Dr. Aybars Akoğlu

Dr. Aybars Akoğlu

KEMAL ZORLU’YA VEDA

Yaşamanın belki de en büyük bedeli kayıplar yaşamak ve bu kayıplarla baş edebilmek. Gözümüzü açtığımız her yeni günde bir dostumuza veda etme ihtimali doğuyor. Ta ki o yeni güne biz gözlerimizi açamayana kadar. Bugün de Altay kulübünün duayen isimlerinden, İzmir sosyal hayatının bilinen ismi sevgili Kemal Zorlu’ya veda etme günü. Dün akşam hiç beklediğimiz anda yitirdiğimiz başkanımızı son yolculuğuna, yarın Alsancak Hocazade Camii’nde öğlen kılınacak öğle namazını müteakip uğurlayacağız.

Yaşanın bedeli kayıplar yaşamak dedik. Kayıplarla baş edebilmenin acı ödülü ise olgunlaşmak. Gidenle sağlıklı şekilde vedalaşabilir ve hem gidenle hem de kendimizle sağlıklı bir şekilde muhasebemizi yapabilirsek yaşadığımızın karşılığı kendimizi değiştirme ve geliştirme olasılığımız olur.

Kemal Zorlu Altay için büyük bir figürdü. Yıllardır kırgınlıkları ve kısmen kulüpten uzak durduğu da bilinen bir gerçekti. Onunla ilk defa Tarihi Havagazı Fabrikasında Altay Sosyal Dayanışma Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz 2.Lig şampiyonluk gecesinde tanışmıştık. Sevgili kardeşim Hasan Tahsin Karahan, Kemal Zorlu’nun alana teşrifini bildirdiğinde hem şaşırmış hem de çok mutlu olmuştum. Yıllardır Altay’a uzaklığını bildiğimiz bir büyüğümüzü tekrar camiaya yakınlaştırmak yönetim kurulu olarak her zaman en büyük hedeflerimizden olmuştu. Tanışma sohbetimizde kulüpte ve dernekte yaptıklarımıza her boyutuyla hakim olması ise Altay’ın ne kadar vazgeçilmez bir aşk olduğunun kanıtıydı.

O geceden sonra zaman zaman beni arayıp ‘Aybars Başkanım ne olacak bu Altay’ın hali’ cümlesiyle başlayan çok sohbetimiz oldu. Değerli dostu usta gazeteci Haluk Güney ile birlikte hazırladıkları ‘Altay Belgeseli’ kulübümüzün 105.kuruluş yıldönümünde, Altay Sosyal Dayanışma Derneği aracılığıyla camiamıza en kalıcı armağanlardan biri oldu. O belgeselin değeri her gün daha da artıyor. Henüz belgesel tamamlanmadan sevgili Turgut Uçar’ın kayıtların alınabilmiş olması aslında hayatın ne kadar hızlı aktığının bir kanıtıydı. Altay’ı o güne kadar olan tarihini ölümsüzleştiren Kemal Zorlu’nun vizyonu, Altay’ın ‘Büyük’ olmasının vizyonuydu. İzlemeyen dostlarıma bu özenle hazırlanmış belgeseli izlemelerini mutlaka öneririm.

Havagazı Fabrikasındaki geceden sonra sevgili Kemal Zorlu derneğimizin hemen hemen tüm etkinliklerine katılarak Altay kültür ve sevgisini genç nesillere aktardı. Altay Sosyal Dayanışma Derneği olarak gurur duyduğumuz gecelerden birinde kendisine düzenlediğimiz Vefa Gecesinde Atatürk Stadı altında bulunan Futbol Adamları Derneği Salonunda yaklaşık 400 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz törende onun mutluluğu bugün kendisine veda ederken en büyük gönül rahatlığımız.

Henüz bir hafta on gün önce son telefonlaşmamızda sevdiği bir dostu için tıbbi destek rica etmişti. Kendisinin de zorlu bir sağlık süreci geçirdiğini ama şükür zor zamanların geride kaldığını müjdelemişti. Her konuşmamızda olduğu gibi Altay için yapılabilecekleri anlatmış, benim her konuda görüşlerimi sabırla dinlemişti. Her an bir yolculuğa hazır olduğu için evde bir valizinin her daim hazır olduğunu söylemişti yoğunluğunu anlatmak için. Ama yine de görüşelim doktorum diye de tamamlamıştı. Maalesef görüşmemiz onu son yolculuğuna uğurlarken olacak.

Gidenle sağlıkla vedalaşabilme ve sonrası yapılacak iç muhasebe, yası; gelişime fırsat tanır demiştim. Altay camiasının değerli büyüğüne karşı da kendi hesaplaşabilmesini yapabilmesi, gelişimi ve ‘Büyük’ sıfatını koruyabilmesi için şarttır. Her gidenin ardından söylediğimiz iyi ki yaptığımız dediğimiz etkinlikleri bugün yaşayan ve kulübe emeği geçmiş herkes için daha sık yapmalıyız. Bunları sağlıkta yapmalıyız ki gidenle gönül rahatlığı ile vedalaşalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar