Bulgaristan seçimleri Türkler ve Marteniçka!

Ne garip bir dünya!

Elimizde bir defter parçası, üzerinde ismimiz yazılı, adı sınır denilen bir bariyerin önüne geliyoruz, görevliler defteri inceliyorlar; oradan geçip, bir başka ülkenin kapısında aynı deftere mühür vurdurup, içeri giriyoruz.

Yola devam ediyoruz, toprak aynı toprak, gökyüzü aynı, çimenler, çiçekler, ağaçlar, hatta evler aynı…

Adına Bulgaristan deniliyor.

Sadece tabelalar farklı, anlamıyorsunuz.

Sınırdan içeri girip Haskova, Kırcaali, Mestanlı, Cebel, Koşukavak filan dolaşıyorsunuz, tamamına yakını Türk, aynı dili konuşuyorsunuz, dükkanlarda duranların, alış ile veriş yapanların hepsi Türk, sanki Görükle veya Kestel’desiniz.

Tek kelime Bulgarca duymuyorsunuz!

****

Geçtiğimiz hafta sonu kaçıncı kez olduğunu unuttuğumuz genel seçimlerin birini daha izlemek üzere Bulgaristan’daydık.

Merkezi Bursa’da bulunan Mestanlılar Derneği Başkanı Hasan Öztürk, eşi Nedriye ile oğulları Mehmet, Barutçu Tekstil’in sahibi, işinsanı Lütfi Barutçu, üç günlük bir Bulgaristan gezimiz oldu.

Kırcaali’yi daha önce görmüş Cebel, Koşukavak ve Mestanlı’ya ise gidememiştim.

Türklerin haklarını, özgürlüklerini, kimliklerini savunma mücadelesinde sahne olmuş bu yerleri görmek, oralarda bulunmak, bir dönem yakından tanıma olanağı bulduğum Naim Süleymanoğlu anıtının önünde poz verip, Mestanlı’daki parkta Nuri Adalı’nın heykeliyle karşılaşmak tarihin içinde yolculuk yapmak gibiydi benim için...

Demir perde arkasında tutulmuş, özgürlükleri elinden alınmış insanların kimliklerine yapılan saldırıya karşı toplananların seslerini duydum o sokaklarda…

Masum insanlara sıkılan kurşunlar, atılan gaz bombaları ve Belene sürgünlerini düşündüm caddelerde dolaşırken...

Değer miydi, onca baskıya, zora, insanın onurunun ayaklar altına alınmasına?

ÜÇ İLÇE ÜÇÜ DE BİRBİRİNDEN GÜZEL!

Seçimler sakin ve telaşsızdı. Oy kullanılması nedeniyle kendi halinde yaşayan uzak köylerde küçük kıpırdanmalar vardı.

Doğa yeşil örtüsünü sırtına almaya hazırlanırken, Balkan soğukları tam olarak o toprakları terk etmemişken, tarladaki işlerine başlamayan köylüler oy sandığının başında ana vatandan gelenlerle hasret gideriyorlardı.

****

Koşukavak’ta Ankara Üniversitesi’nden okul arkadaşım, TRT eski çalışanı Metin Edirneli’yi ziyaret ettik. Metin, bir süre önce Bursa’dan ayrılmış, doğduğu topraklara yerleşmişti.

Sakin ve sessiz bu dağ ilçesindeki en önemli zenginlik altın müzesiydi. Sorumlusu olan eşi Leyla Edirneli müzeyi bizim açtı, gezdirdi.

****

Bursa’dan gazeteci arkadaşım Sebile Efe, ablası Mestaniye Efe ile karşılaştık. Bölgenin insanı olan Sebile bana Mestanlı’yı gezdirdi; güzelim mimari yapısıyla ilçeye değer katan tren istasyonunu gösterdi.

Hasan Öztürk Cebel’de oy kullanırken ben etrafı dolaştım. Eşi Nedriye’nin köyüne gittik, Başkan Öztürk’ün yaptırdığı çeşmeden su içtik.

****

Üç ilçenin de meydanına, parkına baktım, her şeyi bize benzeyen o beldelerin farkı işte gözümün önündeydi.

Yanı başında orman var diye düşünmeden dikilen ağaçlar adeta havaya oksijen pompalıyordu.

Geniş, temiz ve büyükçe meydanlar kentin soluk-alma mekanlarıydı.

Ne Bursa’da öyle bir alan gördüm ne de ülkemin fakir meydanı diğer kentlerinde…

****

Paramızın pul olduğunu da bir küçük örnekle aktarayım.

Tuvalete gittiğimde 1,5 leva verdim. Yaklaşık 15 lira…

Sanayisi olmayan, genç nüfusunu Avrupa’ya kaptırmış, sokaklarında insana az rastlanan Bulgaristan’ın parası bile bizden 10 kat değerli…

DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMADI

Seçim sonuçlarını izlemişsinizdir.

Türklerin haklarını savunan Hak ve Özgürlükler Partisi oylarını korudu. Yaklaşık yüzde 13 oyla 35-40 arasında bir milletvekili çıkarması bekleniyor.

Diğer partiler de bir önceki seçime benzer sonuçlar aldılar. Seçmen hiçbir partiye hükümeti kurma çoğunluğunu vermedi.

Gördüğüm kadarıyla etnik bölücülük yapmadığı (Türkiye’ye katılma talepleri yok örneğin), ayrımcı dil kullanmadığı halde DPS’ye orada, HDP muamelesi yapılıyor.

Kimse onlarla iktidar olmak istemiyor.

Anlaşılan Türkiye’de Kürt, Bulgaristan’da Türk olmak kolay değil!

MARTENİÇKA!

Bulgaristan’da hangi parka giderseniz gidin baharın gelişini müjdeleyen Marteniçka ile karşılaşırsınız.

AK Parti’nin aklını kullanmamakta ısrar eden bazı yöneticileri Marteniçka’yı idamla özdeştirip, mağduriyet üretmeye çalışıyorlar.

Çok yanlış!

İşte kanıtı:

whatsapp-image-2023-04-06-at-19-12-52.jpeg

Önceki ve Sonraki Yazılar