Abdullah Ağırkan

Abdullah Ağırkan

CHP’DE İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜ

Abraham Lincoln şöyle sesleniyordu ABD’li yurttaşlara, Başka ulusları özgürlüklerinden edenler er geç kendileri de özgürlüklerinden olurlar. Yurttaşlık hukuku ve özgür yurttaşlığın tüm kişilere ait olduğuna inanan ve bunun için siyahî yurttaşları kölelikten kurtaran öncülerden A.Lincoln, özgür yurttaşlık tezine renkler, cinsiyetler üstünden değil insan olma üzerinden bakıyordu ve köleliği tamamen kaldırılacağını ilan ediyordu 1862de…

Ancak o dönemde güney eyaletleri A.Lincoln bu tezine karşı isyan başlattı. Birleşik Devletler tarihinin en önemli krizlerinden biri olan Amerikan İç Savaşı (kuzey-güney savaşı da denilebilir) başladı. Bu gelişmeden sonra Lincoln, 75 bin gönüllü askere bir çağrıda bulunarak, birliğin bozulmaması için ayrılık yanlısı isyanın bastırılması ve özellikle güney eyaletlerinin abluka altına alınmasını istedi…

A.Lincoln’un bu mücadelesi sonuç verdi ve iç savaş sonuçlandı, kölelik kalktı, özgür yurttaşlık kavramı “Emancipation Proclamation“ı (Özgürlük Bildirgesi) bu gün ABD yurttaşlık kavramının temel taşı oldu bir nevi…

Toplumların kendi iç çelişkileri kaçınılmazdır. İdeolojik, dinsel, mezhepsel, etnik vb pek çok farklılık taşır ülkeler. Ancak mesele bu noktada ortak tezlerde asgari biçimde uzlaşıya varmaktan geçiyor…

Türkiye’de son yedi yıldır özellikle kutuplaşmalar noktasında ciddi yükseliş gözleniyor. Bu kutuplaşmalar şüphesiz ciddi anlamda sorunlar, çatışmalar ve ayrışmalar oluşturdu…

Fakat bu ayrışma ve kutuplaştırma dili artık iktidarın işine eskisi kadar yaramıyor açıkçası. Toplumsal hafıza elbette önemli ve daha da önemlisi mutfakta gerçekten de yangın var ve bu yangın ciddi oranda hükümete tepki doğurmakta. Suriye politikası, göçmenler, işsizlik, yeni “sosyete İslamcı” çevrelerin zevki-sefası vb pek çok şey elbette toplumsal anlamda tepkiler doğuruyor…

AKP seçmeni bu noktada ciddi eleştirel bakmaya başladı son seçimlerde ve yapılan anketlerde gözüken o. Toplumsal kutuplaşmalar sayısal olarak değişime uğruyor sosyolojik anlamda refleks değiştirmekte…

Fakat tüm iktidarların “kaymak tabakası-ayakçıları -tetikçileri vardır“ Şu anda adım adım kutuplaşama orya kaymakta. Yoksul yığınları artık “dinsel olgularla” domine etme dönemi, AKP için bitmiştir.

CHP’de ciddi oranda yükselişin en somut verisi anketler ve bu anketlerin önemli bir kışımı hükümet yanlısı, yakını şirketlerden çıkması daha önemli. Toplumsal uzlaşının en önemli kısmı asgari düzeyde ortaklaşmaktır. Türkiye buna çok fazla ihtiyaç duymakta…

CHP’nin yerelde seçim başarısı kapsamlı ittifaklar kurması ve organize etmesinden doğdu. Genel seçimlerde aynı durum olabilir. Ancak daha farklı bir organizasyon ile devam edilmesi mümkün. CHP daha cesur davranmalıdır süreçlerin güçlenmesinde.

Güncel sosyolojik verilerin, anketlerin ve küresel gerçekliğin gösterdiği güncel durum yakın zamanda farklı bir iktidar seçeneğinin doğumudur.

CHP tüm kesimleri kapsayacak nitelikte bir PM-MYK düzleminde kadrosuna sahip kişileri geleceğe taşımak zorunda…

Partiyi yönetecek değil…

Ülkeyi yönetecek bir kadro birikimi şüphesiz tüm süreçlerde önemli.

CHP geçmişten bugüne salt bir lider partisinden ziyade güçlü MYK üyeleri ile kapsayıcılık yarattı. Yeni süreçte bu iktidar yürüyüşünü taçlandıracak kadrolarla hareket edilmesi sağlıklı sonuç verecektir.

CHP güncel siyaseti, yapıları örgütlemekle mükellef…

Muhalefeti organize edecek biricik güç merkezi olması bakımından çok değerli. Bu görevleri hakkıyla yerine getiren eski, yeni pek çok PM-MYK üyesi mevcut. Yeni süreçte gençlikten kadın, erkek PM üyesi artışı düşüncesi elbette sağlıklı bir sürecin olgunlaştığını göstermekte.

CHP’de iktidar yürüyüşü sahada somutlaşıyor ve bu yürüyüş şüphesiz toplumsal kapsayıcılıkla anlam kazanır. Sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri, solun tarihsel mirası ve kendi toprağına sağlam basmanın öz güveniyle taçlandırılacak iktidar yürüyüşü ülkede baharı getirecektir…

Kemal Klıçdaroğlu toparlayıcı bir lider olma yolunda genel bir inisiyatif kullandı yerelde, şimdi genel seçimde baharı getirmeyi vaat ediyor tüm ülkeye, bu şüphesiz risk almak ve daha da cesur davranmayı zorunlu kılıyor.

Mart sonunda yapılacak Kongrede, CHP geleceğin bakanlarını, bürokratlarını seçecek aşamalı olarak değişen görevler PM-MYK da, bu bakımdan çok daha güçlü kişilikler belirgin vitrinde görev alıp topluma güven vermelidir.

Ülkeye baharı getirecek ilk adım bu birikimdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar