SİZDEN Mİ? BİZDEN Mİ?

Tebrikler… Siyasette kullanılan nefret dili amacına ulaştı.

Hepimiz kutuplaşmaya yer arıyoruz… Hatta daha da acısı herkes birbirine nefretini kusacak bahanelerin peşinde...

Siz, biz, öteki derken mesele çığırından çıktı! Artık ne failliğin, ne de mağduriyetin bir önemi kalmadı. Önemli olan tek şey, sizden mi? Bizden mi?

Gereksiz detaylara takılıp, meselelerin özünü kaçırıyoruz durmadan…

Bir adam kalkıp karısını öldürüyor. Bizim tek derdimiz kimlerdendi… Allahtan sosyal medya var. Hasbelkader bir yerlerde çekilmiş fotoğraflar bulunup, çıkarılıyor hemen…

Sonra bakın kimlerdenmiş, zaten siz hep böylesiniz naraları…

Malum ülke özellikle son dönemde üçüncü sayfa haberlerinden geçilmiyor… Hala yaşamadığımız bir acı kaldı mı bilmiyorum…

92 yaşında kadına tecavüz edildiğini de gördük, 3 yaşında çocuğa da…

Uyuşturucu, yolsuzluk, cinayet, kaçakçılık, şiddet, hırsızlık artık toplumsal yaşamın ayrılmaz parçaları haline geldi…

Ama biz neredeyse bıraktık bu olaylara şaşırmayı. Tek derdimiz sizden mi? Bizden mi?

Gencecik bir çocuk yaşamına son verdi. Tıp öğrencisiydi… Doktor olacaktı…

Olamadı…

Yaşadıklarını gözümüzün içine bakarak anlattı. Yetmedi, bir de yazıya döktü içinde kopan fırtınaları…

Bir umut işte…

Bu çürümüşlük içinde yaşamaya devam edebilenler olarak avuçlarımıza hayallerini bıraktı… Ve gitti…

Bir çocuğun, bir gencin, bir erkeğin, bir kadının özetle herhangi bir ‘can’ın yaşamdan söke söke koparılması değiştirmeye yetmiyor bir şeyleri belli ki.

Bunu artık net olarak anladık…

Ya değişimin fitilini ateşleyecek en dibi görmedik henüz, ya da kendimize yozlaşma ve ahlaki körlüğün giderek daha makul hale geldiği bir tür ‘yeni normallik’ yarattık.

Ama her koşulda dünyayı, bu ‘yeni türden normalliğe’ adapte olamayanlar için yaşanmaz kıldık…

Önceki ve Sonraki Yazılar