Saltanat

Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur sadece bir makam işgal etmiyor, bir bütün olarak ülkenin tepesine çörekleniyor. Artık toplama çıkarma işlemi yapabilen herkes biliyor ki, KaçAk Saray’daki konumu sarsıldığı için kanlı bir planı uygulamaya koyan bu unsur, kendisi için ebedi saltanat hedefliyor...

Bakın, soyut bir saltanattan söz etmiyorum, meşruti krallık gibi bir şeyin peşinde. Aksi takdirde malum suçların her birinden yargılanacağını biliyor...

***

Şu sıralar pek gündemde değil ama hatırlarsınız, İstanbul’daki Vahdettin Köşkü’nü restore ettirdi kendisi için. Aslında restorasyon da denemez. Berbat bir biçimde yeniden inşa edildi köşk ve köşkün etrafındaki binalar. Çengelköy’ün tepesine binlerce ton beton döküldü. Sonra da selvi ağaçlarıyla gizlendi o betonlar...

Bu fukara milletin paralarını savura savura döşedi Vahdettin Köşkü’nü. Yüz milyonlara mal oldu bu saray da. Öyle ki, emekliye üç kuruşluk maaş artışı çok görülürken, Vahdettin Köşkü’ne SGK bütçesinden 172 milyon lira aktarıldı! Cumhurbaşkanlığı’na ayrılan paradan da 300 milyon gittiği yazıldı çizildi...

Pis bir altın düşkünlüğü var... Koltuk, sedir ve sehpalar 24 ayar altın yapraklarla süslendi. Birinci sınıf fırınlanmış gürgen ağacından yapılan salon takımlarında 24 ayar altın varak kullanıldı. Her taraf ipek...

Şimdi beklemede. KaçAk Saray’a yönelik tepkiler öylesine büyük oldu ki, bir türlü yerleşemedi Vahdettin Köşkü’ne. Kanlı planı tutar da AKP’yi bir biçimde tek başına iktidar yapabilirse oraya da yerleşecek. Bu fukara milletin çocukları birer birer yaşamını yitirirken, askerlik yapmayan Burak, askerliğini dövizli yapan Bilal, para sıfırlayıcısı Sümeyye, ‘birinci leydi’ Emine, öbür kız, damat falan, hep beraber Ankara’daki KaçAk Saray’la İstanbul’daki Vahdettin Sarayı arasında turlayacaklar...

Böyle hesaplar yapıyor...

***

Kafasına göre takılıyor. CHP’ye hükümet kurma görevi vermiyormuş. Erken seçim ilan etmiş.

Tarihin acı cilvesi işte, seçim 1 Kasım’da, saltanatın kaldırıldığı tarihte yapılacak. O tarihte saltanatı geri getirebileceğini düşlüyor olsa gerek. Böyle de fantastik halleri var...

***

Bu millet saltanatı yıktı geçti. Çok bedel ödendi. Yeni saltanat heveslilerine de izin vermeyeceğiz. Ve öyle görünüyor ki, daha çok bedel ödeyeceğiz.
Evet, bu işler öyle basit değil. Geleceğimizi kazanmak için bedel ödeyeceğiz.

Bir önceki seçim sürecinde seçimin hiçbir şeyi çözmeyeceğini, ciddi bir mücadeleye mahkum olduğumuzu yazdım durdum. Şimdi aynısını bir kez daha yazıyorum.

Milletimize büyük acılar yaşatan; gençlerimizi, çocuklarımızı öldüren; hırsızlık, arsızlık yapan herkesten hesap sormak için büyük bir mücadele başlatmalıyız. “Sandıkta giderler” rehavetine kapılmamalıyız. Emin olun, hırsızlar-katiller iktidarı sarsıldığında İslamcı çeteler kartı kullanılacaktır. Yeni kanlı planlar uygulanacaktır. Bu ülkenin iç savaşa sürüklenmemesi için örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.

Bu, yamyamlığa karşı insanlık mücadelesidir... Unutmamalıyız...

Önceki ve Sonraki Yazılar