Eğitimde felaket senaryosu!

Salgın sürecinin en sorunlu aşamasına gelmiş bulunuyoruz.

Hükümetin eğitim alanında atacağı adımlar, Türkiye’nin geleceği açısından kritik önemde olacak.

Bazı sendikların baktığı yerin çok doğru olmadığını düşünüyorum.

Okullar mutlaka açılmalı…

****

Türkiye’de devlete ait 54 bin okul var.

Tam bu noktada belirtmek zorundayım; 100 binin üzerinde camiye sahibiz; yarısı kadar okulun olduğu bir ülke gelişmiş ülke diyebilir miyiz?

Çoğu zaman örnek gösterdiklei Batı’ya baksınlar, tablonun tam tersi olduğunu görecekler.

Türkiye’de özel okul sayısı da 12 bin 809…

Salgın sürecinde kaçı batı, kaçı ayakta henüz belli değil!

****

Rakamlarla ilerlemeye devam edeyim.

18 milyon 108 bin öğrenciye karşılık 706 bin dersliğimiz var.

Ortalama 26 öğrenciye bir derslik düştüğüne göre, çözüm, CHP’nin eğitimci Milletvekili Yıldırım Kaya’nın söylediğini göre 250 bin yeni derslik…

Bu da yetmez, yeni on binlerce öğretmene gereksinim var.

Bu iktidar bunları gerçekleştirir mi?

Hiç sanmıyorum.

Bugüne kadar imam hatip dışında eğitime dişe dokunur bir yatırım yapmayan siyasal iktidarla karşı karşıyayız.

Türkiye’nin pek çok yerinde, bu arada Bursa’da da deprem nedeniyle yıkılan okulların hemen hiç biri yeniden yapılmadı.

****

Sınıf ve öğrenci sayılarını daha ayrıntılı incelersek, Yıldırım Kaya’nın verdiği rakamlara göre derslik başına, orta öğretimde 26, mesleki ve teknik öğretimde 22, imam hatip liselerinde ise 13 öğrenci düşüyor.

Görünen o ki, standartlara uyabilecek kamu okulları içinde sadece imam hatipler var.

****

Böylesine bir tablo içinde okulların sanal olarak başlaması, 20 Eylül’den sonra yüzyüze eğitime geçilmesi Kovid-19 salgınının ikinci dalgasının daha yıkıcı olabileceği gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Ancak okulların kapalı olması da bir başka felaketi, cehaletin eğemenliğini getirecektir.

Onun için sosyal medyada paylaşımı doğru buluyorum:

“Okullar sokaklardan daha güvenli!”

****

Bu yazının dipnotu: Geçenlerde okuduğum bir kaynak, 1 milyar 700 milyonluk Müslüman nüfusunun sadece yüzde 2’sinin üniversite okuduğunu belirtiyordu. Daha önce de benzer bir rakamı yazmıştım. Yanlış anımsamıyorsam, Müslümanların yüzde 40 okuma-yazma bilmiyor.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YETKİLİLERİNE ÇAĞRI!

Pandemiyi eğitim açısından bir fırsata dönüştürmek istiyorsak, köy okullarını yeniden öğretime açmalıyız.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk başta olmak üzere yetkilileri bu konuda göreve davet ediyorum.

Köy okullarının yeniden canlanması, köylere can suyu verilmesi anlamına gelebilir.

Böylece hem köyden ayağını kesen öğretmen, yeniden köye dönerdi hem de köyde çok az öğrenci olduğu için sağlık açısından daha güvenli bir öğretim olurdu.

Önceki ve Sonraki Yazılar