CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, CHP Spor Kurulu’nun Ege Bölge Toplantısı’na başkanlık yapmak üzere geldiği İzmir’de gündeme dair bir basın açıklaması yaptı. CHP İzmir İl Başkanlığı’nda İl Başkanı Asuman Ali Güven’in ve partililerin de katılımıyla yapılan açıklamada Cankurtaran sözlerine 174 gün sonra özgürlüğüne kavuşan Sözcü Gazetesi Muhabiri Gökmen Ulu’ya geçmiş olsun ve meslektaşlarına da gözünüz aydın dilekleriyle başladı. “Gazeteciler bütün baskıcı yönetimlerin ana hedefidir. Gökmen Ulu’nun özgürlüğünü kazanmasının diğer tutuklu gazeteciler için de umut olmasını diliyorum ve en kısa sürede cezaevinde tutuklu olan diğer 150 meslektaşınızın da özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum” diyen Cankurtaran’ın gündeminde ağırlıklı olarak ekonomideki kötü gidişat vardı. Cankurtaran, şöyle konuştu:

“AKP HÜKÜMETİ EKONOMİDE DÜMENİN KONTROLÜNÜ KAYBETTİ”

“AKP hükümeti ekonomide dümenin kontrolünü kaybetmiş, pusulası bozulmuş kaptan görünümündedir. Enflasyon 2008’de yaşanan ekonomik krizden bu yana ilk kez yüzde 11.90 ile son 9 yılın zirvesine çıktı. İşsizlik uzun süredir yüzde 10’ların üzerine demir attı. İzmir'de bu sorunu en ağır yaşayan illerimizden. Dolar 3.80’lerde seyrediyor. Geçen yılın ilk 8 ayında 22 milyar dolar olan cari açık 27 milyar dolara yükseldi. Ekonomi sıcak para olmadan kendini çeviremez hale geldi. Bütün yük vergiler ile halkın sırtına yıkılıyor. Nasıl yönünü bulamayan kaptan, tayfasını teskin etmek için yalana başvurmaya başlarsa AKP hükümeti de artık akıl sınırlarını zorlayan açıklamalar yapmaktadır. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, kalktı ekonominin coştuğunu söyledi, iki gün sonra coşanın enflasyon olduğu ortaya çıktı! Erdoğan, ‘Ekonomide sevindirici haberler alıyoruz’ dedi. AKP’li yetkililer abartmada Saddam’ın 2003 Irak işgali dönemindeki Enformasyon Bakanı Es Sahaf’ı geçti. Es Sahaf, ABD tankları Bağdat’ın kapısına dayandığında bile zafere koştuklarını söylüyordu. Yalanları o kadar inandırıcı söylüyordu ki herkeste acaba doğru mu söylüyor diye kuşku yaratıyordu. Es Sahaf’ın yalanları ABD tankları artık Bağdat merkeze varınca anlaşıldı. Şimdi AKP’li yetkililer de lafta ekonomiyi zaferden zafere koşturuyor. İnşallah Es Sahaf’ın yalanlarına benzemez işin sonu” diye konuştu.

“BENZİN OTOMATİK ARTIYORSA PETROL DÜŞÜNCE NEDEN AZALMADI?”

Benzine iki haftayla arayla yeni bir zammın daha geldiğini belirten Cankurtaran, “Zeybekçi geçenlerde tarihe geçecek bir başka açıklama daha yaparak benzin zamlarının kendilerinden kaynaklanmadığını, dünyadaki petrol fiyatlarının artmasıyla otomatik olarak arttığını söylemişti. İyi de benzin otomatik artıyorsa petrol fiyatları düştüğünde neden azalmadı? Petrolün varil fiyatının 30-35 dolara indiği geçtiğimiz yıllarda benzinin fiyatı düşmesi gerekirken Türkiye’de yine artıyordu. Ülkede iyi bir şey olunca kendilerine ama kötü bir şey olunca dış mihraklara bağlayan AKP, şimdi bir adım ileri giderek kabahati otomatik uygulamaya bağladı. Sanki ortada AKP hükümeti yerine karar veren bir robot, yapay zeka varmış gibi” dedi.

“AKP, FAKİRİ ETE HASRET, ORTA GELİRLİYİ TAVUK ETİNE MAHKUM ETTİ!”

Vatandaşa ucuz et satılması uygulamasının ilk olarak CHP’li Aydın Belediyesi tarafından başlatıldığını da belirten Cankurtaran, “Şimdi kamuoyunda yandaş olarak bilinen bazı marketlerde ucuz et satışına başlanmasını Gıda, Tarım ve  Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, ‘Fakiri etle buluşturma’ olarak yorumlamış. İyi de bu fakiri ete hasret hale kim getirdi? AKP iktidarı değil mi? AKP, fakiri ete hasret, orta gelirliyi de tavuk etine mahkum etti! AKP döneminde Türkiye’deki kırmızı etin fiyatının ABD doları bazında 2,5 kat artmıştır. AB üyesi ülkeler ve ABD’de halkın kolaylıkla erişebildiği market zincirlerinin internet sayfalarında ilan ettikleri güncel kıyma fiyatları karşılaştırıldığında Türkiye’de kıyma fiyatı yüksek gelirli birçok ülkenin üzerindedir. Almanya ve İngiltere’de kilosu 17 TL’den kıyma bulmak mümkündür. Polonya, Hollanda, İspanya ve Avustralya’da ise fiyatlar 20-24 TL aralığındadır. Türkiye’de ortalama bir yurttaşımızın bir kilo kıyma alabilmek için yaklaşık yedi saatlik gelirini harcadığını görüyoruz. Bir Alman ise aynı ürüne erişebilmek için sadece 1 saatlik gelirini harcamaktadır. AKP her zamanki gibi kendi yarattığı sorunu sanki çözeniymiş gibi ucuz et işinden de nemalanmak istemektedir.

“AKP’NİN EKONOMİ POLİTİKASI HALKTAN ALIP, ZENGİNE VERME ÜZERİNE”

Cankurtaran, AKP hükümetinde ekonomideki kötü gidişatı değiştirecek ne irade, ne de akıllıca bir plan göremediklerini belirterek, “AKP’nin ekonomi politikası halktan alıp zengine, fakirden alıp yandaşa verme üzerine endeksli. Biz iktidara gelirsek yandaş iş adamından alıp vatandaşa vereceğiz. Biz kaynağı halkın cebini daha fazla kurcalayarak değil, rantçının rantını keserek bulacağız” şeklinde konuştu.

YOLLAR TARLA GİBİ! FAZLA PARA KALSIN DİYE KALİTESİZ  YAPILIYOR!

Sayıştay’ın 2016 yılına ait Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM) denetim raporunda, ‘yolların kalitesinin yükseltilmesi’ için ayrılan 6 milyar liranın nereye harcandığının belirsiz olduğunu tespit ettiğini hatırlatan Cankurtaran, “Ben nereye gittiğini söyleyim. Devletten müteahhitte, müteahhitten taşerona, taşerondan bir başka taşerona. Labirente giren bir insanın yolunu bulamaması gibi bu ağ içerisindeki karmaşık ilişkilerle vatandaşın paraları çarçur ediliyor. Çok sayıda yandaş firma faydalansın ya da masraf kabartılsın diye AKP döneminde yaygınlaştırılan bu sistemin sonunda elde daha fazla para kalsın diye kalitesiz iş yapılıyor. AKP hesapta yol yaptım diye övünüyor ama bir çok yerde yollar, caddeler tarla gibi. Yeni yapılan yollar bile kısa sürede çukurlarla engellerle dolarken, sürekli tamirat adıyla yandaş firmaların cebi dolduruluyor. Almanya’da halen 1930’lu yıllarda yapılan yollar kullanılırken biz de sürekli bir tadilat durumuna neden gerek duyuluyor” diye konuştu.

“İSTİFA EDEN AKP’Lİ BAŞKANLARIN MAL VARLIKLARI SORUŞTURULSUN”

Cankurtaran, son olarak “Metal yorgunluğu” denilerek istifa ettirilen belediye başkanlarının mal varlıklarının soruşturulması gerektiğini de belirterek, “Bu konuda bir çok iddialar mevcut. Herkesin aklında bu konuda ciddi şüpheler vardır. Aksi takdirde kamuoyu vicdanı rahatlamayacaktır” diyerek açıklamasını bitirdi.