Bu ilk faşist saldırı değildi!

Erzurum’da hükümet gözetimindeki taşlı faşist saldırı tarihe kara leke olarak geçen olayları anımsattı bana...

Milli Şef olarak iktidar partisinin koltuğundan inen ve çok partili siyasal hayatın önünü açan İsmet İnönü, yurt gezilerinde çeşitli saldırılara uğramıştı.

İlk olaylar 1959 yılında Tokat Zile’de meydana gelmişti.

Demokrat Parti militanı kaymakam İsmet İnönü’nün ilçeye gelişini engellemeye çalışmış, İnönü ısrar edince de parti binası önünde toplanan kalabalığı gaz bombasıyla dağıttırmıştı.

Gözaltına alınanlar olmuştu.

 

****

 

Aynı yıl daha vahim olaylar Uşak’ta yaşanmıştı.

Yıllar önce, FETÖ’nün yayın organı Zaman’da yalan tarih yazıları yazan Mustafa Armağan’ın Uşak olaylarını anlatan yazısına aynı gazetede yazan Hilmi Yavuz yanıt vermişti.

Derin tarih adı altında bugün de Mustafa Kemal’e saldırmayı tarih yazımı sanan ve AK Parti iktidarı tarafından maddi olarak desteklenen Armağan, yalanlarını yutturmaya çalışırken, şair Hilmi Yavuz, “Ben o gün Yeni İstanbul gazetesini muhabiri olarak ordaydım. Saldıranlar Demokrat Partiliydi” diye yazmıştı; yazının namusunu koruyarak…

 

****

 

Batı cephesi komutanı olarak Anadolu’yu Yunan işgalinden kurtaran komutan İsmet İnönü’yü Uşak’a sokmamaya niyetli olan dönemin İçişleri Bakanı Namık Gedik, gezinin başında Ankara garında İnönü’yü yolcu etmeye gelenleri alkışlıyorlar diye dağıttırmıştı.

AK Parti’nin demokrasinin yıldızları diye allayıp pulladığı Menderes ve arkadaşları, İsmet İnönü’nün dokunulmazlığını kaldırmak istedi; CHP Genel Başkanı İnönü Anadolu gezisine çıkmak isteyince de engel olmaya çalıştı; buna rağmen İnönü Uşak’a gidince Büyük Taaruz’da kullandığı binaya sokmamak için uğraştı.

İnönü o gece Uşak’ta kaldı, ertesi gün ayrılırken istasyonda görevlendirilen Demokrat Partililerin taşlı saldırısına uğradı.

İsmet İnönü’nün askerlik yapmadığına inanan gözü dönmüş bir yobazın attığı taşla İsmet İnönü’nün başı yarıldı.

 

****

 

Bunlar tarihten okuduklarımdı.

Bir de kendi tanıklıklarım var ki, onları da aktarayım

İsmet İnönü’nün Bursa gezisinde benzer bir olay tezgahlanmış, Demokrat Parti militanlarının yuvalandığı Merinos’ta taşlı sopalı saldırı hazırlığı yapılmıştı.

Ki bunu bizzat bana röportaj yaptığım Demokrat Parti Bursa Milletvekili Recep Kırım anlatmıştı.

Olayı engelleyenlerden biri de Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun amca oğlu dönemin Bursa Emniyet Müdürü Şebip Karamollaoğlu’ydu.

Her ne kadar dönemin valisi İhsan Sabri Çağlayangil anılarında bu saldırıyı kendisinin önlediğini belirttiyse de birlikte çalıştığım rahmetli gazeteci-yazar 12 Mart darbesinde gözaltına alınan binbaşı Yılmaz Akkılıç (Nisan onun ölüm yıldönümüydü, anısı önünde saygıyla eğiliyorum)  İnönü’ye saldırıyı Şebip Karamollaoğlu’nun önlediğini anlatmıştı.

 

****

 

Türk tarihine kara leke olarak geçen Sivas katliamının iki önemli aktörüyle konuşmuştum.

Biri Aziz Nesin’di.

1994 yılında, Çağdaş Gazeteciler Derneği Güney Marmara şubesi olarak kendisini Bursa’da ağırlamıştık. Amacımız 1993 yılında 35 aydının yakıldığı Madımak oteli yangınında orada olduğu için suçlanan Aziz Nesin’e sahip çıkmaktı.

Gözü dönmüş yobazların gözlerindeki kin ve öfkeyi anlatmıştı bize…

 

****

 

Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ile de konuşmuştum. Hatta Çağdaş Gazeteciler Deneği lokalinde açtığımız Sivas katliamı sergisine davet etmiştim.

Çünkü biliyordum ki Gazioğlu gözü dönmüş yobazların tarafından olacak biri değildi ama ne yazık ki o da o günkü valinin, güvenlik güçlerinin verdiği yanlış bilgilerle konuşmuş, Aziz Nesin’i suçlamıştı.

Sonrada bu konuda yanlış yaptığını anlatmıştı bana…

 

****

 

Bakıyorum da Bekir Bozdağ, Mustafa Varank, Ömer Çelik hariç AK Parti’nin önde gelen bazı isimleri, elbette en başta Süleyman Soylu olmak üzere neredeyse taş yiyenleri suçlayacaklar.

Tıpkı Çubuk’ta inek hırsızını korumak için Kemal Kılıçdaroğlu’nun suçladıkları gibi…

 

***

 

Tarih kuşkusuz bu tür saldırganları yüz karası olarak kaydediyor.

Ancak esas olan sandıkta bunun hesabını sormak, suçu himaye edenleri tarihin uygun göreceğiniz yerine göndermektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar