Güneş Gürseler

Güneş Gürseler

Siyasetin yargısallaştığı ülkede nitelikli ve de adil yargılanmak mümkün mü

Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Zühtü Arslan, mahkemenin yeni üyesinin yemin töreninde ülkemizin hukuk yaşamındaki gerçeklerin altını çizdiği konuşmasındaki önemli vurgularından biri adil yargılanma hakkının ihlallerine ilişkindi.
​Sayın Arslan; “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararlarının yarısından fazlası adil yargılanma hakkına ilişkindir, yüzde 52.1 oranında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini görüyoruz. Bu da adil yargılanmayla ilgili önemli mesele olduğunu, bu meselenin çözülmesi gerektiğini söylüyor. Anayasa Mahkemesi’nin görevi temel hak ve özgürlükleri korumaktır.” görüşünü açıklarken ayrıca, mahkemeye sadece 2019 yılında 43 bin civarında bireysel başvuru yapıldığını da belirtmiştir.
​Sayın Başkanın bireysel başvuruya ilişkin bu beyanı yargı erkimizin nasıl bir açmaz içinde olduğunu ve ülkemizde yargıya başvuranların hemen hepsinin aldıkları kararlardan mutsuz olduklarını bir kez daha ortaya çıkarmaktadır. Bilindiği gibi bireysel başvuru kesinleşmiş mahkeme kararları aleyhine yapılabilmektedir, 2019 yılında kesinleşen mahkeme kararlarından memnun olmayan davacı ya da davalıdan en az biri Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş, mahkeme de bu kararların 20 bin kadarında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Sayın Başkan, Anayasa Mahkemesi’nin 53. Kuruluş Yıldönümü konuşmasında bir başka tehlikeye de dikkat çekerek;
“Yargının kurumsal anlamda siyasal organların etkisi altında kalması ve siyasi mülahazalar ekseninde ayrışması büyük bir tehlikedir. Bu anlamda yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu olur. Diğer yandan yargının bir vesayet organı gibi davranarak, siyaseten alınması gereken kararları alması da siyasetin yargısallaşması tehlikesini doğurur. Siyasetin yargısallaşması ise demokrasinin sonu olur. Dolayısıyla yargının siyasallaşması ve siyasetin yargısallaşması demokratik hukuk devleti için aynı ölçüde tehlikelidir. Yargının vesayet ve siyasetle ilişkisini normalleştirmenin ve yargı bağımsızlığını sağlamanın en önemli anayasal araçlarından biri hiç kuşkusuz güçler ayrılığı ilkesidir.” görüşünü belirtmişti.
Bu tablo vahimdir. Vatandaş adil ve nitelikli yargılanmadığına inanmaktadır.
Yargı erki niceliksel ve niteliksel sorunlar yumağı içinde boğulmuştur.
Acı veren bu durumun yıllardır yazıp söylediğimiz nedenleri ve çözümlerinin özetini bir kez daha dikkatlere sunmakta yarar var:
Temel Sorun:
- Eksik Demokrasi,
- Erkler ayrımının fiilen işlevsiz kılınmasıdır.
Oysa, bağımsız savunma bağımsız yargıda, bağımsız yargı gerçek hukuk devletinde, gerçek hukuk devleti eksiksiz demokraside olur.
Eksik Demokrasi’nin Eğitim Sistemi Sorunlar Üretiyor:
​Hukuk Eğitimi sorunları:
- Fakülte sayısı,
- Öğretim kadrosu yetersizliği,
- Öğrenci sayısı,
- Eğitim kalitesi,
- Mezun sayısı.
Yargı Erkinde Görevlendirilecekleri Belirleme Düzeni Sorunlar Üretiyor:
- Yargıç, savcı ve avukat olabilme koşulları ve düzenindeki yetersizlikler,
- Yardımcı personel olabilme koşulları ve düzenindeki yetersizlikler.
Yargı Erkinde Görevlendirilenleri İstihdam Düzeni Sorunlar Üretiyor:
- Çalıştırma (istihdam) politikası yanlışları:
Atama/görevlendirme uygulamaları,
Liyakatın önemsenmemesi,
Yükselme kuralları,
Denetim işleyişi,
Yargıç ve savcıların Adalet Bakanlığında bürokrat olarak siyasi otoritenin emrinde çalıştırılması,
Sorumluluk,
Meslek içi eğitim,
Mesleki örgütlenme,
Meslek örgütleri.
​Mevzuat Oluşturma Düzeni Sorunlar Üretiyor:
Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yasama organını büyük ölçüde işlevsiz bıraktı, yasa yaparken de yürütmenin çizdiği sınırlara bağlı kalınıyor.
​Siyasi Sorunların Yargı Üzerinden Giderilmesi Genel Uygulama Oldu :
Yargı siyasallaşmadı siyaset yargısallaştı ve kavgasını yargı üzerinden sürdürüyor.
Bu Sorunlar Yumağı İçinde Adil Yargılanma Hakkı Yaşama Geçirilemiyor:
Adil yargılanma hakkının gerçekleşebilmesi nitelikli bir yargılamanın ne kadar gerçekleştirilebildiğine bağlıdır.
​Vatandaşta Yargıya Güven Duygusu Çok Azaldı:
​​ Çünkü;
Vicdanları rahatsız eden farklı uygulama ve kararlar var,
​​ Yürütmenin uygulamadığı yargı kararları var,
Mahkemeler ve Hakimler Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi’nin hak
ihlali kararlarını uygulamıyor,​​​​​​
Siyasi baskı ile karar verildiği endişesi yaygınlaştı.
​Çözüm​:
​​​Erkler ayrımına dayalı demokrasiyi içselleştirip kurumlaştırmak.

Önceki ve Sonraki Yazılar