CHP'den İzmir’de 'çalıştay' zirvesi

CHP'den İzmir’de 'çalıştay' zirvesi

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Arama Çalıştayı İzmir’de start aldı.

Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki örgüt buluşmasına Genel Sekreter ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ile Seyit Torun, İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları, yöneticiler ve çok sayıda partili katıldı. Programda kürsüye gelen konuşmacılar birbirinden önemli mesajlar verdi.
 

EKONOMİ ÜZERİNDEN RAKAMLAR VERDİ, ‘ÇARE BİZİZ’ DEDİ!
Genel Sekreter Böke yaptığı konuşmada, “Bugün burada bir arada olmamız çok önemli. Türkiye’nin içinde bulunduğu ağır kriz koşullarını değiştirmenin iddiasına sahipleriz bizler. Güçlü bir geçmişi güçlü geleceğe dönüştürmek istiyoruz. Bu gerçeklikle bir arada olmamız çok önemli. Böylesi arama konferansları birlikte düşünmeyi yok eden iktidar karşısında İzmir’den bir öykü yazmanın buluşmasıdır. Türkiye’de 14 milyon insan işsiz. 83 milyon hep birlikte fakirleşiyoruz. Bugün Türkiye’de herkes derin bir borçluluk sarmalı içinde. Herkes derin bir umutsuzluk içinde. Bu ortada olan ağır krizi görmezden gelen iktidar yeni ekonomik program adı altında orta vadeli program açıkladı. Program fakirleşme, borçluluk, istihdam sorununu görmezden gelen, siyasi sorununun iktidarın ta kendisi olduğunu gizleyen programı bize sundu. Bu programın çare olmadığı çok açık… Türkiye’nin ortalama geliri 12 bin doları geçmişken bu sene 8 bin 400 dolara düşüyor olduğunu başarı öyküsü gibi anlatmazdı. Bundan önce açıkladığı programlardan farklı bir şey yapardı. Son pakette de 2 buçuk milyon istihdam yaratacağız demişti. Bu tarihten sonra 2 milyon istihdam kaybedildi. KOBİ 843 milyarlık borç yükü altında. Oysa programa göre Türkiye’de borçluluk sorunu yok. O zaman bize büyük bir görev düşüyor. Bu krizi çıkarmış olan bu anlayışı değiştirmemiz gerekiyor. Bu iktidar bu krizi çözemez. Çünkü kurdukları düzen krizi çıkarıyor. İktidar düzeni değiştirince iktidardan gideceğini biliyor. Rantçı, talancı, sadece kamu zararı gözeten bir anlayışa bizlerin vergisi harcayan bir anlayışla Türkiye’yi sona getiriyor. Çare bizden geçiyor. Demokrasiyi yıkan saray iktidarının karşısına güçlendirilmiş parlamenter sistemi biz kuracağız. Vatandaşına el uzatan İzmir’de gördüğümüz sosyal devleti Türkiye’de biz göreceğiz. Güçlendirilmiş sosyal devletle krizi aştığımız gibi, umutsuzluğu da bitiren bizler olacağız. Ortak aklı üreten ve Türkiye’nin yeni öyküsünü İzmir’in demokrasisiyle Türkiye gerçeği yapacağız” diye konuştu.
 

NÜFUSUMUZUN YÜZDE 50.8’İNİ CHP OLARAK BİZ YÖNETİYORUZ
“Kendimi evimde gibi hissediyorum. İzmir bizim için çok önemli. İzmir’in her alandaki başarısı Türkiye’ye örnek olacak” sözleriyle açıklamasına başlayan Genel Başkan Yardımcısı Torun, “31 Mart seçimleriyle birlikte Türkiye’de değişim başladı. Yerelden genele, iktidara mutlaka ulaşacağımızın mesajını verdik. Nüfusumuzun yüzde 50.8’ini CHP olarak biz yönetiyoruz. Bunu yapabiliyorsak tamamını da yönetebiliriz. Belediyelerimize ve başkanlarımıza seçim öncesi birçok kaygı dile gelmişti. Ama onlar birçok dayatmaya göre güzel işler yaptılar. Hele pandemi sürecinde devleti yönetemeyenler 5 maskeyi dağıtamadı. Belediyelerimiz maske, dezenfektan, hijyen ve evlerine gazete götürmeye kadar başardı. Bazıları mega projeler açıkladı ama belediye başkanlarımız vatandaşın en önemli ihtiyaçlarında yanında oldular. Bundan sonra da mutlaka bu çalışmalarını arttırarak devam edecekler. Şimdi yeni bir eğitim-öğretim dönemi başındayız. Yeni bir kampanyayla destek veriyoruz. Pandemi sürecinde nasıl engellemeyle karşılaştıysak aynı şeyleri yaşıyoruz. genel başkanımız bir öneride bulundu. Yeter ki bizi engellemeyin, biz bu soruna mutlaka çözüm üreteceğiz’ dedi. Maalesef birçok okulun dezenfektan işlemini yapmak için engellendik. Birçok konuda yine yasaklar konuldu. Biz bu ülkeyi birlikte yönetmek istiyoruz. Bu tek adam yönetimi her alanda olduğu gibi maalesef yine senden benden olarak ayrıştırıyor” dedi. 
 

MİLLET İRADESİ DİYORLARDI, 31 MART’TAN SONRA HİÇ SÖYLEMEDİLER!
Genel Başkan Yardımcısı Salıcı da  kürsüye geldi ve “AK Parti neyi kaybettiyse ve neyi kaybediyorsa onunla ilgili meclis çoğunluğu ya da başkanın kararname yetkisiyle oyun kurallarını değiştirme çabası içine giriyor. Sadece bunlar değil seçim yasasını değiştirmek için istiyorlar.  Bir iktidar yüzde 10 barajını kaldırmayacaksa, daha demokratik bir hale getirmeyecekse seçim sistemiyle ilgili bir değişiklik yapmak niye ister? Şunun için ister; iktidar benim altımdan kayıyor, ben ülkeyi yönetemiyorum, bir miktar oyum kaldı, vatandaşın iradesinin meclise olduğu gibi değil de bazı engellerle yansımasını sağlayacak işler yaparak hareket ediyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar AK Parti gidişini engelleyebilecek bir çabanın sonuç almayacağı çok aşikar. Millet iradesi diyorlardı. Her kürsüye çıktıklarında her AK Partili siyasetçi millet iradesinden bahsediyordu. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra millet iradesi dediklerini duydunuz mu? Millet size oy verirken biz CHP’liler olarak nerede eksiğimiz var diye oturup düşünüyorduk. 31 Mart’ta millet CHP’ye oy verdi. İstanbul’u kabul etmediniz, 800 bin farkla oy verdi. Bir zamanlar ağzından hizmet lafını düşürmezdi. Şimdi CHP’li başkanlar hizmet etmek için önlerine gelen engeli ayıklamaktan hizmet kalitesi için fırsat bulamıyorlar. Aşevine yapılan bağışı bile engelleyecek seviyeye düştünüz. Yoksulluktan bahsederdi. Yasaklardan bahsederlerdi. Türkiye’de yasaklar olmasın derlerdi” dedi.

İLÇE BELEDİYE BAŞKANINDAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI, İL BAŞKANINDAN MİLLETVEKİLİ HATTA BAKAN OLUR!
Salıcı ayrıca, “Ne zaman seçim olacağı belli değil. Biz bu çalıştayı niye yapıyoruz? 31 Mart seçimlerini kazandıktan sonra vatandaşımız şunu gördü; CHP geliyor! CHP geliyor da CHP’nin önümüzdeki süreci yürütecek kadroları var mı? Sahada bizlere soruyorlar. İlçe belediye başkanından büyükşehir belediye başkanı olur, çok da güzel olur. İstanbul’da, Adana’da İzmir’de belediye başkanımız ilçede aldıkları tecrübeyi büyükşehirlere yansıttılar. İlçe belediye başkanından büyükşehir belediye başkanı olur, il başkanından milletvekili olur. Yeni dönemde il başkanından bakan olduğunu da göreceksiniz. Bu kadroların CHP içinde olduğunu göreceksiniz” dedi.

SAĞLIK BAKANI VAKALARDAN HABERDAR DEĞİL!
Salıcı, “AKP’lilerin unuttuğu kavramlar vardı. Hatırladığı şeyler var bir de. TÜİK enflasyon rakamı açıklıyor, kimse inanmıyor. Devletin kurumu yalan söyler mi? Bu hale getirdiler. İşsizlik rakamı açıklıyorlar. Vatandaş inanmıyor. Merkez bankası döviz rezervi açıklıyor, ekonomistler inanmıyor. En son bakan itiraf etti. Pandemiyle ilgili rakamlar açıklıyorlar. Bakan itiraf etti, o rakamlar da doğru değil. Biz söylüyorduk. Ama sayın bakan açıklıkla itiraf etti. Biz halkımızın sağlığıyla da ilgiliyiz ama Türkiye’nin çıkarlarıyla da ilgiliyiz diyor. Türkiye’nin çıkarları doğruları söylemekten geçer. Hayatı pahasına mücadele eden sağlık personelinin can güvenliğinin sağlanmasından geçer, vatandaşa yalan söylemekten geçmez. Böyle bir bakış açısıyla Türkiye’nin yönetilmesi mümkün değil. Sağlık bakanı vaka sayısından haberdar değil, ekonomi bakanı dövizin nereye geldiğinden haberdar değil, milli eğitim bakanı uzaktan eğitime dahil olamayacak aile var, onlardan haberdar değil” diye konuştu.

AZERBAYCAN’IN YANINDAYIZ AMA KİMSE BUNU ERMENİ YURTTAŞLARIMIZA BASKI, KÖTÜLÜK ARACI GÖRMESİN
Ermenistan’ın Azerbaycan’a yaptığı saldırılara değinen Salıcı, “Ermenistan, Dağlık Karabağ için zaman zaman Azerbaycan’ın sınırdaki köylerini taciz ederdi. Yine böyle bir girişimde bulundu. Azerbaycan tarafından sert tepkiyle karşılaştı. Biz kimsenin canının yanmasını istemeyiz. Ama Azerbaycan topraklarının işgal altında kalmasına sessiz kalamayız. CHP bu süreçte Azerbaycan’ın yanındadır. Ama hiç kimse bu konuyu Ermeni yurttaşlarımıza baskı ve kötülük yapma aracı olarak görmesin. Azerbaycan bizin canımız, haklı davasında CHP onun yanındadır” dedi.
 

YENİ HİKAYE YAZMAK VE KURTULUŞ MÜCADELESİNİ BAŞLATMAK İÇİN BİR ARADAYIZ
İl Başkanı Deniz Yücel, “Bugün burada hem yeni bir hikaye yazmaya hem de kurtuluş mücadelesini başlatmaya kendini adamış kadrolarımızla bir aradayız. Üstelik bugünün iktidar sahipleri gibi insanımızı kutuplaştırarak değil hizmetlerimizle, dürüstlüğümüzle ilerliyoruz. Başta Genel Başkanımız, MYK’mız, milletvekillerimizle birlikte halkın umudunu canlandıran, gündem belirleyen bir CHP var. Sorunlara çözüm üreten bir CHP var. Bu anlayışın Türkiye’nin dört bir yanında halka ulaştırılması için önce il ve ilçe örgütlerimize sonra belediye başkanlarımıza ihtiyacımız var. Ben İzmir İl Başkanı olarak söylüyorum, örgüt ve belediye başkanları canla başla çalışıyoruz. Örgütün bu çalışması olmasa başarı yakalanamazdı. Belediye başkanlarımızın gösterdiği başarılı performans partimizin iktidar yürüyüşünün hızlanması için en büyük etken. CHP varsa umut var dedirten belediye başkanlarımız bu zincirin en önemli halkalarından bir tanesi. Örgütümüzün saha çalışmalarında elini güçlendiriyorlar.  Bugün bunları birbirimize anlatmak için değil daha fazla işler nasıl yaparız diye toplandık. Fikirlerimizi paylaşacağız, geliştireceğiz, halkımıza ve partimize daha fazlasını vermek için yeni yollar arayacağız. Tek vücut olmayı başaramamış tüm organizasyonlar bir rüzgarda dağılır. Dimdik ayakta kalmış bir çınarın dalları olsak da yeni filizler büyütmeye devam edeceğiz. Genel merkezimizin öncülüğünde düzenlenen bu çalıştayı çok önemsiyoruz. İzmir’den çıkacak her fikrin Türkiye’yi demokrasi ve ortak akılla yönetecek olan iktidarımıza faydası olacaktır” dedi.
 

TÜRKİYE’DE MÜZİK DEĞİŞİYOR, DANSI DEĞİŞTİRECEK OLAN DA BİZLERİZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Çekirdek ailemiz bugün sizlerle olmaktan mutluluk duyuyorum. Başından beri söyledik, İzmir değişimin lokomotifi olacak. Bu toplantıdan Türkiye’ye ilham verecek ve İzmir’in model oluşunu gösterecek sonuçlar ortaya çıkacak. Konda’nın yaptığı son ankete göre Türkiye nüfusunun yüzde 82’si geçinmekte zorlanıyor. Yüzde 40 faturalarını ödemekte zorlanıyor. 5 milyon hane faturalardan birini ödeyemez halde. Gerçekten büyük yoksulluk, ekonomik sıkıntılar giderek derinleşiyor. Sürdürülebilirliğini yitiren bir ekonomik tablo var. Bunun değişmesi aslında yerel yönetimlerde başaracağımız değişimle çok alakalı. Yerelden gelen değişimle Türkiye’yi değiştirmemiz mümkün. Belediye başkanı arkadaşlarıma çok iş düşüyor. Belediye hizmetleriyle bu değişimi yaratmak mümkün değil, vatandaşın gündelik hayattaki ekonomik sorunlarına dokunacak çalışmaları da yapmak zorundayız. Acil müdahale ekibimizle ilçelerde en yoksul mahalleleri dolaşmaya başladık. Gerçekten yoksulluğun boyutu can yakıcı. Hızlı müdahale ettikçe görüyoruz ki yüzler gülüyor, umutlar büyüyor. Başka bir Türkiye kurmanın mümkün olduğunu görüyoruz. Başka bir Türkiye kurulmaya başlıyor ve hep beraber kuracağız. Müzik değiştikçe dans da değişir diye bir söz var. Türkiye’de müzik değişiyor, dansı değiştirecek olan da bizleriz” ifadelerini kullandı.    
 

gerçekizmir