S. Ersu Hızır

S. Ersu Hızır

Kültürpark ve Kuleler

Genel olarak bir ülkeyi oluşturan “ Kentler, kasabalar, köyler, parklar, ormanlar, akarsular, denizler vb.” kullanıcılarının verdikleri değer ölçüsünde; seçilmiş, atanmış yöneticilerinin planlı halkı ve toplumu düşünen kararları ile belleğini yitirmeden daha yaşanabilir olabilmektedir. Aksi durumda geçmişini özlemle andığımız şehirlerimiz, kasabalarımız, kırlarımız parklarımız, ormanlarımız azalmakta, gürül gürül suları akan ırmaklarımız kurumakta, rant odakları bir bir teslim almakta.

Olumsuz gidişe dur diyebilmek için farklı kentlerde meslek odaları, sivil toplum örgütleri mücadele ederek yaşam değerlerinin kaybolmasına karşı çıkmakta.

Bu değerlerimizden birisi de İzmir’de yıllarca İzmir Enternasyonal Fuar’ına ev sahipliği yapan Kültürpark. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı,  Kültürpark Projesi ile ilgili düşüncelerimi sizlerle daha önceki yazılarımda paylaşmıştım.

Bildiğiniz gibi başta TMMOB’ye bağlı odalar olmak üzere, Kent Konseyi, Kültür Park’a Dokunma Platformu gibi birçok sivil toplum örgütü bu yeni projeye getirdiği yoğunluk, ağaçlara ve yaşayan canlılara vereceği zararlar nedeni ile karşı çıkmakta.

Yarın 21.Aralık 2016 tarihinde Koruma Kurul’u yerinde Kültürpark’ta incelemelerde bulunacak.

Yasa ve yönetmeliklere göre doğal bitki örtüsü korunması gereken Kültürpark’ın, Koruma Kurulu’nun yapılaşmaya hayır diyeceğini umduğumuz kararını ümit ve heyecanla bekliyoruz…

Kültürpark’ın hemen yanında Basmane Meydanı’nda bulunan eski ESHOT garajının olduğu, yıllardır boş bulunan halk arasında Basmane Çukuru olarak adlandırılan yere yapılması planlanan yüksek kuleler ile Yeni Kültürpark projesinin eş zamanlı gündeme gelmesi tesadüf müdür acaba?

Basmane Çukuru olarak adlandırılan alanın “Toplu Konut, İş Merkezi ve Ticaret Merkezi “ olarak yapılaşması için projeler hazırlandığını, satın alan şirketin web sayfasında yer almakta idi. Hazırlanan üç proje daha ÇED aşaması bile tamamlanmadığı halde kamuoyunun bilgisine sunularak anketler düzenlendi. Farklı kesimlerin açıklamalarında İzmir Büyükşehir Belediye binasında hizmet gören birimlerin de bu yapılacak kuleler içerisine taşınacağı belirtilmekte. Projenin bazı ilginç noktalarını sizlerle paylaşarak dikkatlerinize sunmaya çalışacağım.

Livamine Yap Sanayi Ve Ticaret A.Ş. tarafında Folkart İzmir Toplu Konut, İş Merkezi ve Ticaret Merkezinin yapılması ve satışa sunulması amacı ile Konak İlçesi, İsmetkaptan Mahallesi, 1039 Ada 8 Parsel sınırları içerisinde yapılacak inşaat için hazırlanan ve ÇED için başvurulan bir “1”  proje mevcut benim edindiğim bilgilere göre.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ÇED raporu için müracaat edilen bir var ise düzenlenen anketin anlamı nedir? Basmane projesinin ÇED raporunda belirtilen toplam inşaat alanı 230.374,4 metrekare projelendirilmiş. Oysa imar planında bu ada ve parsel için verilen toplam inşaat alanı 104.000 metrekare belirlenmiş. Yasal olarak imar planlarında yer alan 104.000 metrekare olmasına karşın, firma 126.374,4 metrekare fazla inşaat alanı yapacak şekilde projelendirmeyi neye göre hazırlayıp, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunmuşlardır.

Büyükşehir Belediye’sinin imar planlarına göre 104 bin metrekare inşaat alanından alacağı yüzde 30’luk pay bu inşaat alanına yansıtılmış mıdır? Yansıtılmadıysa sebebi nedir? Belediyenin hak kaybı oluşmamakta mıdır? Proje ve oranlar bu şekilde kesinleşirse kamu zarara uğramış olmayacak mıdır?

Firma projesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet alanı olarak 31.200 metrekare alan belirlemiş, bu alanda çalışacak belediye personel sayısı 300 kişi olarak belirtilmiştir. Yani kaba bir hesapla ”1” belediye personeline ön görülen çalışma alanı “104” metrekare olarak öngörülmüştür. Bu çalışma alanı firmanın Büyükşehir Belediyesi’ne imar planı üzerinden öngördüğü ve ÇED başvurusunda yer alan değerler.

Gelelim firmanın anketine; ilk proje 248 metre yüksekliğinde, ikinci proje 270 metre yüksekliğinde, üçüncü proje 315 metre yüksekliğinde… Bu kuleler eğer yapılırsa şu anda dahi trafik sıkışıklığı olan bu bölgede, yaşanacak trafik sorununu hayal etmek zor olmasa gerek.

Firmanın anketinde yer alan en az yükseklikte ki projeye göre, Bayraklı bölgesinde yaptığı ikiz kulelerden en az 50 metre; ÇED raporunda sunduğu projeye göre 70 metre daha yüksek olacak bu kulelerin, kent estetiğine olumsuz etkisi yanında hava akımlarını keserek yaratacağı hava kirliliği de ayrı bir sorun olarak kent gündemine gelecektir. Bugün Bayraklı-Bornova bölgesinde yaşanan hava kirliliğinde bu yüksek kulelerin etkisi olabileceğini mutlaka düşünmüşsünüzdür!

Koruma Kurulu incelemesi öncesinde kent dinamiklerinin seslendirdiği görüşleri kısaca sizlerle paylaşarak; İzmir’e… Kültürpark’a… İnciraltı Kent Ormanına… Körfez’e… ve diğer korunacak alanlara sahip çıkalım…

Başka İzmir yok!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar