Zaman çok geniş bir tanım.
Anlamlandırdığınız konuya göre değişik boyutlar alır.
Bir anda aklınıza gelen bir fikri ispat etmek için ömrünüzün kalanını harcarsınız.
Veya ömrünüzün büyük bölümünü harcayarak oluşturduğunuz bir şeyi bir anda kaybedebilirsiniz.
Sizin kısacık tatil yaptım, keyfine varamadım dediğiniz zaman diliminde bir kelebek iki kuşak değiştirmiş olabilir.
Mısır’ın tarihinden bahsederken, Kleopatra'nın muhteşem hayatının o bin yıllık medeniyetin içinde sadece 40 yıl olduğuna şaşarız.
Devletlerin tarihinde 10-20 yıl gibi zamanlar, ömürleri içinde kısa bir zamandır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Sokullu Mehmed Paşa’nın ölümü ile başlayan duraklama dönemini bir cümle arasında anlatırken, 120 yıl olduğu aklımıza bile gelmez.
Tıpkı Kleopatra'nın bin yıllık Mısır medeniyetinde 40 yıllık yaşamı ile anıldığı, Sokullu Mehmed Paşa'nın ölümünün Osmanlı İmparatorluğunu duraklama dönemine taşıdığı gibi, büyük zaman dilimleri bir dönem olarak anılır fakat o döneme damga vuran isimler unutulmaz.
23 Nisan 1920’de Meclisin açılmasıyla, 29 Ekim 1923’de Cumhuriyetin ilan edilmesi arasında bir mucizeyi üç yıla sığdıran tek lider ATATÜRK'tür.
Ondan sonrası kopuktur.
Adına dönem diyeceğiniz, bir isimle anacağınız zaman dilimi yoktur.
Siyasi çıkarlar ve kavgalarla dolu da olsa, beceriksiz insanların yönetiminde geçen boşa harcanmış yıllar olarak düşünürsünüz.
Yaşadığımız son 15 yıl ve bu günümüz, bilinen mimarı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye Cumhuriyeti’nde kısa bir tarih olmasına rağmen, gelecek nesillerin bizleri kimi acıyarak, kimi kızarak, kimi de kutlayarak anlatacakları ama Recep Tayyip Erdoğan ismini hiç unutamayacakları bir dönem olacak.
2001'de başlayan bu dönemin en geç 2019'da sona ermesi için demokrasi inancıyla doğru yolda mücadeleye devam edilecektir.