TARIM BAKANLIĞI 16 TARIM ZEHİRİ ETKEN MADDESİNİ YASAKLADI AMA

Tarım ve Orman Bakanlığı 16 pestisit (tarım zehiri) etken maddesinin yasaklanmasına karar verdi. Buğday Derneği tarafından 1 Nisanda başlatılan ve birçok kuruluşun desteklediği Zehirsiz Sofralar kampanyasında alınan ilk sonuç bu oldu. Kampanyada 2030 yılında ülke çapında tüm pestisitlerin yasaklanması istenmektedir. Kısa vadede ise çok tehlikeli zehirlerin hemen yasaklanması talep edilmişti. Bakanlıkça bu ikinci talebinin bir kısmını yerine getirildiği ileri sürülebilir. Ancak alınan kararların epeyce gecikme ile hayata geçirilebileceği görülüyor. Yasaklanan etken maddelerin aşırı derecede zararlı olduğu dikkate alındığında bu kararın uygulamasındaki gecikmenin anlamsız olduğu görülmektedir. Kararda üç aşama vardır. Birincisi ithalatının durdurulmasıdır. Sadece birinin ithalatı hemen durdurulmuştur. Bazılarının haziran sonunda, bazılarının ağustos sonunda, birinin de 2020 sonunda ithalatı durdurulacaktır. İkinci aşama imalatın durdurulması ile ilgili tarihtir. Bazıları temmuz, bazıları ekim, birinin de 2021 Şubat ortasına kadar imalatı sürecektir. Kullanımının sonlandırılması üçüncü aşamadır. Bir kısmı 2020 sonuna, bir kısmı 2021 Eylül ayına, birinin de 2021 sonuna kadar kullanımı sürebilecektir. Kısacası bu zehirlerin çoğunun bir yılı aşkın veya bir buçuk yıla kadar süren yasal kullanımları olacaktır. Daha önce yasaklanan zehirlerin kullanımlarının yasal süreleri aşacak şekilde sürdüğü izlenmektedir. Şimdi bu pestisitler çok zararlı ise, ki bakanlık yasaklayarak bunu kabul etmiş olmaktadır, neden bir an önce kullanımı yasaklanmamaktadır. Süren kullanım nedeniyle kaç insan kaybedilecektir, ne kadar arı, böcek ölecektir. Gerekirse bakanlık üreticilerine ve satmak için alanlara kısmen tazminat da ödeyerek derhal kullanımını sonlandırmalıdır.

Zehirsiz Sofralar İletişim ve Kampanya Koordinatörü Turgay Özçelik, yasaklama kararının sevindirici, ama yetersiz olduğunu söyledi. Özçelik kararla ilgili şunları ekledi: “Bakanlığın bu kararı ile, Zehirsiz Kampanya’da yasaklanmasını talep ettiğimiz, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘son derece tehlikeli’, ‘yüksek seviyede tehlikeli’ ve ‘muhtemel kanserojen’ olarak belirtilen 13 etken maddeden 4’ü yasaklanmış oldu. Ayrıca yine Bakanlık tarafından 2019 yılı sonunda üniversitelerden kullanımlarının sonlandırılmasına yönelik görüş talep edilen 41 etken maddeden de 14’ü bu kararla yasaklandı. Oysa Avrupa Birliği, bu 41 etken maddeden 32’sini yasakladı, kalan 9 maddenin yasaklanmasını da gündemine aldı. Elbette tek bir zehirden kurtulmak bile sevindirici ama bizde neden sadece 14’ü yasaklandı? Geriye kalan tarım zehirleri de yasaklanacak mı?

Buğday Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu, yasaklamanın yanında atılması gereken adımlara dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı: “Geçtiğimiz 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nde AB Komisyonu 2030 yılına kadar pestisitlerin genel kullanımının ve yüksek derecede tehlikeli pestisit kullanımının %50 azaltılması, pestisitlerin agroekolojik uygulamalarla değiştirilmesi, 2030 yılına kadar AB’nin tarım arazilerinin %25’inin organik tarıma ayrılması ve nihayetinde pestisitlerin AB kentsel yeşil alanlarında da yasaklanması yönündeki kararını açıklamıştı. AB geçiş sürecinde bugüne kadar 180’in üstünde pestisit etken maddesi yasaklandı ve her gün yasaklananlara yenileri ekleniyor.”

Tarım ilacı denilen bu zehirlerin bir kısmının, oldukça uzun bir süre sonunda da olsa yasaklanması bazı çiftçiler için bir zorluk olarak görülebilir. Ancak bütün bu tarım kimyasalları çiftçinin hem maliyetini arttıran bir ekonomik krize, hem de her yıl kullanılmasına rağmen sorununu ağırlaştıran bir ekolojik krize yol açmaktadır. Agroekolojik bir tarıma geçerek bu zehirlerden toptan kurtulmak mümkündür.

Önceki ve Sonraki Yazılar