmaktadır. Okul çocuklarının %30’u obez, %50’si fazla kiloludur. Fiziksel aktivite çok az olduğunda, rafine beyaz şeker ve işlenmiş yağlardan oluşan az posalı, bol kalorili bir diyet; obezite ve başta diyabet, kalp hastalıkları, kanser olmak üzere birçok yıkıcı hastalığın ileriki yaşlarda ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Çocukluk çağında tüketilen gıdaların kalitesi, erişkin yaşlardaki sağlık durumu için son derece belirleyicidir. Çocukların kötü alışkanlıklar edinmemesi için son derece duyarlı olan anne ve babaların; çocukların fastfood ürünler, hamburger, cheeseburger, patates kızartmaları, kek, pasta, kurabiye, kolalı içecekler ve diğer abur cubur ürünleri tüketmelerine izin vermeleri bu konudaki bilgi eksikliğinin yanı sıra duyarsızlığının da bir sonucudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar