Kılıçdaroğlu’nun en acil görevi

Bir gerçeği görelim: AKP, çok partili dönemin en uzun ömürlü iktidar partisidir. Şu anki manzara, bu parti yönetiminin Türkiye’yi dış politikada derin tehlikelere sürüklediğini ortaya koyuyor. İçeride de Cumhuriyetin temel ilkelerine karşı yürüttüğü politikalarla ülkemizi 1923’teki kurucu rotadan çıkarttığını da görüyoruz. Bunu anlamak için Milli Eğitim Bakanlığı’nın mezhepçi Halidi tarikatların eline verildiğini görmek yeterlidir.

AKP’nin mezhepçi ve kutuplaştırıcı politikasına karşı CHP’nin tek başına dengeyi değiştirme şansının bulunmadığını da seçimler ortaya koydu. İşte bu açmaza karşı Sayın Kılıçdaroğlu, “Millet İttifakı”nı yarattı. Bu ittifak belediye seçimlerinde çok başarılı oldu.

AKP Lideri Tayyip Erdoğan, şimdi bütün gücüyle bu seçim işbirliği temelli ittifakı dağıtmaya çabalıyor. Bu amaçla CHP’yi ötekileştirme, kötüleme, değersizleştirme politikası izliyor. Böylece, CHP ile işbirliği yapan İyi Partilileri ve dolaylı destek veren Saadet Partilileri yeniden yanına çekmeye çabalıyor.

Bunun için öncelikle CHP’yi PKK’lılarla işbirliği yapıyor olarak göstermeye uğraşıyor. Buna karşı önlem almak aslında çok basittir. CHP, HDP ile siyasi veya ideolojik işbirliği yapmadığını, yapmayacağını söylemelidir. Ama HDP seçmeninden gelecek oya da Millet İttifakı’nın hayır diyemeyeceği vurgulanmalıdır.

TÜRK DÜNYASINI KAPTIRMAYIN

AKP Lideri, Millet İttifakı’nı zayıflatmak için şimdi yeni bir role soyunmuştur: Başbuğ Erdoğan rolüne… Bunun için acilen Azerbaycan’da, İlham Aliyev eliyle Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’ni toplattırmıştır. Erdoğan pazartesi günkü bu toplantıda ilk kez “Altı devlet tek millet!” sloganını kullanmıştır. Ve böylece de yönünü Filistin-Arabistan hattından Türk dünyasına çevirmiştir.

AKP Lideri’nin Türklükle ilgili incitici sözlerini hatırlatmaya gerek yok. O, siyasal gücünü artırmak için her an yeni ittifaklar kurmakta ustadır.

Buradaki sorun, bu yeni girişimin, Millet İttifakı’nı uzaktan kuşatmaya dönme tehlikesidir. CHP yönetimi, Türkiye’de yüksek bir Türklük bilinci bulunduğunu, bu bilincin AKP’nin İslam Kardeşliği projesinin çökmesiyle daha da artacağını söylemek gerekir. Artık, politik olarak bile olsa; ümmet çağından millet çağına dönüş başlamıştır. Bu çağı temsil eden ittifak da özünde Millet İttifakı’dır.

KAZAKİSTAN VE ÖZBEKİSTAN’A GİTMELİ

Sayın Kılıçdaroğlu, Türk dünyasını AKP Lideri’ne kaptırmamalıdır. Bunun için hemen Türk Cumhuriyetleri ile bağlantıya geçilmelidir. CHP Lideri özellikle Kazakistan ve Özbekistan’ı ziyaret etmelidir. Kazakistan gerek birikimi, gerek Türklük bilincine sıkı sahip çıkmasıyla önemli bir güçtür. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türk dünyasının bilge lideri Nur Sultan Nazarbayev’i ziyaret etmesi çok önemli etkiler yaratacaktır.

Diğer bir önemli ülke de Özbekistan’dır. Özbekistan, Fethullahçılara ve ABD’ye kafa tutan büyük lider İslam Kerimov’un ülkesidir. AKP iktidara geldikten sonra Fethullahçılara alan açmayan rahmetli Kerimov’u hedef almıştı. Türkiye-Özbekistan ilişkilerinin kötüleştiği dönemde, ben Güneş Gazetesi’nde Özbekistan’ın haklılığını gösteren yazılar yazdım. Bu yüzden Özbekistan’ın İstanbul Başkonsolosu 2006 yılında bizi davet edip hediye olarak Özbek işi çay bardağı bile hediye etti. Türk kardeşlerimden gelen bu hediye evimin en kıymetli hediyesi olarak mutfağımızda duruyor. Sayın Kılıçdaroğlu, buralara giderek Millet İttifakı’nın Türklük üstünden kuşatılma projesini kırmalı; böylece de kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal’in ruhunu şad etmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar