Dert "Başkanlık Sistemi" değil. İki nedeni var bu konuyu ortaya atmanın: Birincisi ve en önemlisi   “17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu”nu unutturmak… İkincisi Sayın RTE'nin ruh sağlığının korunması amaçlıdır. Aslında her iki gerekçe de birbirine bağlıdır.

Çünkü artık biliyoruz ki “17-25 Aralık” sadece  buzdağının görünen kısmıdır. Öyle olmasa dört bakanı yargıya göndermemek için bunca yalan, bunca haksızlık, bunca iftira ve insanlık tarihini utandıracak "onursuzluk" örneklerine tanık olmazdı bu ülke. İkincisi, yani RTE'nin sağlığı meselesi ise artık gizlenemiyor. Yoo, şu çaresiz muhaliflerin bel bağladığı malum hastalık dedikoduları değil sözünü ettiğim. “Kavgayla beslenen ruh hali"… Cumhurbaşkanı’nın kendi de farkında bu marazi durumun, bu yüzden Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi hepimizi uyardı: "Ben alıştığınız Cumhurbaşkanları’ndan olmayacağım." dedi ve dediğini de yapıyor. Herkesin yerine o dövüşüyor ve savaş alanı kalmayınca yeni muharebe meydanları arıyor. Öyle olmasa şimdi yürütme, yargı, yasama erklerinin hepsi kendi olmuşken ne anayasa ne yasa ne yargı kararı dinlemez ve buna karşı duracak kimse yokken niye "Başkanlık Sistemi" diye tuttursun? Daha ne isteyebilir bir fani? (Fani dediysek bize göre, yoksa onun Allah’ın tüm vasıflarını üzerinde toplayan bir ölümsüz olarak görenler de var.)

Eski yasayı değiştirip TBMM’de  rahatça Cumhurbaşkanı seçilecekken kendisini ve partisini riske atarak halk oylamasına giden ve seçilmeyi başaran biri yasama ve yürütmenin başı niye meydanlara çıksın ki? Şu anda "isteyip de yapamayacağı" hiçbir şey yokken, mevcut anayasayı bile yok sayışı "ak yargı" tarafından hukukun Roma’dan bu yana tüm ilkeleri çiğnenmişken, alkışlanıyorsa RTE daha ne yetki istiyor olabilir? Biz bilmiyoruz, bilen varsa beri gelsin. Bizim gördüğümüz artık hiçbir şekilde denetlemez bir kimlik, ülkeyi felakete götürüyor. "Ak" nimetlere karnında bağlı olanlar dışında artık herkes bu gerçeği görüyor. Kimse inanmıyor hatta kendi parti grubu bile... Ne batıyı ne doğuyu kandırabiliyor. Şimdilik ona inananlar bir tek "Kürtler"… O da hepsi değil, parlamentonun tadını almış olanları.

Bu yüzden çözüm süreci denen ve kapalı kapılar arkasında sürdürülen pazarlıklardan haberimiz yok. Yani kısaca Başkanlık Sistemi olsa yine onun kavgası bitmeyecek. Allah "Kavgam"dan esirgesin, sonrası sanki o...