YOL AYRIMI: CADDE NEREYE ÇIKACAK?

1638 yılında IV. Murat’ın Bağdat Seferi’ne çıktığında ordusunu yürüttüğü hat olmasından dolayı ilk başta “Bağdat Yolu” olarak adlandırılan güzergâh, 1950’lili yıllarda Adnan Menderes’in “caddeleştirme” hamlesiyle aşağı yukarı bugünkü Bağdat Caddesi’ne dönüştü. Tarihi Yarımada ve diğer yerlerde semtlerin ve dokuların canına okuyarak hayata geçirilen caddeleştirme projeleri, Bağdat Caddesi özelinde ise tam tersi bölgeye hayat vermiş; Bağdat Demiryolu istasyonları etrafında kümelenen semtlerin daha güneye, Marmara Denizi kıyılarına doğru genişlemesini sağlamıştır.

Suadiye, Erenköy, Göztepe gibi Osmanlı Paşalarının sayfiye konaklarının bulunduğu semtlerin daha güneyi Cumhuriyet döneminin yazlık evleri ile dolmaya başlamıştır. Mesela, Bağdat Caddesi sayesinde Osmanlı Dönemi’nde soyguncuların meskeni olarak ‘Cadı Bostanı’ bugünkü Caddebostan’a evrilmiştir.

Tarafımca 1. Apartmanlaştırma Dönemi olarak adlandırılan 1960lı yıllardan sonraki süreçte bazı bazı tarihi köşklerin bahçelerine, bazı bazı tarihi köşklerin olduğu yere pıtrak gibi apartmanlar dikilmeye başlamıştır. Köşklerin zorlaşan bakımları sahiplerini apartmanlara mecbur bırakıyordu. Mesela, Erenköy’de Kazım Karabekir’in sahibi olduğu köşk ancak bahçesine yapılan Kazım Karabekir Apartmanı’nın müteahhidinin desteği ile ayakta kalabilmiş ve müze olarak düzenlenmiştir. Ancak ne olursa olsun bu apartmanların bir mimari kimliği vardı.

2010’lu yıllarda ise daha acımasız bulduğum 2. Apartmanlaştırma Süreci başladı. Geniş bahçeleri içerisinde 3-4 katlı geniş balkonlu, ferah, rengarenk apartmanlar yerini her biri siyah-kahverengi dış cephe malzemeleri ile kaplanmış, bahçeleri baştan sona parke taşı ile döşenmiş yüksek yapılara bıraktı. ‘Nerede eski İstanbul’ diye ağlaşan teyzelerimiz, amcalarımız ellerinde tapuları müteahhit müteahhit dolaştılar bunu yapmak için…

Değişen bu süreçte sadece binalar olmadı; Bağdat Caddesi hayatı da değişti. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binalarda oturan kiracılar başka semtlere kaçtı; biten binalarına ev sahipleri yüksek kira geliri için dönmediler, onlar kaçtı; yıkılan binaların altında dükkanı olanlar aynı düzeni kuramadılar, onlar kaçtı. Güzel dekore edilmiş kafe ve barlarda çok sayıda insanın oturuyor olması sizleri yanıltmasın: Mesele nerede daha 5 yıl öncesinin Caddebostan Barlar Sokağı? Nerede 2012’de Dünya’nın en iyi 4. Alışveriş Caddesi seçilen Cadde?

Allah’tan Bağdat Caddesi’nin tekrar hayata dönmesi için emek veren insanlar da var. Bir süre önce dostum Mimar Tolga Şahlıoğlu, Bağdat Caddesi Derneği’nin kurulduğunu müjdeledi. Derneğin internet sitesinden başkan Av. Ali Güvenç Kiraz imzasıyla yayınlanan kısa yazı bile bölgenin sorunlarının son derece doğru bir hatta tespit etmiş. Dernek, çeşitli projeler üreterek Kadıköy Belediyesi ve Kadıköy Kaymakamlığı ile görüşmeler yapıyor.

Umarım bu önemli yol ayrımında Bağdat Caddesi Derneği’nin samimi emekleri karşılık bulur da bölgenin kaderi müteahhitlerin istekleri doğrultusunda değil de burada anıları olanlarla çizilmeye başlar. Kadıköy’ün ve İstanbul’un önemli hatlarından olan Bağdat Caddesi için daha fazla kafa yorulması ve burası için daha fazla kurum ve kişinin emek vermesi dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar