Yurt Gazetesinin 13 Aralık 2019 tarihli, “At eti Sudan’dan” başlıklı yazımla ilgili Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü güya tekzip göndermiş. Güya diyorum, zira gönderinin tekzip olma şartları olmadığı gibi kaleme alın kişinin de Türkiye’de değil sanki Saygon’da yaşıyormuş izlenimi ben de uyandı.

Öncelikle Türkiye’de hayvancılık adım adım yok edilirken, ülke Avrupa, Asya ve Amerika’nın çöpe atılacak etleri ile doldurulur ve bu etler insanlarımıza yedirilirken ne garip ki, Et ve Süt Kurumu tarafından en ufak bir tepki gelmemiştir.

Misal; Kurban bayramları öncesi başta Rusya olmak üzere deli dana hastalığı taşıyan hayvanlar ithal edildi. Bu hayvanlar ülkemize geldikten sonra en geç bir hafta da kurban edilip, etleri tüketildi.

Oysa; benim hayvancılık yaptığı dönemde 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası kanunu vardı.

Bu kanunun yanlış hatırlamıyorsam 110-c maddesinde; “İthal hayvanlar gümrüklerde karantinaya alınır. Karantina da her türlü muayeneleri yapılıp tüberkülin başta olmak üzere tüm testler sonucu sağlıklı çıkarsa yurt içine girme izni verilir, 2 ay boyunca bu hayvanlardan yararlanılmaz. İki ay sonra başta Tüberkülin testi ve tüm muayeneleri yapıldıktan sonra hiçbir hastalık belirtisine rastlanılmazsa “sağlıklı” olarak kabul edilir ve etleri, sütleri vb’lerinden faydalanılır.

İthal izinleri veren bakanlığa bağlı olan Et ve Süt Kurumu bu konuda şimdiye kadar kimleri uyardı.

Bu ülkede Arjantin’den, Sırbistan’a Brezilya’dan Rus cumhuriyetlerine kadar, onlarca ülkeden hastalıklı, kapatılmış gümrük kapılarından on binlerce et girmişken; Et ve Süt Kurumu’nun; “Bugüne kadar Et ve Süt Kurumu tarafından çeşitli ülkelerden ithal edilen etlerin tamamı helal kesim standartlarına uygun ve birinci sınıf dana etidir” açıklamasına gülünemez bile...

Gavurun kasaplarını sünnet mi ettiniz?

Besmele mi, öğrettiniz?

Her kesimden sonra boy abdesti mi aldırdınız?

Et ve Süt Kurumu; Köşe yazınızda “Et ve Süt Kurumunun Moldova Cumhuriyeti'nden domuz eti ithal ettiği” şeklindeki yorumunuz asılsız bir iddiadan ibarettir.” Demiştir. Oysa Bu haber, Yeni Asya gazetesinden Yeniçağ’a, Yeni çağdan Yeni Mesaj’a, Yeni Mesaj’dan Milli Gazete’ye, Milli Gazete’den Oda TV’ye, Oda TV’den Tarım ve Hayvancılıkla ilgili yayın yapan onlarca sitede yer almış, ne garip ki, bunlara ses çıkaramayan Et ve Süt Kurumu bana güya tekzip yollamıştır.

Hadi gelin şimdi Bakanlar Kurulu kararıyla Et ve Süt Kurumuna verilen ve Resmi gazetede yayınlanan domuz eti ithal etme yetkisine bakalım:

Moldova'dan 500 ton domuz eti ithalatına 7 Aralık 2016 tarihli 29911 sayılı resmi gazetede yayınlanmasıyla izin verildi.

Erdoğan'ın da imzasının olduğu kararda dönemin Tarım Bakanı Faruk Çelik'ti. 

Belge yukarıda!..

Resmi Gazete'nin 7 Aralık sayısında yayınlanan tebliğe göre Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı olan Et ve Süt Kurumu, Moldova Cumhuriyeti'nden 500 ton taze, soğutulmuş veya dondurulmuş domuz eti ithal edecek, bu ithalat sıfır gümrük vergisiyle olacaktı.

Soralım; Et ve Süt Kurumu’na bu yetkiyi neden aldınız?

Şimdi niye inkâr ediyorsunuz?

AKP iktidarında, 7 Temmuz 2006 tarihli, 26221 sayılı Resmi Gazete'de; domuz, yaban domuzu, at ve tavşan kasaplık et sınıfına sokuldu. 

Ardından domuz eti ithali yapıldı.

Bir soru daha Et ve Süt Kurumu’na...

İthalde yetkili kimdi?

Yine AKP iktidarında, 3 Ağustos 2007 tarihli, 26602 sayılı Resmi Gazete'de; domuz, yaban domuzu, at ve tavşan eti kırmızı et başlığı altında kasaplık hayvan karkasları olarak tanımlandı. 

Bu karkaslar “helal et”in ne yanına düşüyor?

2018/11512 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile de Bosna-Hersek'ten % 0 gümrük vergisiyle 2 bin ton; domuz, at, eşek ve katırların yenilen sakatatı için ithalat izni verildi.

Bu karar 30388 sayılı Resmi Gazete'de de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu kararın altında da Erdoğan'ın ve Tarım Bakanı Eşref Fakıbaba'nın imzası var.

Amerika, Brezilya, Arjantin ve diğer ülkelerden ithal edilen hayvanlarda düşünülecek olursa, ET ve Süt Kurumu’nun şu sözlerine gülelim mi ağlayalım mı?

“Bugüne kadar Et ve Süt Kurumu tarafından çeşitli ülkelerden ithal edilen etlerin tamamı helal kesim standartlarına uygun ve birinci sınıf dana etidir.”

Neyse yazının devamı haftaya, görüşmek üzere...