Bu gün 2017yılının ilk günü…

Geçtiğimiz 2016 yılı Mayıs ayından beri yazmaya başladığım Yurt gazetesindeki yazılarımla, siz değerli okuyucularımızla birlikte olduk.

Bu süreçte;
ülkemizde her ay, her hafta hatta bazen her
gün çok farklı olaylarla karşılaştık.
Yaşadıklarımıza üzüldüğümüz, sevindiğimiz,
şaşırdığımız, anlar oldu.
Tespitlerimi, değerlendirmelerimi sizlerle
paylaştım.
Benim yazdıklarım doğrudur ısrarında olmadım,
ancak;
Yazılarımda inandığım doğruları, bildiğim
gerçekleri yazdım.
Çoğu zaman yaşananları, yazımda anlatılanların
değerlendirmelerini sizlere bıraktım.
Sizlerin yorumları güç verdi, motive etti.
Tüm bunları sizlerle birlikte daha iyi bir
dünya, daha iyi bir Türkiye için yapıyoruz.
Yılın son günlerinde meteorolojinin önceden
uyarılarına rağmen yağan kar büyük kentlerde
yaşamı olumsuz etkilerken,
Karadeniz bölgesinde sıkça yaşadığımız sel
felaketini bu kez Mersin’de yaşadık ve yitirdiğimiz
canlara üzüldük.
Çarpık kentleşme, rant odaklı çarpık yapılaş-
manın önünü açan, kendini dünyanın-ülkenin-
şehrin sahibi zanneden insanlar,
doğanın verdiği tepki karşısında yaşayanları
çaresiz bırakıp ölüme terk ediyorlar.
Bu kader olarak değerlendirilmemeli.
Gelecekte benzer olayları yaşamamak ve
üzülmemek için;
Fay hattı üzerine, zemin sıvılaşması olan yerlerde,
dere yataklarında imar uygulaması yapılmamalı,

tarım alanlarına, yeşil alanlara, ormanlara
sahip çıkılmalı,
kentlerimizin 30 – 50 yıl sonrası gelişimi baz
alarak planlamalar yapılmalıdır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında gerçekleştirilen
plana dayalı çağdaş kentleşme, kırsal gelişim ve
eğitim politikalarının ne denli
doğru olduğunu bu gün bir kez daha anlıyoruz.
Yöneticilerimiz ne yapmalı:
Siyasilerimiz bağırarak, kavga ederek, inatla-
şarak değil,
fikir ve görüşlerini sakince, karşıt görüşleri
saygı ile dinleyerek,
birbirlerini ikna ederek, görüşlerini anlatıp
topluma örnek olmalıdırlar.
Bizler ne yapmalıyız:
Laik – Demokratik Cumhuriyetimize,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine,
bilimsel gerçeklere, sanata, dilimize, özgürlüklere
değer vermeli,
farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunun bilincinde,
tüm görüş ve inanç sahiplerine,
başta Atatürk ve Cumhuriyetimizi kuranlar
olmak üzere;
tüm büyüklerimize sevgi ve saygı göstermeli,
birbirimizi dostça kucaklamalıyız.
2017’nin barışın, huzurun mutluluğun, paylaşımın
yaşandığı,
sevginin yeşerdiği bir yıl olması dileğiyle;
sağlıklı, mutlu yıllar…