Kılıçdaroğlu Çavuşoğlu'na sordu 'Hollanda'ya gittiğinde...'

Kılıçdaroğlu Çavuşoğlu'na sordu 'Hollanda'ya gittiğinde...'

CHP'nin ilk referandum mitingini Amasya'da gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hollanda kriziyle ilgili Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'na 'Hollanda'ya gittiğinde bizim büyükelçimiz neredeydi? Neden Bakanımızı karşılamadı?" diye sordu.

CHP Gerel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin ilk referandum mitingini gerçekleştirdiği Amasya'da konuştu. Kılıçdaroğlu, Hollanda ile yaşanan diplomatik krizi dile getirerek Dışişleri Bakanına kritik bir soru yöneltti. Kılçdaroğlu, "Hollanda'da bakanlarımız geri çevrildi. Gözaltına alındı. Milli mesele olduğu için destek olduk. Ama size bir şey söyliyeyim. Sayın Çavuşoğlu Hollanda'ya gittiğinde büyükelçimiz neredeydi? Bunu merak ediyorum" diye konuştu.

'ANAYASA BİR PARTİNİN DEĞİLDİR'

'Her partiden insana sesleniyorum. Biz beraber yaşıyorsak, aynı havayı teneffüs ediyorsak bir anayasa hepimizin canını ve malını güvenlik altına alan bir anayasa olmalıdır. Benim gibi düşünmeyen insanın da anayasası olmalıdır. Ben düşünüyorum diye, herkes benim gibi düşünmek zorunda olmamalıdır. Anayasa bir uzlaşı metni olmalıdır. O nedenledir ki, anayasayı görüşürken sadece bir A partisinin, bir B partisinin görüşleri olmamalıdır. Anayasa, bir partinin anayasası değil, hepimizin anayasası.Biz bir arada yaşamak istiyoruz.'

Cumhurbaşkanı taraflı mı olmalı? Bir vatandaş, "Cumhurbaşkanı hepimizi temsil etmelidir. Cumhurbaşkanı, aracında Türk bayrağı taşıyan üç siyasiden biridir. Hepimizi temsil etmelidir" diyorsa gidecek "Hayır" oyuna mührünü basacak. Bütün mesele şu, cumhurbaşkanı taraflı mı olmalı, tarafsız mı olmalı? İkinci soru, Türk milletinin iradesini temsil eden TBMM, Kurtuluş Savaşı'nı yöneten bir meclis. O nedenle Gazi Meclis diyoruz. Kıbrıs harekatını yöneten bir meclis.

'GAZİ MUSTAFA KEMAL'E VERİLMEYEN YETKİYİ TEK KİŞİYE VERİYORUZ'

Size bir şey daha söyleyeyim. 1924 anayasası görüşülürken bu yetki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e verilmek istenir. Meclis'i feshetme yetkisi. İki genç kürsüye çıkar, derler ki "Biz Gazi Paşa'yı seviyoruz, ama bizi buraya millet gönderdi. Millet gönderdiğine göre Gazi Paşa Meclis'i feshedemez". Yapılan oylamada, büyük farkla reddediliyor. Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e verilmeyen yetkiyi tek kişiye veriyoruz. Tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, bir kişiye bu kadar yetki verilmez. 80 milyonun ifadesini sıfırlamış oluyorsunuz. Bu işin partisi yoktur, bu bir memleket meselesidir. Onun için ikinci soruda da anlaştık değil mi?

Geliyorum üçüncü soruya, devletin işleyişini ve yapısını bir kişi tek başına düzenleyebilsin mi? (Hayır sesleri). Biraz açayım, ne demek bu? Devlette, kim müsteşar olacak, kim kaymakam olacak, kim hakim olacak, bunların tamamına bir kişi karar verecek. Eskiden kim karar veriyordu buna? TBMM karar veriyordu. Kaymakamın, valinin, öğretmenin, hakimi, genel müdürün nitelikleri belli. Yeni anayasa değişikliğiyle bunların tamamını kaldıralım. Buna ne diyoruz? (Hayır sesleri). Bakın bunun da hiçbir partiyle ilgisi yok. O zaman şu soru olacak; bu Meclis'in ne işi var? Devlette liyakat sistemini çökertmiş oluruz. "

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana başbakanlık var, Osmanlı'da veziriazam var. Niye başbakanlığı kaldırıyoruz? Bir vatandaş "Başbakana gerek yok" diyorsa gidip 'evet' oyu kullanacak. Başbakan hesap verir, planlama yapar, biz başbakanlığı isteriz diyorsanız gideceksiniz 'hayır' oyunu kullanacaksınız. Bir partinin genel başkanı AYM üyelerini tayin ediyorsa, orada adalete siyaset girer.

Bir partinin genel başkanı, HSK'ya hakim tayin ederse orada yargı siyasallaşır. Niye diyoruz, "Kışlaya, okula, camiye siyaset girmesin" diye? Camiye her görüşten vatandaş gider, camiye siyaset girerse cami bölünür. Kışlaya her görüşten asker gidiyor, siyaseti sokarsanız kışla bölünür. Vatandaşım sandığa giderken nisan ayında elini vicdanına koyacak, öyle gidecek."

Hükümet Meclis'ten güvenoyu istesin mi, istemesin mi? Çoğunluk partisinin genel başkanı başbakan olur, programını getirir, Meclis'e sunar, güvenoyu alır ve yoluna devam eder. Yeni değişiklikte ne oluyor? Bir hükümet var, ama TBMM'den güvenoyu istemiyor. "Niye güvenoyu isteyeyim ki, ne gerek var" diyor. Meclis'i küçümsüyor, aşağılıyor. Milli iradeyi küçümsüyor. Dolayısıyla hangi partiden olursa olsun, vatandaş elini vicdanına koyacak. Başbakan hükümet programını hazırlayacak, gelecek TBMM'den güvenoyu isteyecek. Başka bir konu arkadaşlar, şimdiki modelde Başbakan, bakanlar hepsi milletvekili. Ve bunlar gelir parlamentoya hesap verirler.

Şimdiki sistemde bir sorun yaşadığınızda atlar Ankara'ya gelirsiniz, milletvekilleriyle görüşürsünüz. Sorununuz çözülmese bile oturur en azından TBMM'de bir çay kahve içersiniz. Yeni modelde ne bakanlar ne başkan yardımcıları hiçbiri milletvekili değil. Ama hepsinin milletvekili gibi dokunulmazlığı olacak. Hiçbiri TBMM'ye hesap vermeyecek. Allah aşkına hangi partiden olursa olsun bütün vatandaşlarımın sağ duyusuna sesleniyorum. Biz 550 milletvekilini neden gönderiyoruz, bunların içinde bakan olacak adam yok mu yani? Millete mi güvenmiyorlar, "Milli irade" diyorlar. E işte milletvekili temsilcisini seçti. Olmaz. Başkalarını yapacağız. Milletvekili sayısı neden 600'e çıkıyor, bir Allah'ın kulu da çıkıp "Şunun için çıkarıyoruz" desin. Normali 400 milletvekilidir. Sizin cebinizden çıkacak maliyeti. 5 yıllık maliyeti 187 trilyon lira. Niye vatandaştan çıksın parası?

OSMANLI'DA BİLE YOK

Osmanlı'da bile tek kişi yok. Şimdi yetkiyi tek kişiye veriyoruz. Teklik Allah'a mahsustur. Hollanda'da bakanlarımız geri çevrildi. Gözaltına alındı. Milli mesele olduğu için destek olduk. Ama size bir şey söyliyeyim. Sayın Çavuşoğlu Hollanda'ya gittiğinde büyükelçimiz neredeydi? Bunu merak ediyorum.