Gençliğimin geçtiği Ankara Yenimahalle’de,
Neredeyse cumhuriyetle yaşıt bir meyhane
var.
Çalıkuşu Meyhanesi.
TBMM üyeleri yıllarca Meclis’in karşısındaki
Ankara Oteli’nden kulislerle Türkiye’yi
yönetmişlerdi.
Milli İstihbarat Teşkilatı’mızın kurmayları
da,
Çalıkuşu Meyhanesi’nden yıllarca MİT’e
yön vermişlerdir.
Çalıkuşu Meyhanesi’ne girdiğinizde duvarda
bir karikatür vardı “kadehimi ne zaman
Şeref’e kaldırsam bizim Şeref hep kızar” diye.
Şimdi ben de yazımın başlığını “ Yusuf
Yusuf yazdım” Yusuf’lar kızmaz umarım.
Öküzün altında buzağı arayan troller,
MİT-Çalıkuşu muhabbetini yazdım diye de
bana MİT’çi damgasını vurabilirler.
Olsun gülmek için ona da eyvallah deriz.
.
Bu saatten sonra,
50 milyon trol olsa da,
Yüzde doksan beş yandaş medyanın yüzde
yüzü yandaş-candaş olsa da ekonomik çöküşün
önüne geçmek imkânsız gibi...
.
Dolar yediye dayandı.
Euro sekize dayandı.
İğneden ipliğe zamlar kapıya dayandı.
Reis’in etrafında,
Ne düşünen var.
Ne sorgulayan var.
Ne de isyan eden var.
.
Feminist kocayı bulunca,
Kominist parayı bulunca,
Ateist uçak türbülansa girince “davayı”
terk edermiş...
Bizim iktidar da,
Ekonomik çöküşü görünce gerçeğe dönüş
sinyali verdi.
MEB Bakanı,
Okullara “Atatürk’e dönün” talimnamesi
göndermiş...
.
Ekonomi “üç buçuk” atarken,
İktidar da “Yusuf Yusuf” atmaya başladı...