Herkesin yıllardır ha geldi ha geliyor dediği “emlak balonu patladı” durumunda değiliz ama ülkenin özellikle de İstanbul emlak piyasasının parlak günler yaşamadığı ortada. Bu sorunu herkes yaşadığı bölgeye bakarak bile görebilir. Zamanımın çoğu Beşiktaş-Harbiye arasındaki bölgede geçiyor. Turizm sektörünün Rusya darbesiyle sıkıntıya düşmesinin ardından çok sayıda turizm acentesi kapısına kilit vurdu. Acentelerin kümelendiği Elmadağ-Şişli arasında kısa bir gezintiye çıkın. Her binada en az 2-3 dairenin kiralık ya da satılık olduğunu görürsünüz, seyahat acentesi tabelaları hala duruyor. Aynı durum Beşiktaş için de geçerli... Kiralık ev bulmanın çok zor olduğu, eski evlerin bile en az 2 bin TL’den kiralandığı Beşiktaş’ta yüzlerce kiralık ve satılık ev var. Ev sahipleri ve emlakçılar kira fiyatlarını düşürmemek için birkaç ay direndi ancak şu anda hepsi geri adım atmış durumda. Birçok emlakçı aylardır ne bir kiralama ne de satış yapmış değil...

Zaten durumun çok da iyiye gitmediği emlakçı odaları, gayrimenkul şirketleri tarafından hazırlanan raporlarda da görülüyor. Örneğin gelişmekte olan ülkeler emlak piyasaları araştırma şirketi REIDIN’in verilerine göre, beş çeyrek üst üste dünyanın en hızlı büyüyen emlak piyasası olan Türkiye’de kira bedelleri 2013’ten bu yana ilk kez geriledi.  Cumhuriyet Gazetesi’ne konuşan İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa da emlak piyasasında hem satılık hem de kiralık evler konusunda büyük bir durgunluk olduğunu söylüyor. Aşa, “Şu anda satılmayan ve 1 milyonu aşan stok konut var. Fiyatlar talebe hitap etmiyor. Stoktaki konutlarla alıcıları buluşturacak bir fiyat seviyesinin olması gerekiyor. Kira fiyatları başta olmak üzere satılık konut fiyatları da düşme eğiliminde. Fiyatlar düşmeli ki piyasa açılsın” diyor.

Sapphire sahibinin yüzünü güldürmedi

Böylesi bir manzara da Türkiye’nin en büyük gökdeleni bile alıcı bulamıyor. Kiler Grubu tarafından 4. Levent’teki eski İETT garajına yapılan Sapphire adlı Türkiye’nin en yüksek binası uzunca bir süredir satılık. Kiler Grubu’nun büyük övünçle yaptığı gökdelen, sahiplerinin yüzünü güldürmedi. Hem alışveriş merkezi bölümü hem de diğer bölümlerinin çoğu boş olan Sapphire’in ‘seyir terası’ da düşen turist sayısı nedeniyle beklentileri karşılamadı. Bu nedenle de sahipleri satılığa çıkardı. Zaten bu tür ederi fazla binalara Arap sermayesi dışında ilgi gösteren pek yok. Düşen petrol fiyatları nedeniyle zor durumda kalan Arap sermayesi de elini ayağını Türkiye emlak piyasasından çekince hem Sapphire hem de diğer lüks konutlar alıcısız kaldı.

Durgunluğu hisseden mülk sahipleri de özellikle AVM’lerde kiraları TL’ye çevirme ve zam yapmama yolunu seçerek, hem kendilerini hem de kiracılarını biraz olsun rahatlatma yolunu seçti.

Beyoğlu’ndaki mülk sahipleri nerede yaşıyor?

Ancak Beyoğlu’ndaki mülk sahipleri, emlak piyasasının darboğazda olduğunun farkında değil gibi... İstiklal Caddesi’nde küçük bir tura çıkın, 5 dükkandan birinin boş olduğunu göreceksiniz. Buna karşın mülk sahipleri, hala dolarla kira almaya ve zam yapmaya devam ediyor. Patlayan bomba sonucu işlerin bıçak gibi kesildiği caddedeki dükkan sahipleri kira bedellerini karşılayamayınca boşaltmayı tercih ediyor. Birkaç gün önce bölgede kısa bir araştırma gezisine çıktım. Cadde boyunca oturup bir şeyler içeceğiniz, arkadaşlarınızla buluşacağınız düzgün bir kafe kalmamış, herkes kapısına kilit vurmuş. Buluşma noktalarından biri olan House Cafe, 55 bin dolarlık kira bedelini düşürtemediği için kapandı. Aynı durum Otto için de geçerli. Yakında Asmalımescit’te meyhane kalmayacak çünkü o bölgede de dükkan sahipleri, kiracılarının “bu yıl kirayı artırmasak iş yok” taleplerine “hayır” yanıtını veriyor. Sonuçta kaybeden hem mülk sahipleri hem kiracılar hem de ülkenin en canlı turistik caddesi oluyor.