İbrahim Aktaş

İbrahim Aktaş

Dünyadaki ilkler ve biz

Dünyada yaşanan bazı olayları, daha doğrusu ilk defa cereyan eden bazı olayları hatırlatarak başlamak istedim bu yazıma; spordan başlayalım, ne dersiniz?
Dünyada ilk defa oynanan voleybol müsabakasının ne zaman oynandığını biliyor musunuz? Tam anlamıyla bugünkü kurallara uymasa da, 1895 yılında… Üreticisini yazmazsak ayıp etmiş oluruz; William Morgan.

 

uzay1.jpg

Ülkemiz topraklarının bu oyunla ilk defa tanışması ise 1919 tarihindedir ve Selim Sırrı Tarcan’dır kayıtlarda bu oyunu ilk kez oynatan… Çok da geç değil; üstelik o yıllarda yaşanan ve bugün küreselleşme adını verdiğimiz olgudan yoksun ülkelerin birbirleri ile günümüzdeki kadar iletişim içerisinde olmadıklarını sayarsak! Ortay​​​​​​​a çıkışından sadece çeyrek asır sonra voleybol ile tanışmışız!

Basketbol oyununun ise icadı 1891 yılına rast düşer. Mucidi de Dr. James Naismith’dir. Ülkemizdeki yansımasına bakalım; Türkiye Basketbol Federasyonu resmi internet sitesinden öğrendiğime göre, 1904 yılında İstanbul’da oynanmış ki, bu sürede çok geç değil!

Çağımızın hastalığı futbolda sıra​​​​​​​; kimi tarihçilere göre ilk defa günümüzden 2300 yıl önce Çinliler tarafından oynanmıştır ve elbet ki, günümüz futboluna benzerliği, topa benzer bir şeyin sadece ayakla kişilerin birbirlerine atmasından ibarettir, o kadar! Yani ne kale, ne takım, ne gol, ne de seyirci var!

Günümüz futboluna dönersek, 1858 yılında İngiltere’nin Sheffield kentinde oynanmaya başladığı kabul edilmektedir. Ülkemizdeki ilk müsabakanın ise, İzmir’de, Bornova’da, 1877 yılında oynandığı bilinmekte ve bu bilgiye, Türkiye Futbol Federasyonu resmi internet sitesinde 19. yüzyılın son çeyreği şeklinde rastlanmaktadır. Tarihler arasındaki farka bakarsak, futbolu da, o yıllardaki kısır teknolojiye ve benzeri seyrekliklere rağmen, sadece 20 yıl gecikmeyle görmüş bu topraklar.

uzay2.jpg​​​​​​​

İlk otomobile bakalım mı? D​​​​​​​ünyadaki ilk üretilen ve içten yanmalı motorlu yani petrol ürünü ile çalışan ilk otomobili 1886 yılında Benz tarafından üretilen ürün kabul edilir. Ülkemiz topraklarında ilk hareket eden otomobil ise 1905yılında, Romanya Prensinin özel otomobili olmuştur. Dünyadaki ilk motorlu araç yarışları ise 1894 yılında yapılmıştır.

Elbet ki, bugünün pist yarışların​​​​​​​ı veya kasaba rallilerini hayal etmeyin hemen… O yıllardaki kısa metrajlı bir yarış beş ya da altı saat sürebiliyormuş. Ülkemizdeki ilk otomobil yarışı ise 1927 yılında İstanbul’da koşulur. İşin içine teknoloji girince, tanışma süremiz biraz artmış!
Yüzümüzü göklere, hatta göklerin de ötesine çevirelim mi? Hem yere bakmak bize yakışmaz, değil mi?
Ne demişti, ulu önder Mustafa Kemâl Atatürk; “İstikbal Göklerdedir”…

Devletimiz en yetkili ağızdan bir a​​​​​​​çıklama yaptı; Türkiye Uzay Ajansından ve uzay ile ilgili planlardan, projelerden bahsetti; hem de ilk ağızdan… Ne güzel, devletimize de en iyisi en güzeli yakışır değil mi?
Ama önce, yukarıdaki örnekler gibi uzay ile ilgili de örnekler verelim;
Dünyada ilk kez uzaya ne zaman çıkılmış, biliyor musunuz? 1961 yılında. Sovyet Rusya, yıkılan adıyla

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği, 1961 yılında ilk kez uzaya Vostok adında, insanlı bir araç gönderiyor. Yuri Gagarin bu ​​​​​​​hazzı yaşayan ilk dünyalı… Ardından aya gitme telaşı sarıyor dünyalıları ve Amerika Birleşik Devletleri, Apollo 11 adını verdikleri araçları ile Neil Armstrong adlı dünya vatandaşını 1969’un Temmuz’unda aya indiriyor. Diğer dünyalıların 2021 yılına dek yaptıkları uzaysal çalışma ve seyahatlerini yazmayacağım!

​​​​​​​uzay4.jpg​​​​​​​

Peki ya, biz?​​​​​​​

Bu yazıyı yazdığım vakte kadar; ilk uzay seyahatinden bugüne değin geçen, tam altmış yılda, bırakın uzayı, atmosferin 11 kilometrelik kısmını bile geçememişiz. Atatürk devrimlerini, 1950’lerden sonra özellikle de Menderes hükümetleri ile başlayan ve sağ, sığ, adaletsiz, ilime, bilime ve üretime kapalı hükümetlerle de o kadar eksik bırakmış, o denli karartmışız ki… Uzay kadar karartmışız!

uzay3.jpguzay3.jpg
Şimdi ise uzay diyoruz!

Önceki ve Sonraki Yazılar