Tevfik Dalgıç

Tevfik Dalgıç

GÜNLÜK OLAYLAR STRATEJİ DEĞİLDİR-STRATEJİ UZUN VADELİDİR

Sevgili okurlarım,

Bu haftaki yazımda dilimizde günlük olaylarla karıştırılan strateji kelimesinin ve kavramının gerçekte ne anlama geldiğini ele almak istiyorum. Gerçi bir akademik makale gibi gözükecek ama bundan ders alınması gerektiğini hissettiğim için olayın köküne inmek istiyorum bir strateji hocası ve 14 yıldır yayımlanan Strategic Management Review/Journal of Marketing and Strategic Management isimli akademik, hakem heyetli derginin Genel Yayın Müdürü olarak. Yazım biraz ders notu niteliği taşırsa bağışlayın. Bugün biraz daha fazla akademik olma zorunluluğu hissettim. 

Strateji kelimesinin kökeni yunanca "strategos"'dan gelir. Çok önceleri ordu yöneten bir generalin görevini tanımlamak için kullanıldı. Daha sonraları "generallik sanatı" - yani "general olmanın gerektirdiği ruhsal ve davranışsal nitelikleri" belirleyen bir deyim haline geldi. Milattan önce 450 yıllarında, Perikles döneminde "sevk ve idare niteliği-yani yönetim, liderlik, hitabet kabiliyeti ve güç" anlamına gelirken, sonraları gene değişime uğradı ve Büyük İskender'in dünyayı zapdetmek için yaptığı savaşlardan sonra da "emrindeki gücü rakipleri yenerek dünya çapında-küresel-bir yönetim kurmak için kullanabilmek yeteneği" anlamında kullanılmaya başlandı. Daha sonra bu askeri deyim diplomatik amaçlarla da kullanılır oldu. En son olarak da is hayatında ve sporda kullanılan bir kavram haline geldi. 

Bugünkü çağdaş anlamıyla; "uzun dönemli ve yaşamsal önem taşıyan konularda belirli hedeflere yönelmek için mevcut varlık ve güçlerin seferber edilerek, eşgüdüm içinde birbirlerini tamamlayan bir bicimde kullanılması ve bunu yaparken içteki zafiyetin olumsuz yanlarını ortadan kaldırarak ve başkalarında olmayan güçlü yanlarını kullanarak ve mevcut dış fırsatlardan yararlanarak, dıştan gelebilecek tehditlerini etkisizleştirilmesi" demektir. Strateji sadece bilinen ve beklenenlerle değil, beklenilmeyen ve bilinmeyen gelişmelere de karşı hazırlıklı olmak ve her durumda amaca ulaşmayı gerekli kılar. Strateji Türkçe'deki güzel deyimimiz olan "Olmadık Olmaz" sözünü daima akılda tutmayı ve olmadıklara karşı da hazırlıklı olmayı zorunlu kılar.

Strateji belirlenmiş bir amaca ulaşmayı gerektirir. O halde gelecekteki belirli bir noktaya yöneliş ve belirli bir zaman unsuru taşır. Strateji bu amaca ulaşmak için gerekli olan ve önceden belirlenmiş eylemleri, cabaları ve bunların da planlanmasını, uygulanmasını, gerekirse değiştirilerek ve değişen koşullara göre zamanın ve olanakların sınırlayıcı çerçeveleri içinde yeniden değerlendirilmesini, denetlenmesini ve hataların önlenerek ve dersler alınarak yeni alternatifler geliştirilerek yeniden uygulanmasını gerekli kılar. Bu eylemler, cabalar ve planlanan hareket biçimleri stratejinin uygulamadaki politikalarını ve taktiklerini belirlerler. Yani hazırlanan planlar, politikalar ve uygulanan taktikler stratejilerin başarılı olmasını sağlarlar. Sonuçta hedeflenen noktaya varılır.

AKP yönetiminin strateji diye gerek eski maliye bakanı gerek de parti ileri gelenlerinin pazarlamaya çalıştıkları palyatif tedbirler strateji değildir, sadece zaman kazanmaya yönelik palyatif tedbirlerdir. Gerçek strateji anlamında uzun vadeli hiç bir kıymeti-harbiyesi yoktur. Aynı kafa yapısı ve bilgisizlikle aynı yöntem ve  ve aynı yollar kullanarak farklı başarılı sonuçlar bekleme cehalettir. Amaç çözüm değil başa gelecek önlenemeyecek mali felaketleri yok saymak ve kafayı kuma gömmektir. Ama geçmişteki cehalet ve inat sorunları çözebileceklerine dair hiç bir umut vermemektedir.    

Önceki ve Sonraki Yazılar