Egemenliğe insan sıfatıyla katkı vermek

Anayasa değişikliğini oylayacağımız referanduma 14 gün kaldı.
2000 yıl önce tartışılarak demokrasi dışı olarak tanımlanan kavramların, bugün “Türk tipi” makyajıyla sunulması süreci içindeyken, tarihteki düşünürlerin fikirlerine göz atmaya ne dersiniz? 
Platon, en ideal devletin bile bozulmaya mahkûm olduğunu ve yönetim biçiminin zamanla hep daha kötüye doğru gideceğini iddia ederken Aristo, kötü bir yönetimin hemen ardından iyi bir yönetimin gelebileceği ihtimaline yer vermiştir.  
Gerek Platon ve gerekse de Aristoteles'in birleştiği en önemli nokta, demokrasi içinde diktayı kuran güçlerin, kargaşaya ve kaosa yol açacağına inanmalarıdır.
Aristo’ya göre, devlet şeklinden ziyade anayasanın nasıl uygulandığı önemlidir.
James M. Buchanan, “Demokrasilerde bir seçmenin tercihindeki özensizliği bütün halkın güvenliği için tehlikedir” şeklinde tespitte bulunmuştur.
Geçmişte örnekleri olan demokrasi dışı yönetimler yüzünden insanlığın çektiği acılar ve büyük felaketler de bu tespiti doğrular niteliktedir.  
Yakın tarihte, II. Dünya Savaşı’nın yaşattığı felaketler Alman halkının zihninde yer etmiş ve bir daha aynı şeyleri yaşamamak için çaba gösterip, Anayasalarında tek adamlığı reddederek kısa zamanda toparlanarak büyük ekonomik güç olmayı başardılarsa, bu referandumda Türk halkı olarak kendi yaşadığımız süreç üzerinden gerekli dersleri çıkarmak durumundayız. 
Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Demokrasi esasen ferdidir, bu vasıf vatandaşın hâkimiyete, insan sıfatıyla iştirak etmesidir” ifadesindeki “insan” vurgusu, yetkinliğe işaret etmektedir.
Atatürk, ne denli öngörü sahibi olduğunu ispat eden bir başka söyleminde ise “Milletim! Bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağın adamların kanındaki, vicdanındaki esas cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an vazgeçme. Egemenliğini geçici de olsa tevdi edeceğin meclislere bile gereğinden fazla güvenme. Çünkü meclisler de doğru yoldan sapabilir, despotluk yapabilir." ifadeleriyle gelecek nesilleri uyarmıştır. 
Atatürk'ün seçilecek insanların sahip olduğu cevherlerin çok iyi tahlil edilmesi gerekliliğine yaptığı vurgu, seçmenlere kendilerini yetkin birer seçmen haline dönüştürmeleri, seçimlerini bilinçli bir şekilde yapmaları çağrısıdır. 
Atatürk’ün çağrısını önümüzdeki referanduma uyarladığımızda, tercihimizdeki yetkinliğimizi ispat etmemiz için 18 maddeyi okuyarak 5 dakika düşünmemiz yeterli olacaktır. 
İşte o zaman “Egemenliğimize insan sıfatımızla karar vermiş olacağız”…

Önceki ve Sonraki Yazılar