Her seferinde bugün de 'Suriye ile ilgili yazmayacağım' diyorum ama olmuyor.
Bunun birçok nedeni var.
Önceki akşam Samanyolu Haber Televizyonu muhabiri Akçakale'den bildiriyordu.
Muhabir Akçakale’nin karşısındaki Tel Abyad Kasabası’ndaki çatışmaları anlatıyor ve IŞİD yani Kaide militanlarına yenilen ÖSO militanlarının Türkiye'ye kaçışını görüntülerle anlatıyordu. Akçakale daha önce de, PYD militanları ile IŞİD, ÖSO ve Nusra güçleri arasında yoğun çatışmalara sahne olmuştu. O zaman, PYD lider ve sözcüleri; “Teröristler ağır silahlarıyla Türkiye'den geliyor ve biz onları sıkıştırdığımızda, Türk Ordusu’nun korumasıyla tekrar Türkiye'ye kaçıyorlar” diyordu.

Özetle; o bölgede taraflar arası çatışmalarda Türkiye direkt taraf.
Türkiye öncesinde de taraf idi.
Urfa'da toplantı üzerine toplantı yapan farklı gruplar nisan ayında Tel Abyad'ın güneyindeki Rakka şehrini işgal etmişti.
Daha sonra, IŞİD yani Kaide diğer grupları temizleyerek “Burası benim” dedi .
Tıpkı birçok yerde olduğu gibi.
Bundan rahatsız olan Suudi Arabistan, Türkiye ve müttefiği Katar çare aramaya başladı.
Eylül 2013'te Suudi Arabistan yüz milyonlarca dolar harcayarak, Şam bölgesinde savaşan 43 silahlı grubu birleştirdi.

Aralık başında, Türkiye sınırına yakın bölgelerde savaşan 7 silahlı grup birleşerek İslami Cephe adını aldı. Bu grup militanları aynı günlerde Reyhanlı’nın karşısındaki ÖSO'nın ağır silah depolarını ele geçirdi. Çünkü ÖSO dağılıyordu. ÖSO'dan kalan irili- ufaklı gruplar yeni oluşumlara katılıyordu. Örneğin; Mücahitler Ordusu. Başında üç yıl önce kasaplık yapan, okuma yazması olmayan ve deve etini millete koyun eti diye satan Tevfik Şihabeddin bulunuyor.

Tabii başka gruplar, oluşumlar, örgütler de var.
Örneğin; Kaide çizgisindeki Nusra.
Sonra, ABD karar verdi: Kaide'den kurtulacağız!
Talimat Suriye'de savaşan tüm gruplara dolaylı - dolaysız destek veren bölge ülkelerine iletildi. Türkiye, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar ve Lübnan muhalefeti.

Sonrası malum...
Farklı oluşumlar içinde birleşen gruplar, destek aldıkları ülkelerin talimatıyla; Kaide yani IŞİD'e karşı kapsamlı saldırı başlattılar ama yine de yenemiyorlar. Çünkü IŞİD'in yaklaşık 20 bin kadar militanı var ve bunlar çok profesyonel. Diğer grupların militanları ise, ağırlıklı olarak para için savaşan serseri takımı. Bu nedenle de, 30 aydır yurt dışından Türkiye'ye gelip, buradan Suriye'ye giren on binlerce yabancı daha çok bu gruba katılıyor. Yine bu nedenle, bölge devletleri ve uluslararası güçler ‘Esad Yönetimi’ne en çok zararı veren bu gruba sınırsız destek sağlıyordu.

Oysa; bu grup ve onun paralelindeki Nusra, ABD ve AB’nin terör listesinde!
Ama olsun; önemli olan, İsrail'in çıkarı için Esad'a, Suriye devleti ve halkına maksimum zarar vermekti.
Ancak, 13 Eylül 2013’te ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov anlaşınca durum değişti.
Batı, Suriye'de çözümün ‘Esad'sız olamayacağını kabul etti.
Bölgesel ülkeler ve Kaide çözüme karşı.

ABD Maliki'ye destek vererek, Suriye'ye sınır Anbar bölgesindeki IŞİD kamplarına saldırmasını istedi. Maliki, Suriye Krizi’nde İran ile birlikte, Esad'a en çok destek veren başbakan.
Irak ile yaklaşık bin kilometrelik sınırı olan Suudi Arabistan ise, Şii Maliki'den hoşlanmayan ve Kaide'yi barındıran Sünni aşiretlere milyonlarca dolar dağıtıyor. O aşiretlere destek veren başka bir ülke de; Türkiye. Terörle suçlanarak idamla yargılanan eski Irak cumhurbaşkanı yardımcısı Sünni Tarık Haşimi ve şimdiki parlamento başkanı Sünni Nuceyfi Türkiye ve Katar'ın adamı.

Hepsi de el ele verip, dolaylı-dolaysız Kaide'ye koruma ve destek sağladı, sağlıyor.
Peki Kaide, yani IŞİD ne yaptı?
Esad'a destek veriyor diye, Irak'ta geçen yıl 10.360 insanı öldürdü.
Suriye'de ise kimyasal kullandı, intihar saldırıları ve bomba yüklü araçlarla binlerce insanı öldürdü; on binlerce ev yıktı, asker ve sivilleri kurşuna dizdi, kelle kesti, tecavüz etti, yurt dışından cihat nikahı için güzel kızlar getirtti, hırsızlık yaptı, kaçırılan askerlere işkence yaptı, halka nefes aldırmadı ve daha neler neler!..
Tüm bunları yaparken de, her şeyin İslam ve Sünnilik adına olduğunu söyledi.
Hepsinin görüntülerini YouTube'te paylaştı.
Hem de “Allahu Ekber” nidaları ile...
Şimdi ise, Suriye'deki silahlı gruplar birbirini boğazlamaya başladı.
Bu gruplara destek veren bölge ülkeleri çuvalladı.
Manevra yaptıkça, bataklığa daha da saplanıyorlar.
Baksanıza, yandaş meydanın zavallıları ne diyor:
"Kaide yani IŞİD'i Esad destekliyor".
Belki, milyon dolarları ayakkabı kutularına dolduran da Esad'dır.
Belki, Zekeriya Öz de Esad'ın adamıdır!
Ya da, Esad ‘Esed’ (yani; aslan) olmuş, ‘Cemaat’e katılmıştır!