Elif Doğan Şentürk

Elif Doğan Şentürk

Eylül’ü de Leyla’yı da koruyamadık…

ASLINDA alçak kelimesi bile bir seviye tespitidir ve alçak kelimesi bile bunu yapanlar için fazla gelir.
Evet, çocuklarımıza kıyıyorlar, 4 yaşında 5 yaşında çocuklarımıza.
Alçakça, şerefsizce, canice, vahşice yapıyorlar bunu.
80 milyonun gözü önünde; taciz ediyorlar, tecavüz ediyorlar, öldürüyorlar.
Üstelik bu alçaklık kol geziyor.
Yurtlarda, okullarda, sokaklarda, mahallelerde yapıyorlar.
Peki, bu olaylar medyadan duyduklarımız kadar mı?
Utanıldığı için, geleneklerden çekinildiği için, korkulduğu için açığa çıkmayan yüzlerce olay yok mu sizce? Tabi ki var.
Peki, bu sadece çocuklara yönelik mi?
Hayır!
Kadına yönelik taciz, tecavüz şiddet her yerde yok mu?
Evde, işyerinde, sokakta, caddede...
Hemen hemen her gün bu olaylar yer almıyor mu gazete sayfalarında?
Peki, ülkeyi yönetenler bu sorunu çözmek için ne yapıyor?
Bu olayların nedeni, hangi psikolojik ya da sosyolojik sebeplerle böyle vahşetlerin yapıldığını araştıran yok.
Bu olaylar hangi kurumda, hangi dernek ve vakıf yurdunda olursa olsun, her kim bu iğrenç işin içindeyse kararlılıkla üzerine gidilmelidir.
Gereken cezalar verilmediği sürece, ertesi gün bir başka yerden patlak verir, veriyor da…
Hükümetin görevi; bu alçak olay nerde yapılmışsa yapılsın, kim yapmışsa yapsın sorumluları bulup ortaya çıkararak yargıya teslim etmektir.
Geçmişte yapılan çocuk istismarları dâhil olmak üzere tamamına el atılmalı ve toplum yargı aracılığıyla bu aşağılıklardan temizlenmelidir.
Özellikle vakıf ve dernek yurtları incelenmeli; hangi kıstaslara göre yurt açtıkları, görevlilerinin seçiminde hangi kriterlerin arandığı, çeşitli psikolojik testlere tabi tutulup tutulmadığı gibi sıralayacağımız bir süreç işletilmelidir.
Yoksulluğun ve çaresizliğin girdabındaki aileler son umut olarak çocuklarını buralara gönderiyor ve manzara ortada!
Bu köşeden sesleniyorum;
Ey çocuklarımızı emanet ettiğimiz devlet; çocuklarımızı koruyun!
Yurtta koruyun, derste koruyun, sokakta koruyun.
Bu sizin en temel göreviniz.
Bu vahşetlerin yapıldığı hiçbir kurumu “bu bize yakın, bu uzak” diye ayırmayın.
Bu acıyı bu toplum hak etmiyor.
Durdurun, durdurun, durdurun!!! Onlar hepimizin geleceği, hepimizin umudu...
Eylül... Leyla...
Sizi de koruyamadık özür dileriz...
O iğrenç ellerin sizlerin bedenine dokunmasına da engel olamadık...
Hepimiz utanalım!!!
Artık;
“Çocuklar ölmesin
Şeker de yiyebilsinler...”

Önceki ve Sonraki Yazılar