İSRAİL DEVLETİNİ PADİŞAH 2. ABDÜLHAMİT KURDURDU

Ülkemizdeki Yahudi düşmanları, Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit’i çok severler. Bunlarda yerleşmiş olan kanıya göre, Sultan 2. Abdülhamit, Yahudilere karşı şiddetle mücadele etmiş ve onların Filistin bölgesinde bir devlet kurmalarını engellemiştir.

Bu içi boş ve yanlış bir iddiadır. Çünkü, Osmanlı arşiv belgeleri bugünkü İsrail Devleti’nin kurulmasında Padişah 2. Abdülhamit’in çok yüksek katkıları olduğunu gösteriyor. Bu gerçeği, “Rothschildler ve Osmanlı İmparatorluğu” adlı çalışmalarında (Erguvani Yayınları) Prof. Dr. Mustafa Balcıoğlu ve Doç. Dr. Sezai Balcı belgeleriyle ortaya koymuş bulunuyorlar.

Bilindiği üzere, Rothschild ailesi, Avrupa’daki en zengin Yahudi ailesidir. İsrail devletinin temelini de bunlar atmıştır. Rothschild’lerin Osmanlı Devleti ile ilişkileri Padişah 2. Mahmut döneminde başlamıştır. Kırım Harbi öncesinde ve savaş sürecinde bu aile ile Osmanlı yönetimi arasında ilişkiler kurulmuştur. Osmanlı Padişahı Abdülmecit 1855 yıllarında Rothschild’lerden borç almıştır.

Bu aile ile daha sıkı fıkı ilişkiler kuran ve büyük miktarlarda borç alan padişah ise 2. Abdülhamit’tir. Bu çok dindar geçinen padişah, Yahudi Rothschild ailesinden 1891 yılında 6.316.920 Sterlin ve yine 1894 yılında 8.212.340 Sterlin borç almıştır.

Sultan Abdülhamit bununla da kalmamış, Rothschild’ler ile ilişkilerini iyi tutmak için onlara Osmanlı nişanları ile çok kıymetli hediyeler bile vermiştir.

FİLİSTİN’İ SATTI

İşte bu sıcak ilişkileri kullanan Baron Edmond James de Rothschild, Hayfa’dan başlayıp Yafa’ya kadar uzanan Filistin topraklarını Padişah 2. Abdülhamit’in izniyle satın almıştır. Burada Yahudiler için 40 yerleşim yeri kurulmuştur. Bu Yeni Yahudi yerleşim yerleri Yishuv’un Babası adıyla anılmaya başlanmıştır. Yahudiler Rothschild’lerin özel hakları bulunan topraklarına yerleşerek yurt sahibi olmuşlardır. 2. Abdülhamit, bu bölgeye dışarıdan gelenlerin toprak almasını engellese bile burada bulunan yerleşik Yahudilerin toprak almasına izin vererek onların yayılmalarının önünü açmış ve böylece de sonraki devletleşmenin temelini atmıştır.

Sadece şu gerçek bile yazdıklarımızın doğruluğunu göstermeye yeter: Filistin’de yaşayan Yahudi nüfusu, Padişah 2. Abdülhamit’in tahta çıktığı 1876 yılından tahttan indirildiği 1908 yılına kadar tam 3 kat artmış ve 80 bine yükselmiştir.

Bu dönemde Osmanlı Devleti ile Rothschild’lerin ilişkisi halk arasına da olağanüstü ölçüde yansımış, Rothschild’ler zenginliğin sembolü olarak parlatılmışlar, hatta ünlü yazarımız Reşat Nuri Güntekin, Roçild Bey adlı bir hikâye bile yazmıştır. 2. Abdülhamit’in oluruyla ve hatta teşviki ile yaratılan bu hava, Yahudilerin Filistin’e yerleşmelerini olağanlaştırmıştır.

Bu yüzden Padişah 2. Abdülhamit’e İsrail Devleti’nin kurucularından birisi demek hiç de yanlış sayılmaz.

Bu bilgilerin ayrıntılarını görmek isteyenler, “Rothschildler ve Osmanlı İmparatorluğu/İlk Kez Yayınlanan Belgelerle” isimli kitabı açıp bakabilirler.

(Bu önemli kitaptan beni haberdar eden Turgay Tüfekçioğlu beyefendiye teşekkür ediyorum.)

HAFİYE SİSTEMİ

Padişah 2. Abdülhamit, kurduğu pek meşhur hafiye sistemi ile toplumun bu gerçekleri öğrenmesini engelledi. “Sultan Hamid” devrinde en küçük özgürlük isteği şiddetle eziliyordu. Yemen’e, Fizan’a sürgün öyküleri bu dönemde ortaya çıkmıştır. Büyük Vatan Şairi Namık Kemal’in sürgün edilmesi, Mithat Paşa’nın boğdurulması onun işidir. Bu yüzden Osmanlı aydınları Avrupa’ya kaçarak orada Jön Türk hareketini başlatmışlardır.

İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, 2. Abdülhamit’i “33 yıl ülkeyi yöneten ve kendi gölgesinden bile korkan bir ödlek” olarak tanımlamıştır. Yine Şair Eşref, bu baskı ve sansür dönemini pek ağır biçimde eleştirmiş, 2. Abdülhamit’in Kuran’ı bile sansür edebileceğini yazmıştır.

SEVİNİN DİNCİLER!

Zaman geçmiş ama bu padişahçı ve baskıcı gerici sistem değişmemiştir. Dünün maaşlı hafiyelerinin yerini bugün de aynı biçimde iktidara hizmet eden sosyal medya hafiyeleri almıştır. Dünün padişah veya saray gazetecilerinin yerine şimdi iktidara bağlı gazeteciler geçmiştir. Ama, biliyoruz ki hafiyeciliği ve cezalandırmayı doruğa çıkartan 2. Abdülhamit, devleti kurtaramamış, batmasına yol açmıştır.

Onun devrinden bugüne kalan, yayılmacı İsrail Devleti’dir. Bizim “Ulu hakan Sultan Abdülhamit Han!” sevdalı dincilerimiz, bu padişahı, Yahudi devletinin kurulmasına katkıda bulunduğu için seviyor olmalıdırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar