YENİ DÜNYA MODASI: ‘MIŞ GİBİ’LİK

Herkesin her şey olabildiği tuhaf bir dünyada yaşıyoruz.

Algı, gerçekliği tamamen alt etmiş durumda.

Anahtar kavram ‘mış gibi’lik…

Gerçeklikse hiç olmadığı kadar ‘görece’.

Misal…

Yalan söylemek…

Eskiden kötüydü.

Şimdi durumuna göre…

Pembesi, siyahı, beyazı var.

Nabza göre şerbetlisi var.

İki artı ikinin her zaman dört etmediği;

Suyun her yerde 100 derecede kaynamadığı;

Hakikat anlayışının parçalandığı bir dünyanın ‘yeni normalliği’ bu aslında.

Haliyle içinde yaşayan birey de buna göre biçimleniyor.

Garip olan, bireyler kendi zihinlerinde inşa ettikleri gerçekliğe körü körüne inanıyor. 

Misal…

Sosyal medyada sürekli bir kadın çıkıyor karşıma.

Unvanlarını görünce baktım kimmiş diye…

Kendisi aynı anda iletişim uzmanı, gazeteci, yazar, sunucu, bireysel danışman, aile danışmanı, kişisel gelişim uzmanı, ilişki uzmanı ve daha bir sürü şey!

Gerçek kalite parayla olmaz’ ya da ‘kaliteli olmak için kendini yetiştirmen lazım’ gibi hayata dair MÜTHİŞ saptamaları var.

Merak ettim haliyle, daha derin araştırdım…

İnternette yer alan biyografileri ‘deneyimlerinden’ başladığı için uzmanlığının eğitimden gelmediği kanısına vardım.  

Hemen belirtelim…

Tabi ki uzmanlık için eğitim tek kriter değil.

Ve fakat…

İletişim ve kişisel gelişim gibi alanlarda başkalarını eğitebilmek için insanın kayda değer bir iş tecrübesine ya da en azından alana ilişkin bir yüksek lisans eğitimine sahip olması gerekmez mi?

Aksi halde bu kişilerin kişisel gelişim tavsiyeleri ‘Doğan görünümlü Şahin gibi bazıları’(!) saptamasından öteye gitmiyor çünkü.  

Yine internette yazan bilgilere göre bizim gazeteci, yazar, iletişimci, aile danışmanı, kişisel gelişimci ve daha bir sürü şey ‘uzmanımız’, kadın erkek ilişkilerinden duygu kontrolüne kadar geniş bir skalada eğitimler veriyor.

Yani aynı zamanda psikolog da maşallah…

Hem de en ‘alaylısından’…

Tuhaf olan, ‘çoklu uzmanlıklarına’ hem kendi inanıyor hem de başkalarını inandırmayı başarıyor.  

Anlayacağınız kalaylı bir ‘mış gibi’ uzmanı…

Kendi ifadeleriyle ‘olduğundan farklı görünmeye çalışan insanlaraysa acıyor’(!)…

Şuursuzluğun bu kadarına insanı pes dedirtiyor!

Asıl acı olansa bu konuda yalnız olmaması…

Zira hem geleneksel hem de dijital medya bu tür ‘uzmanlarla’ dolup taşıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar