Patlıcanlar toprağa gömülüyor, çiftçi çaresiz

İzmir’in Menemen ilçesinde patlıcanlar çok güzel gelişmiş, üzerlerinde daha hasat edilecek patlıcanlar pırıl pırıl parlıyor. Ancak çiftçi traktöre atlamış, hepsini sürerek toprağa karıştırıyor. Elli kuruşa satamadıklarını söylüyor. Bu fiyat hasat masrafını karşılamıyor. Çok yakın tüketici merkezlerinde satış fiyatı beş, on misline hızla çıkıyor. Benzer durum başka illerde karpuz, hıyar vb. ürünlerde de görülüyor. Tarım politikamız başarısız. Destekleme politikası tam bir aldatmaca. Düşünün patlıcanda ve hıyarda mazot desteği vb. bazı önemsiz destekler dışında hiçbir destek yok. Destek olan ürünlerde (örneğin buğday, ayçiçeği) bu destekler çiftçi eline geçen fiyatı hiç etkilemiyor. Bazı politikacılar hatta çiftçiler destekleri yükseltmeyi öneriyorlar. Ancak bu tarz bir destekleme ile hiçbir yere varılamayacağı açık. Asıl önemli konu çiftçinin ürünlerini alanlar karşısında güçsüzlüğü. Ürünleri alan gıda sanayicileri, zincir marketler, vb. kesimler çiftçinin eline geçen fiyatı belirliyorlar. Yapılan destekler (eğer bir destek varsa) bu fiyatı hiç etkilemiyor. Sebzelerde ve meyvelerin çoğunda hiçbir desteğin olmadığını tekrar hatırlatalım. Patlıcan, karpuz, hıyar bunlar içinde. Çiftçi eline geçen fiyatı etkileyecek bir politika uygulanmalı. Bu tabii İMF, Dünya Bankası vb. kuruluş ve gelişmiş ülkelerin hiç istemediği bir şeydir. Örneğin devletin veya desteklediği kooperatiflerin bizzat piyasaya girip alım yapması ve bunları pazarlaması istenmez. Çiftçi tüketiciye doğrudan satış yapabilmelidir. Tüketim kooperatifleri, gıda grupları, topluluk destekli tarım grupları devlet ve belediyeler tarafından desteklenmelidir. Patlıcanları sürüp toprağa karıştıran çiftçilere, uygulanan tarım politikasının söyleyebileceği hiç bir şey yok. Yeni bir tarım politikasına ihtiyaç var.

Var olan destekleme politikası tarım il ve ilçe müdürlüklerinde ziraat mühendisleri ve teknisyenlerini büroya gömüyor. Dosyalar tutuluyor. Sonunda çiftçilere bir cep harçlığı şeklinde bir destek yapılıyor. Küçük çiftçiler hiç başvurmuyor bile. Alacakları para dosya parası, ziraat odası aidatını bile karşılamıyor. Teknik elemanlar gerçek tarım çalışmaları yapamıyorlar. IMF ve Dünya Bankasının bu bürokratik destek politikasından şikâyetleri yok. Onlar için önemli olan Türkiye’nin tarım ürünlerinin düşük fiyatlarla pazarlanması.

Diğer yandan akla gelen nerede ise bütün tarım ürünleri ithal edilebiliyor. Bu bazen zeytinyağda olduğu gibi ihracat amacıyla yapılacak ithalat ayağı ile yapılıyor. Böylelikle zeytin üreticilerinin burnu sürtülmüş de oluyor. Bunun için gümrük vergilerinin düşürülmesi gerekiyor. Tarım politikası ile uğraşanların artık bu saçma destekleme politikasının ülke çıkarlarına hizmet etmediğini görmesi gerekiyor. Ziraat Odaları bu olgulara ne diyor çok merak ediyoruz. Çıkıp tatmin edici bir şekilde çiftçilere açıklasınlar, bekliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar