MİT Başkanı kim olacak?

“MİT’in Başkanı mı olur” diye sormayın hemen.
Evet, yeni sistemde Mit Müsteşarlığı diye bir
makam yok artık. MİT, Cumhurbaşkanlığına
bağlı 8 başkanlıktan biri olacak. Genelkurmay
Başkanlığı da, MİT Başkanlığı da Cumhurbaşkanı
Erdoğan’a bağlı olacak. Genelkurmay Başkanı
Yaşar Güler oldu. Hulusi Akar Savunma
Bakanı olarak Erdoğan’ın yakın çalışma ekibinde
yer alacak.

Peki, Hakan Fidan yeni dönemde ne yapacak?
Benim Ankaralı ‘tombul kuş’ dün yine
kondu pencereme. Adı ve yapısı değişen MİT’te
Hakan Fidan dönemi kapanıyor gibi gözüküyor.
Erdoğan, şimdiye dek hep arkasında durduğu
Hakan Fidan’ı nerede değerlendirecek veya değerlendirecek
mi belli değil şimdilik. Belki de bellidir
de biz bilmiyoruz. Ama MİT Başkanlığı’na
kimin geleceği hemen hemen belli olmuş. Başbakanlık’ta
Başdanışmanlık ve Dış İlişkiler Başkanlığı
görevlerinde bulunmuş bir isim bu. Yeni
Şafak Gazetesi’nde dış politika yazıları yazan,
daha önce kıl payı milletvekili seçilemeyen bu
ismi ben buradan tarif etmiş oldum. İşin meraklıları
kısa bir araştırmayla bu isme ulaşır. İzleyelim,
görelim.

CHP’de at pazarlığı

‘At pazarlığı’ siyasi literatürümüze eski ABD
Başkanı Bush tarafından 2003 yılında sokuldu.
Dönemin AKP’li bakanları Yaşar Yakış ve Ali Babacan
Washington’da ABD askerlerinin kuzeyden
Irak topraklarına geçişi için tam 100 milyar
dolar istemişti. Görüşmeler uzadıkça bizimkiler rakamı
20 milyar dolara kadar düşürdüler. Dönemin
ABD Başkanı Bush bizim bakanlara “Bu
yaptığınız at pazarlığı” dedi ve uzun süre sonra bizimkiler
100 milyarla başladıkları pazarlığı 1 milyar
dolara razı olarak bitirdiler. O bir milyar dolar
alındı mı bilinmez ama “At pazarlığı” yapan
adamlar yaftası kaldı bizim memlekete.
24 Haziran seçiminin üzerinden tam bir ay
geçti. Türkiye’de hepimizin gözünün önünde
rejim değişiyor. CHP açısından 24 Haziran gecesini
ve sonraki süreci detaylarıyla yazmaya gerek
yok. Hepimizin gözü önünde yaşandı ve kurultay
için imza toplama süreci başladı. CHP gibi bir
partinin uygar tartışmalarla, şeffaf bir şekilde bu
süreci yaşaması tabii ki normaldir. Ama şu son
birkaç gündür iki tarafın karşılıklı açıklamaları, kişisel
Twitter hesaplarından beyanları hiç yakışık alıyor
mu? Delege imzaları sanki açık
artırmadaymışçasına süren tartışmalara at pazarlığı
denmez de ne denir. Mal meydanı cambazları
gibi, delege, imza, kurultay hesabı yapılan partiye
seçmen nasıl bakıyor farkında değil misiniz? Bu at
pazarlığının yıkıcı etkisi yerel seçimde çok ağır
olur benden söylemesi. Klasik CHP seçmeni 24
Haziran’ın ardından kırgınlık, küskünlük yaşıyordu,
üstüne yaptığınız bu at pazarlığı tuz biber
oldu. Belki farkında değilsiniz Beyler, Hanımlar!
İnsanlar sandığa gitmeyeceğini söylüyor. 24 Haziran’dan
ötürü size öfkeliler. Yapısal değişikliklerle
yeni döneme hazırlık yapmanız gerekirken

Önceki ve Sonraki Yazılar