İZMİR İLİNDE TARIM İLAÇLARI VE KİMYASAL GÜBRELER YASAKLANIYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesinin (İBB) İzmir ilini tarım kimyasalları dediğimiz sentetik tarım ilaçları ve kimyasal gübrelerden arındırarak bütünüyle agroekolojik bir tarım bölgesi yapma yolundaki projesinin yakında açıklanacağı belirtiliyor. Belediyenin tarımla ilgili birimleri epeydir bu konu üzerinde çalışıyordu. Bilgiler yavaş yavaş paylaşılmaya başlandı. Belediyeden bir yetkili “Başka bir tarımın mümkün olduğuna inanıyoruz.

Tarım ilaçlarının kullanımı nedeniyle her yıl İzmir ilinde kanser veya beslenmeye bağlı hastalıklardan on bine yakın insanımızı kaybediyoruz. Bunların tümü tarım kimyasallarından ölmüyor, ama uzmanlar tarım kimyasallarını sıfırladığımızda bunların en az yarısını kurtarabileceğimize işaret ediyorlar.” dedi. Hazırlanan projeye göre tamamen agroekolojik bir tarıma geçiş on yıl kadar sürecek. Her yıl buna bir adım yaklaşılacak. Belediye çeşitli araçlarla agroekolojik tarım yapanları destekleyecek. Bunlar arasında bu üreticilerin satamadıkları ürünleri makul fiyatlarla alarak yoksullara dağıtma ve belediyeye ait tesis ve yemekhanelerde kullanma da var. Özellikle geçiş aşamasındaki çiftçiler finansal yollarla dört veya beş yıl desteklenecek. Köylüden köylüye yayım yöntemi ile bu konuda başarılı olan çiftçiler diğer çiftçilere tarım kimyasalları olmadan nasıl tarım yapabileceklerini gösterecekler. En önemli sorunun proje ilerledikten sonra tarım kimyasallarının satışının yasaklanması konusunda nasıl bir mevzuat geliştirileceği konusunda yoğunlaşıyor.

Bazı hukukçular belediye meclisinin böyle bir karar alabileceğini savunurken bazıları da TBMM’den bir kanunun çıkması gerektiği üzerinde duruyor. Projenin duyulması ile birlikte olumlu ve olumsuz tepkiler de gecikmedi. Ziraat Mühendisleri Odası ve Tabipler Odası projeyi desteklediklerini söylediler. Ancak bazı Ziraat Odaları bu projeyi hayalcilikle suçlayarak, “bu gerçekleşirse millet aç kalır” şeklinde açıklamalar yaptılar. İzmir’de ve diğer illerde görüştüğümüz ekolojik üreticiler projeyi destekliyor ve bir geçiş süreci içinde bu çiftçilere destek verilirse üç beş yılda hiçbir verim kaybına uğramadan bunun başarılabileceğini ve çiftçilerin masraflarının düşeceğini ifade ediyorlar. İzmir ve diğer illerde bulunan tüketici kooperatifleri ve gıda grupları da projeyi destekliyorlar. Eğer bu tür alternatif gıda ağları geliştirilirse herkesin ekolojik gıdaya makul fiyatlarla ulaşabileceğini ileri sürüyorlar.


Buraya kadar yazıyı umarım okumayı sürdürdünüz. Gene umarım ki ilk paragrafı okumayı bitirmeden bazılarınız sevinerek, bazılarınız da kızarak hemen sosyal medyada paylaşmadınız. Adlarına açıklama yaptığım kuruluşlardan özür dilerim. Buraya kadar yazdıklarım tamamen hayal ürünü idi. Bunların hiç biri olmadı. Olması da kolay değil. Ama siz isterseniz neden olmasın? Şüphesiz Türkiye’de de dünyada da genel olarak tarım kimyasalları kullanmaya dayanan endüstriyel tarım çeşitli politikalarla destekleniyor. Halkı ve hatta uzmanları agroekolojik bir tarımın mümkün olmadığına inandırmışlar. Açlık olur falan diyorlar. Hâlbuki şu anda dünyada nerede ise bir milyara yakın insan zaten aç. Bunların da çoğunluğunun kırlarda yaşadığından birçoğumuzun haberi yok. Kısacası kapitalist sistem ve endüstriyel tarım çoktan sınıfta kaldı. Dünyada ve ülkemizde agroekolojik tarımı başarı ile uygulayan birçok köylü, çiftçi var. Agroekolojik tekniklerle birkaç yıl sonra hiçbir sentetik tarım ilacı kullanmadan tarım yapmak mümkün olabiliyor. Bir problemle karşılaşıldığında ev yapımı ilaçlar uygulamak mümkün. (Aşağıda notlarda bu konuda bir kitap veriyorum.) 


Dahası dünyada bir coğrafyada tarım kimyasalları tamamen yasaklandı ve tümüyle ekolojik üretime geçildi. Burası Hindistan’ın Sıkkım Eyaleti. Bildiğiniz gibi Hindistan federal bir ülke ve Sıkkım’ın meclisi ve bakanlar kurulu var. Meclisi kanun çıkarabiliyor. Yüzölçümü 7096 kilometrekare. İzmir’in ki 7340 kilometrekare. Yani İzmir’den birazcık daha küçük. Sıkkım’ın nüfusu 607 000, İzmir’in ise 4 367 251. İzmir’in nüfusu yedi misli. Sıkkım’da 66 000 çiftçi ailesi var. İzmir’de ise 2019 sonu verilerine göre Ziraat Odasına kayıtlı çiftçi sayısı 146 065, Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısı ise 49 788. Yani Sıkkım örneği öyle küçük bir uygulama değil.


Sıkkım’da her yıl sentetik tarım ilaçları ve kimyasal gübre kullanımı %10 azaltıldı.  2003’de dikkati çekecek sonuçları almaya başladılar. İlk aşama yaklaşık on yıl sürmüştü. 2003’de eyalet meclisinde bu konuda bir yasa ile sertifikasyon konusunda kararlar alındı. %100 ekolojik tarımın gerçekleşmesi de yaklaşık bir on yıl daha aldı. Ekolojik ve biyoçeşitliliğe dayanan tarımı uygulayan çiftlikler, tarım kimyasallarını kullanan monokültür uygulayan çiftliklerden %20 daha yüksek verimliler. 2003’de çıkarılan yasa ile tarım kimyasalları kullanımı yasaklandı. Gübre ve tarım ilacı satış bayileri kapatıldı. Eyalete bunların girmesi kontroller ile engellendi.


Yapılan bu çalışmalar Sıkkım’a agroekoloji alanında en iyi küresel politikalara verilen,  FAO ile birlikte Dünya Gelecek Konseyi (World Future Council) ve IFOAM Organics International tarafından organize edilen Gelecek Politika Ödülünü (Future Policy Award) kazanmasını sağladı. 


Biz de yapabiliriz. Şuradan başlasak: Zehirsiz sofralar hareketi ülkemizde de on yıl içinde sentetik tarım ilaçlarının tamamen yasaklanmasını istiyor Benzer hareketler aynı istekleri dünyanın diğer ülkelerinde istiyorlar. İlk adım olarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 13 etken madde (Difenacoum, ethoprophos, cyfluthrin, beta-cyfluthrin, zeta-cypermethrin, fenamiphos, formetanate X formetanate hydrochloride, methiocarb, methomyl, tefluthrin, zinc phosphide, glyphosate, malathion) öncelikle ve acilen yasaklansa inanın ki sadece İzmir’de binlerce insan sağlıklı yaşamaya devam edecek.

İzmir çapında bu konuda bir karar alınamaz mı?

Buradan başlasak olmaz mı?

Mutlaka insanlar ve arılar ölmeye, çevre tahrip olmaya mahkûm mu? Belediyeler bu konuda öncelik alamaz mı?

Emin olun bu çiftçiler için de çok iyi olacak.  


Bu konuda daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara bakılabilir:


1.    Bu konuda şu kısa videoyu Utube’dan izleyebilirsiniz: Dr Vandana Shiva: the example of Sikkim - 100% organic state. https://www.youtube.com/watch?v=wuo5tBveUqk


2.    Yaptığım bir çeviriyi okumak için: Yüzde Yüz Organik Bir Dünya Mümkün. Hindistan Eyaleti Sıkkım Bunun Nasıl Olduğunu Bize Gösteriyor, Yeni İnsan Yayınevi. https://yeniinsanyayinevi.com/2020/01/07/yuzde-yuz-organik-bir-dunya-mumkun-manlio-masucci/?v=29b90007cbf9


3.    Diğer bir yazım: Tayfun Özkaya, Tarımsal Kimyasallar Yasaklanabilir mi? Sıkkım’da Oldu, Yurt Gazetesi, 6.1.2020, https://www.yurtgazetesi.com.tr/tarimsal-kimyasallar-yasaklanabilir-mi-sikkimda-oldu-makale,17169.html


4.    Füsun Tezcan, 2017, Börtü Böcek İçin Doğa Dostu Öneriler ve Ev Yapımı İlaçlar, İzmir. (iletişim için: [email protected])

Önceki ve Sonraki Yazılar