O TARİKAT ÜLKEYİ YAĞMALIYOR

MHP Lideri Bahçeli’nin deyişi ile “Türkiye’de beka sorunu var!” ise bu büyük tehlikeyi yaratan örgüt, ülkeyi 17 yıldır yöneten AKP’dir.  Bunu da, kendisini var eden o tarikata verdiği ödünlerle yapmıştır, yapmaktadır.

Sözünü ettiğim bu tarikat, Halidiliktir.

Turgut Özal’ı, Necmettin Erbakan’ı, Tayyip Erdoğan’ı ve AKP kadrolarını yetiştiren tarikattır bu. Bu gayri milli, yıkıcı ve demokrasi düşmanı tarikatı ilk kez ayrıntılı olarak “TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE/Halidi Cehennemi” adlı kitabımzda ortaya koyduk.

Halidi yobazlığının Türkiye’deki en önemli kurumu İskenderpaşa tarikatı ile Güneydoğu’da ortaya çıkıp sonra bütün Türkiye’ye yayılan Menzil örgütüdür.

İskenderpaşa içinden bir de İsmailağa örgütü çıktı. Bunların daha başka birçok örgütü illere yayıldı.

(AKP iktidarının bu tarikat tarafından nasıl yaratıldığını da söz konusu kitabımızda anlattık.)

STK GÖRÜNTÜLÜ TARİKATLAR

Türkiye’nin çökertilmesi sadece bu örgütlenmelerle sınırlı değil. Halidiler, bir de sivil toplum görüntülü yobaz örgütlenmeler kurdular. Bunlar kendilerini eğitime hizmet ve iyilik yapma kılıfı altında gizlediler. Böylece Ensar Vakfı, İlim Yayma Vakfı, TÜRGEV, TÜGVA, Birlik Vakfı gibi aralarında Deniz Feneri’nin olduğu yüzlerce dernek-vakıf kuruldu. Ama bu yeni tip örgütlenmeler de tam bir Halidi zihniyetle çalışıyorlar. Gerici bir toplum inşa edip bununla AKP’ye sürekli oy yaratmak için  devlet kuruluşları bunlara peşkeş çekiliyor.

Gençliği ele geçirmek için Milli Eğitim Bakanlığı bu yobaz ve demokrasi düşmanı örgütlere bırakıldı. Okul yöneticilerinin hemen hemen hepsi bu tarikattan isimler. Son bakan da dahil bütün Milli Eğitim Bakanları’nın temel görevi bu Halidi örgütleri  bu ülkenin gençlerinin başına bela etmektir. Bakanlık bu yıkıcı örgütlerle ikide bir anlaşma yaparak onları okul yönetimlerinin ve öğretmenlerin üstüne çıkartıyor.

İşte geleceğimizi mahveden proje budur…

Türkiye, MEB üstünden yürütülen bu yıkımı tartışmak yerine CHP içindeki saraylıyı tartışarak zaman yitiriyor.

YAĞMALIYORLAR

İçişleri Bakanlığı, başta Menzilciler olmak üzere Halidi örgütün at koşturduğu bir yerdir. TSK içinde Menzilci elemanlar tarikat liderlerini öven ilahiler okuyabilmektedirler. Sağlık Bakanlığı, tamamen Halidi örgütlenmeye hizmet eder haldedir. Tarikat dışından gelme işadamlarının sağlık alanında yatırım yapması bugün hemen hemen mümkün değildir; çünkü gizli engellerle onların rekabeti önlenmektedir.

AKP iktidarı, devlet ihale yasasını tam 193 kez değiştirmiş. Bu inanılmaz bir şey. Sebebi ne? Sebebi, ihaleleri adrese teslim yapabilmek… Yani tarikat örgütlenmelerinin devlet ihalelerinden en yüksek payı almalarını sağlamak…

Diyanet İşleri Başkanlığı Halidi örgütlenmenin ana merkezlerinden birisi.  Bu kurumun başkanı, cumhuriyet ve demokrasi düşmanı, Amerika ve İngiltere’ye ajanlık yapmış olan Kadir Mısıroğlu’na saygısını sunmuş birisidir ki boşuna değildir; bu bir Halidi dayanışmasıdır.

Bugün Diyanet Vakfı’nın kitap satış yerlerinde Kadir Mısıroğlu, Nureddin Yıldız gibi demokrasi düşmanlarının kitapları satılmaktadır. “6 yaşındaki kız çocuğu 60 yaşındaki insanla evlenebilir!” diyen Nureddin Yıldız, Kızılcahamam’da AKP’lilere ders  verdiyse altında işte bu tarikat kardeşliği ve ideolojisi yatıyor.

Bu isimler ve benzerlerinin kimliğini ve bağlantılarını söz konusu kitabımızda anlattık.

Yağma sadece bakanlıklar ve devlet kadrolarının yağmasıyla sınırlı değil. AKP’nin elindeki belediyelerin olanakları ve hatta arsaları bu tarikat örgütlerine aktarıldı. Belediye bütçelerinden yüzlerce milyon lira Halidi örgütleri beslemek için harcandı. Bunun örneklerini İstanbul Belediyesi’nde çok açık biçimde görüyoruz. Buna ait birçok bilgiyi de kitabımızda anlattık. Umarım ki Başkan İmamoğlu, bu AKP tarikatlarına belediye üstünden aktarılan paraları, arsaları veya binaları açıklar.

Sözün özü: AKP; Amerikancı Halidi tarikat ile birlikte çalışarak ülkemizi uçurumun kenarına getirdi. Bu gerçeği gizlemek için de CHP’ye durmadan operasyon çekiyorlar. Hem de devletin istihbarat elemanlarını da kullanarak.

CHP yönetimi bir an önce gerçek gündeme dönmelidir.

KANDİL’E 8 KİLOMETRE KALDI

İçişleri Bakanı Soylu coştukça coşuyor. PKK’yı temizlemiş, ülkeyi kurtarmışmış. Tek engel PKK’ya arka çıkan CHP imiş…

Bay Soylu’nun PKK ile mücadele konusunda söylediklerinin bir kandırmaca olduğu ortada… Geçen yıl da buna benzer nutuklar atıyordu. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde de güya PKK ile savaş başlatmışlardı. Ve kendisinin gazetelere  yansıyan açıklamalarına göre, güvenlik kuvvetleri adım adım Kandil’e yürümekteydi. Ve hatta Kandil’i ele geçirmeye sadece 8 kilometre kalmıştı.

Ne oldu Kandil’in fethi?

Seçim bitti, Kandil gitti…

Şimdi de bir Barış Pınarı başlattılar… Büyük bir tantana ile…

Ne oldu?

Pınarın suyu kesildi.

ABD ve Rusya ile anlaşma imzaladılar ve artık Suriye’nin kuzeyinde operasyon yapmayacaklarını kabul ettiler.

Görüyorsunuz PKK’nın Suriye kolu orada ikide bir saldırılar düzenliyor; bombalar patlatıp insanları öldürüyor.

Peki nerede misliyle karşılık?

Dedim ya: Pınarın suyu kurudu…

AKP; içeride hızla oy yitirdiğini gördüğünden kamuoyunu etkilemek için oraya bir operasyon düzenledi. Gündemi değiştirdi, asıl sorunları konuşmaz olduk.

Sayın Soylu’ya sorum şudur: Kandil’i almak üzeri olduğunuzu söylemiştiniz ya… Orayı ele geçirmenizi de bu CHP mi önlüyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar