12

12 yaşında bir çocuk katil oldu!

13 yaşında bir başka çocuğu öldürdü!

Önce hortumla dövdü, ardından bıçakladı!

Neden mi?

Sınavdan düşük not alması üzerine arkadaşı onunla alay etmiş!

Çocukların yaşadığı dönüşümü tahlil edebilmek için pedagog olmaya gerek yok.

Konunun bağlanabileceği binlerce parametre var.

Yine de ben burada haddimi aşmadan bir iletişimci gözüyle yalnızca majör medya içerikleri üzerinden tespitlerimi paylaşmak isterim.

BİR; okul yaşamını konu alan diziler yine moda oldu.

Bu dizilerde çoğunlukla liseli gençlerin hayatları konu ediliyor.

Özellikle çalışkan, sakin ya da kibar çocukların sınıfın ya da okulun ‘eziği’ olarak imlendiği içeriklerden bahsediyoruz.

Bu profildeki çocuklar ya okulun yakışıklı kabadayısı tarafından haraca bağlanıyor, ya da kenarda köşede kıstırılıp dövülüyor.

Öğretmenler ve hatta okul yönetimleri bile bu çocuklardan çekiniyor.

Sonra bekle ki kahraman bir öğretmen çıksın ve o çocukların hakkından gelsin!

Son dönemlerde senaristler, bu klişeleşmiş içerikleri bir adım daha ileri götürdü.

Artık liselerde cinayetler işleniyor, öğrenciler birbirlerini okul çatılarından aşağı itiyor.

Liseli gençler oto hırsızlığından uyuşturucu satıcılığına kadar geniş bir skalada suç işliyor.

Her ne hikmetse bu karakterler hep çok yakışıklı ve popüler kimlikler olarak aktarılıyor!

Dahası okul yaşamı tasvirlerinde aşk ve entrikaya dair ne ararsan var.

Özellikle kız öğrenciler, aşık oldukları erkekler uğruna birbirlerinin açığını arıyor, şantaj yapıyor!

Özetle ahlaki kodlarımızı zorlayan ne varsa, normalleştirilerek milyonlarla paylaşılıyor…

İKİ; çizgi filmlerde ötekileştirmeden şiddete kadar ne ararsan var. 

Süper kahraman hayatlarını, ‘minnoş’ ponyleri, canavarları, robotları ve benzer karakterleri konu alan sayısız çizgi film var.

İnsan merak etmeden duramıyor…

Acaba kaçımız bu içerikleri çocukların erişimine açmadan önce oturup eleştirel bir gözle inceliyor?

Belki de ‘minnoş’ sandığımız ponyler, aslında o kadar da ‘minnoş’ değildir!

Benim gördüğüm kadarıyla akran zorbalığından, gruplaşma ve dolayısıyla ötekileştirmeye kadar pek çok örtük mesaj çizgi filmler yoluyla çocukların zihinlerine yerleştiriliyor.

Çocuklar iyilikten ziyade, kötü olmaya özendiriliyor.  

ÜÇ; dijital oyunların saçtığı tehlikenin farkında mısınız?

Araştırmalar, satılan her 100 video oyunundan 90’ının şiddet içerikli olduğunu ortaya koyuyor.

Buna üzerinde ‘her yaştan kullanıcıya hitap eder’ ifadesinin yer aldığı içerikler de dahil. 

Bu oyunlarda şiddet davranışları ödüllendiriliyor ve görece haklı nedenlere bağlanıyor.

Genellikle kurbanlar, uğradıkları şiddetten etkilenmemiş gibi gösteriliyor.

Yapılan araştırmalar bu tür oyunların saldırgan davranış, düşünüş ve hisleri arttırdığını ortaya koyuyor.

Haliyle empati kabiliyeti de muazzam biçimde düşüyor.

Ölüp ölüp dirilen sanal karakterler, çocukları reel gerçekliklerden uzaklaştırmakla kalmıyor, onların acıma, anlayışla karşılama, yardım etme, şefkat gösterme gibi insani duygularını geri döndürülemez biçimde erozyona uğratıyor.

Hemen belirtelim…

Elbette genç insanlar ve çocukların yaşadığı muazzam dönüşüm, yalnızca medya içerikleri üzerinden açıklanabilecek basit bir konu değil.

Aile kavramının, toplumun, gündelik yaşamın, teknolojik gelişmelerin, eğitim sisteminin ve benzer binlerce parametrenin bu dönüşüm üzerinde doğrudan ya da dolaylı biçimde etkisi var.

Ve fakat…

Çocukları en azından medya içeriklerinden korumak bizim elimizde.

Kontrol edebileceğimiz etkenleri onlardan uzak tutmak ve parametrelerin sayısını azaltmak mümkün!

Şimdi tekrar başa dönelim…

12 yaşında bir çocuk katil oldu!

13 yaşında bir başka çocuğu öldürdü!

Önce hortumla dövdü, ardından bıçakladı!

Çocuk bu noktaya kendi kendine gelmedi!

İşlediği suça giden yolda taşları hep birlikte döşedik.

Ve döşemeye de devam ediyoruz!

O yüzden kimse ailesini, öğretmenlerini ya da yakın çevresini suçlayarak vicdanını rahatlatmaya kalkmasın!

Şüphesiz yaşananlarda onların payı büyük!

Ama bizim açımızdan da şapkayı önümüze koyup düşünmenin vakti geldi de geçiyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar